"Demokrasinin güvencesi"

Adalet ve hukuk kavramlarının siyasetten spora kadar tartışılmaya devam edildiği, tarafsızlığının giderek sorgulandığı bir dönemde Çanakkale`de bir biri ardına çıkan kararlar, “Hukuk demokrasinin güvencesidir” yorumlarına neden oluyor. Berkin Elvan yürüyüşü nedeni ile Çanakkale Emniyetinin verdiği cezaların iptal edilmesinin ardından newroz ile ilgili olarak da “kovuşturmaya gerek yoktur” kararı verildi.

651
Çanakkale`de görevli Cumhuriyet Savcısı, 23 Mart 2014 günü, 13-16:30 saatleri arasında, Esenler Mahallesi, Nazim Hikmet Caddesi üzerinde bulunan Cumartesi Pazarı otoparkında düzenlenen 21 Mart Newroz etkinlikleri kapsamındaki “şüpheli” sıfatı ile soruşturma açılanlar ile ilgili olarak “Kovuşturmaya yer yoktur” kararı verdi. Dosya kapsamında bulunan Çanakkale Emniyetince tanzim edilen tutanakları değerlendiren Cumhuriyet Savcısı, “23 Mart tarihinde saat:13.00`da başlayan etkinlik sırasında, Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yapıldığı, şiirlerin okunduğu, Çanakkale Belediye Başkanının da katılımıyla nevruz ateşinin yakıldığı, folklor gösterisi gerçekleştirildiği, müzik eşliğinde halayların çekildiği”nin görüldüğünü ifade ediyor. Atılan sloganlar üzerinden “Toplantı ve gösteri yürüşüleri kanununa muhalefet edildiği” iddiasını değerlendiren Cumhuriyet Savcısı, “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası`nın 24. maddesinde düzenlenmiştir. Anayasamıza göre `Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.` Yine Anayasa maddesine göre Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve usuller kanunla düzenlenecektir. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki 2911 Sayılı Kanun`un 9. maddesine göre toplantılar fiil ehliyetine sahip en az 7 kişiden oluşan bir düzenleme kurulu tarafından düzenlenecek ve aynı yasanın 10. maddesine göre düzenleme kurulu üyeleri toplantının yapılacağı yer valilik veya kaymakamlığına toplantının amacı, toplantının yer, gün, başlayış ve bitiş saatleri, düzenleme kurulunun başkan ve üyelerinin kimlik ve ikamet bilgilerini bildireceklerdir. Yasanın 7. maddesine göre Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri güneş doğmadan önce başlayamaz ve açık yerlerdeki toplantılar ile yürüyüşler güneş batmadan önce sona erdirilmelidir. 2911 Sayılı Yasa`nın 23. maddesine göre; 7, 9. ve 10. Madde hükümlerine uyulmadan yapılan gösteriler kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri olarak sayılmıştır” ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmeleri ne diyor?
“İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi`nin 11. maddesinde Toplanma ve Örgütlenme Özgürlüğü düzenlenmiştir” diyen Cumhuriyet Savcısı, “Bu maddeye göre herkes barışçıl olarak toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hakların kullanılması yasayla ön görülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin değişik kararlarında (Oya Ataman-Türkiye, Ollinger- Avusturya, Barankevich-Rusya) barışçıl olarak toplanma özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün benzeri bir korumadan yararlanacağı, toplantıları düzenleyenler ve katılanlar açısından bu özgürlüğün korunacağı belirtilmiştir. Yine mahkemeye göre kamuya açık yerlerin işgalinin uzun sürmesi, toplanmanın dağıtılmasını gerektirebilir” şeklinde ifadeleri dikkat çekti.
“Atılı suç yasa unsurları itibariyle oluşmadı”
Cumhuruyet Savcısı ilgili kararını ise “Kollukça tanzim edilen tutanaklar, şüphelilerin savunmaları, tutanaklarda da görüleceği üzere, etkinlik sırasında kamu düzenini bozucu veya şiddet içeren herhangi bir eylemin bulunmaması, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünü düzenleyen Anayasa`nm 24. maddesi, 2911 Sayılı yasa hükümleri ve yine Anayasa`nın 90. maddesine göre, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşma olması dolayısıyla kanun hükmünde olan insan Hakları Avrupa Sözleşmesi hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları göz önüne alındığında, şüphelilerin üzerlerine atılı suçun yasal unsurları itibarı ile oluşmadığı anlaşıldığından, şüpheliler hakkında, kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına, 5320 Sayılı Kanunun 16`ncı maddesi gereğince kararın bir örneğinin zimmet defterine kaydı ile İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne gönderilmesine, kararın şüphelilere tebliğine” ifadeleri ile açıkladı.
Paylaş