"Diren, dayan, inan; Kazanacağız!"

807

Yaklaşık 1 yıl önce kurulan Gelibolu Emek Dayanışma Platformu, 1 Mayıs Uluslararası Birlik Dayanışve vee İşçi Bayramı için çağrıda bulundu. Yapılan çağrıda, "Hukukun üstünlüğüne kasıtlı müdahalelere, nepotizmin, liyakatsizliğin, tuhaf bir merkeziyetçiliğin hüküm sürdüğü ucube bir sistemde güvencesiz çalışmaya, taşerona, işçi katliamına dönüşen iş cinayetlerine, baskıya, aşağılanmaya, mobbing ve tacizlere, sendikal örgütlenmenin engellenmesine, haksız işten atmalara, krizin bedelinin emekçilere ödetilmesine karşı taleplerimizi ve sloganlarımızı alanlarda haykırmaya, kol kola bu bozuk düzeninin üstüne yürümeye çağırıyoruz" denildi. 1 Mayıs mitingi Gazi Süleyman Paşa Heykeli Döner Kavşak`ta saat 13.00`da gerçekleşecek.

"TİS`lerin önüne hukuki ve fiili engeller çıkarılmaktadır"
1 Mayıs`ta emek ve demokrasi güçlerinin alanlarda olmasının önemine değinilen açıklamada, "İş yerlerinde baskılar, liyakatsiz yöneticiler, mobbing, yandaş sendikacılık ve hak gaspları her geçen gün artmaktadır. Sendikalaşmanın, grevlerin, hak arayışlarının, işçi ve emekçi lehine TİS`lerin önüne hukuki ve fiili engeller çıkarılmaktadır. Emeğin değersizleştiği, her alandaki ve iş kolundaki sömürünün katlanarak arttığı, eğitim sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinde piyasalaşmanın hizmetten çok mağdur yarattığı gerçeği, tüm çıplaklığıyla görülebilmektedir. Hastanelerin işletme, hastaların müşteri, çalışanların köle görüldüğü bu sömürü sistemi yarardan çok zarar vermektedir. Ekonomik krizin her geçen gün daha fazla derinleşmesi ve bedelinin emekçilere ödetilmesi, Gelibolu`da her yönüyle psikolojik, fiziksel, sosyal şiddetin kadınlara yaşatılıyor olması, artan kadın cinayetleri, rant ve yağma düzeni nedeniyle yaşadığımız deprem felaketi ve kaybettiğimiz canlarımız, sağ kalanlara aynı ihmal ve koordinasyon zaaflarıyla yaşatılan mağduriyetler, il geneline ve ilçemize gelen depremzede vatandaşların kaygıları, deprem bölgesinde olmamız ve alınacak önlemler konusunda ciddi çalışmaların bulunmaması, hayvan katliamları, siyasi iktidar yüzünden yaşadığımız ekolojik sorunlar, denizlerimizin, ormanlarımızın, sularımızın kirletilmesi yok edilmesi, yaşadığımız başlıca sorunlardır" denildi.

"Amacımız, seçim gündemlerine sıkıştırmadan kendi özgünlüğü ile kutlamaktır"
Açıklamada, 1 Mayıs`ın seçim gündemine sıkıştırılmadan kendi özgünlüğü ile kutlanması gerektiği ifade edilerek, "Saros Körfezindeki Sazlıdere mevkiinde konuşlandırılan, körfezin ve ekosistemin geleceğini tehdit eden yüzer doğal gaz depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU), Karabiga`dan Lapseki`ye kadar kıyı şeridinde işletmede olan termik santrallerden yayılan baca gazlarının yaşattığı asit yağışları nedeniyle tarımda yaşanan verim düşüklüğü, kanser başta olmak üzere kronik halk sağlığı sorunları, Lapseki Dumanlı Dağındaki Nurol TÜMAD altın madenlerinin; Çanakkale Boğazını siyanür ve ağır metallerle zehirlemesi, önemli sulak alanlarımızdan kuş cennetimiz Çardak Lagününü tehdit etmesi, yöre halkına içme suyu sağlayan Bayramdere Barajıyla yer altı sularına karışması, Lapseki`den Gelibolu`ya kadar geniş bir alanı tehdit etmesi, tarım arazilerinin yol, köprü, tuuzim ve inşaat sermayesiyle yok edilmesi, siyasal iktidarın hibrit tohum politikası ve bahsettiğimiz etkenlerle şehrimize özgü doğal Çanakkale domatesi başta olmak üzere birçok tarım ürünlerinin sağlıklı yetiştirilememesi; bir mücadele günü olan 1 Mayıs`ın tüm bu acı gerçeklik içerisindeki önemi ortadadır. Amacımız 1 Mayıs`ı seçim gündemlerine sıkıştırmadan kendi özgünlüğü ile kutlamaktır" diye belirtildi.

"Hesap veren bir siyasal iktidar istiyoruz"
Açıklamada kurulan hayallerin yaşanılacak hayatlara dönüşeceği vurgulanarak, "Sorgulanan, hesap veren bir siyasal iktidar ve demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, adaletli bir ülke istiyoruz. Üretenin, işçinin, emekçinin emeğinin karşılığını aldığı, yönetime ortak olduğu, kimsenin ötekileştirilmediği, bedeninden, kimliğinden, düşüncesinden dolayı yok sayılmadığı, iyi bir ülkenin hayalini kuruyoruz. Biliyoruz ki; kurduğumuz hayaller yaşadığımız hayatlara dönüşecek ve bu en küçük yaşam alanımızda, sokağımızdan, mahallemizden, ilçemizden başlayarak tüm ülkeye yayılacak" denildi.
(Damla Yeltekin)

Paylaş