Depreme hazır mıyız?

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde düzenlenen “Deprem ve Çanakkale” panelinde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Doğan Kalafat, “Maalesef Çanakkale, aktif faylarla çevrildiği için deprem kaynaklarına çok yakın ve etkilenecek” dedi.

1097
 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde düzenlenen “Deprem ve Çanakkale” konulu panel deprem gerçeği ile bir kez daha yüzleşmemizi sağladı. Çanakkale Vali Yardımcısı Cemal Yıldızer, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu, Çanakkale’nin Avustralya Konsolosu Nicholos Sergi ile kent protokolü hazır bulundu. ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Caner’in açılış konuşmasıyla başlayan panelde ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, deprem öncesi ve sonrası bilinç eksikliğinden bahsetti.
 
 
“Her isteyen müteahhit oluyor”
Rektör Laçiner’in ardından kürsüye gelen Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, depremin Çanakkale’nin ayrılmaz bir gerçeği olduğunu ifade ederek, “Troia’dan günümüze Çanakkale bölgesinde depremler olagelmiştir. Bilindiği üzere en son yaşadığımız 6,2’lik deprem ile bu gerçekle bir kez daha yüzleştik. Ancak bunun 7’si var, 7 buçuğu var. Burada önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’de yapılar, müteahhitler tarafından yapılırken batıda mühendisler tarafından yapılıyor. Oysa ki yapı, mühendislik inceliği gerektiren bir durumdur. Oysa ki günümüzde her isteyenin müteahhit olabildiği, TSO’ya kayıt yaptırdığının ertesi günü inşaata başlanan bir meslek durumdadır. Bu durumda yasalarla belli sınırlamayı, belli bir düzenin getirilmesi gerekmektedir” dedi.
Çanakkale Vali Yardımcısı Cemal Yıldızer de deprem öncesi ve sonrası bilincinin il genelinde yaygınlaşması noktasında Çanakkale Valiliğinin çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi. Yıldızer, ayrıca deprem eğitimi konusunda ilgili tüm kurumlarla işbirliği içinde çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
 
 
Kalafat, “Maalesef” dedi ve ekledi
Panelistlerden Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Doğan Kalafat, konuşmasında çarpıcı açıklamalara yer verdi. Kalafat, “Çanakkale’de 7 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli her zaman var. Çanakkale ili çanak, etrafı aktif faylarla çevrilmiş bir kale. Maalesef Çanakkale, aktif faylarla çevrildiği için deprem kaynaklarına çok yakınsınız ve etkileneceksiniz. Kötü zeminler deprem dalgasını yükseltebilir. Sert zeminler ise deprem dalgasını yutabilir. Örneğin 8 şiddetindeki bir deprem, 100 kilometre sonra sağlam bir zeminde 4 şiddetinde hissedilebilir. Ancak, yumuşak, dolgun, alüvyon, balçık, sıvılaşma fazla olan zeminde deprem dalgası 300 kilometre boyunca aynı şiddette etki yapabilir. Dolayısıyla zemin özellikleri bakımından baktığımızda Çanakkale çok olumlu mesaj verebileceğimiz bir yer değil. Çünkü anladığım kadarıyla sıvılaşma alanları var. Bunlar irdelenmeli. Bir diğer konu da deprem odak derinliği. Çanakkale depremleri, bu bölgedeki depremlerin odak derinlikleri yaklaşık 10 kilometre civarındadır. Bu da bizim için olumsuz bir etki. Bölgede gerçekten sizi etkileyecek önemli büyüklükte deprem üretebilecek aktif faylar var. 1912 depreminden çıkarılacak dersler önemlidir. Gerçekten yoğun bir şekilde özellikle Kuzeyde, Doğu’da, Batı’da Çanakkale’nin etrafında yoğun bir deprem etkinliği var. Tavaklı Açıkları Çanakkale hep çalışıyor. Bunun çalışması demek, ben hazırlanıyorum, üretebilirim, aktifim demek. Yine Kaleköy Gökçeada, Bademli Açıkları Çanakkale gibi çalışan kaynaklar bize gelecekte deprem potansiyeli açısından bilgi verebiliyor” dedi.
Paylaş