Denemeç Çanakkale’de

Ziyarette konuşan Denemeç, Gelibolu Yarımadası`nda büyük değişim yaşadığını, bunun insanın duygularını okşayan güzel bir şey olduğunu söyledi. Denemeç, geçmişteki değerlere sahip çıkmanın önemli olduğuna işaret ederek; “Tarihimizde gerçekten çok büyük önemi var Çanakkale`nin ama uzunca süre ihmal edildi. Sadece sözde kaldı o ifadeler. O sözdeki ifadeleri hayata geçirmeyi Allah bize nasip etti. 7-8 sene içinde yarımadadaki değişimi görmek insanı gerçekten mutlu ediyor. Bölgenin 35 sene önceki halini hatırlıyorum ve orada, baktığımız zaman içimiz sızlıyordu” dedi.

 

Yabancıların binlerce kilometre uzaktan Gelibolu Yarımadası`na geldiğini, onların mezarlıklarıyla Türk şehitliklerinin kıyaslanmasında insanın çok üzüldüğünü ifade eden Denemeç; “Şimdi Allah`a şükür pırıl pırıl. Hiçbir fark yok. Genel anlamda bu tarihi değerimizi ortaya çıkardık. Sadece sözde değil. Tahmin ediyorum Sayın Başbakanımız bir ya da iki kere en fazla gelememiştir 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi törenlerine ama onun dışında hep gelmiştir. Bunun sembolik bir anlamı da var `buraya ben değer veriyorum, bizim tarihimiz anlamında önemli bir yer.` Sadece sembol anlamında kalmamıştır oraların ihya edilmesi. İşte 3-4 gün önce Sayın Başbakanımız buradaydı. Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi`nin açılışını yaptı” diye konuştu.

 

Denemeç, siyasete 11 yıl önce girdiğini, 10 yıldır milletvekili ve genel başkan yardımcısı olarak görev yaptığını belirterek, şöyle konuştu: “Zamanın o kadar hızlı geçtiğini görüyoruz ki. Bu anlamda önümüzdeki seçimlere 21-22 ay kaldı. Çanakkale`yi gerçekten hak ettiği yere şehircilik anlamında da getirmemiz lazım. İnsanın yaşadığı çevre çok önemli. O çevre belirli bir güzelliğe geldiği zaman insan iç huzuru da buluyor. Bunu 10-15 sene önce pek söyleyemezdik. Çünkü gelirimiz 2, 3 bin dolarlar seviyesindeydi ama 10 bin dolarları geçmiş bir ülke olarak baktığımızda dışarıdan gelenler bunu çok daha iyi gözlemliyor. Türkiye`de büyük bir değişim var. Bu değişimi tüm Türkiye`de, birçok illerimizde görüyoruz ama değişimin çok yavaş olduğu yerler de var. Bu yavaşlığı hızlandırmamız lazım. Bu üzerimize düşen bir görev, böyle görüyorum çünkü burada yaşayan insanımız da hak ediyor. Bazı şeylerin farkında olmayabiliyor ama bunu fark ettirmemiz lazım. Siyaset Akademisi programımız buna bir nebze de olsa yardımcı oluyor. Siyasete ilgi duyan, kaliteli tüm insanları çekmek istiyoruz. Bunda parti ayrımı falan yapmıyoruz. Burada siyaseti tam anlamıyla öğretmemiz tabii mümkün değil. Sadece ilgi duyan insanları buraya çekip çekim merkez haline getirsek bu bizim için bir faydadır. Siyasetteki kalitenin günlük hayatımıza yansıyacağına inanıyorum. Çünkü siyasette yüksek bir katma değer üretiliyor iyi çalışırsanız. Hata yaptığınız zaman da maalesef çok büyük zararlar verebiliyor. Geçmişte bunu çok yaşadık.”