"Dağlar bizimdir..."

Çanakkale Çevre Platformu öncülüğünde Çan-Etili de düzenlenen miting, altın şirketlerine karşı mücadelenin direniş adı oldu. Kazdağları’nın altın tekellerine teslim edilmeyeceği yönünde mesajların verildiği mitinge yaşam savunucusu duyarlı insanlar Çanakkale ve çevresinden katılım göstererek mücadelenin destekçisi olduklarını gösterdiler. Kürsüde konuşma yapan köylüler ise her zaman olduğu gibi, maden şirketleri bölgeyi terk edene kadar mücadelenin süreceğini dile getirdiler.

937
 
 
Yüzyıllardır el sürülmeyen Kazdağlarının talan edilmesine yöre halkı, aydınlar, sanatçılar, bilim insanları, yaşam hakları karşısında duyarlı insanlar, birlikte hareket ederek tepkilerini sürdürüyor. Başta Çanakkale ve çevresinden olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaşam savunucuları Kazdağı ve çevresindeki maden arama çalışmalarını protesto ettiler.
 
 
Çanakkale’den 25 araçla Çan Etili’ye gelen çevreciler “Altıncı filo kazdağlarından defol, Siyanüre hayır, Çanakkale Siyanürcülere boyun eğmeyecek, Maden yasası talan yasası, direne direne kazanacağız, Siyanürcü şirket memleketi terk et, Hükümet elini doğamızdan çek” şeklinde sloganlar atarak meydana kadar yürüyüş yaptı.
 
 
 
“Biz bu uğurda bedel ödemeye hazırız”
Çanakkale’de ülke topraklarının ve bağımsızlığın bedelinin kanla ödendiğini belirten Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, çevreciler olarak Kazdağları’nı korumak için bedel ödemeye hazır olduklarını belirterek; “Altın tekelleri Kazdağları’na üşüştü. Her yeri delik deşik ettiler. Sulara zehir karıştı. Sondaj bitince fırsat bulurlarsa işletmeye geçecekler. Ancak ismi Türkçe olanlar da yabancıların işbirlikçisi. Altın tekellerine verecek bir gram suyumuz yok” dedi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yüzyıllardır el sürülmeyen Kazdağlarının talan edilmesine yöre halkı, aydınlar, sanatçılar,bilim insanları, yaşam haklarına duyarlı insanlar  birlikte hareket ederek karşı koymaya çalışıyor. Başta Çanakkale ve çevresinden olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaşam savunucuları  Kazdağı ve çevresindeki maden arama çalışmalarını protesto ettiler.
 
Çan Etili Meydanında düzenlenen ‘Siyanürcü Şirket Memleketi Terket’ mitingine katılmak isteyen duyarlı insanlar sabah erken saatlerde eski otogarda toplanmaya başladı. Birçok sivil toplum örgütü temsilcileri üyelerin bulunduğu gurup buradan saat 11’de 25 araçla hareket etti. Çan Etili’ye hareket eden gurup Balaban da mola verdi. Burada halay çeken slogan atan grup tarihe not düşmek için hatıra fotoğrafı çektirdi.
 
Çan Etili’ye gelen çevreciler “Altıncı filo kazdağlarından defol, Siyanüre hayır, Çanakkale Siyanürcülere boyun eğmeyecek, Maden yasası talan yasası, direne direne kazanacağız, Siyanürcü şirket memleketi terk et, Hükümet elini doğamızdan çek” şeklinde sloganlar atarak meydana kadar yürüyüş yaptı. Yürüyüşe genç yaşlı, çoluk, çocuk çok sayıda vatandaş katıldı.
 
 
Dağlarımızdan ellerini çekinceye kadar mücadeleye devam...
Çan Etili köyü meydanında düzenlenen mitinge Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekilleri Serdar Soydan, Ali Sarıbaş, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan eşi Hale Gökhan, Bayramiç Belediye Başkanı İsmail Sakin Tuncer, Erenköy Belediye Başkanı Alaatin Özkurnaz, Kumkale Belediye Başkanı Süleyman Erte, CHP’li İl genel Meclis Üyeleri, Çanakkale Çevre Platformu Üyeleri, Mitinge Çanakkale den destek veren sivil toplum kuruluşları, Kaz Dağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, GÜMÇED, Zeytinli Kültür Derneği, Ayvalık Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, EGEÇEP El Ele Hareketi, Büyük Anadolu yürüyüşü Kuzey Ege Kervanı, başta etili köylüleri olmak üzere LapsekiŞahinli, Evciler, Muratlar, Bahçedere, Karaibrahimler ve çevre köylerden çok sayıda vatandaş katıldı.
 
 
Yöre halkı tepkisini dile getirdi
Mitingde konuşma yapan köylüler maden şirketleri bölgeyi terk edene kadar mücadelenin süreceğini ifade ettiler. Kürsüde konuşma yapan Gülşen Öztürk, “Topraklarımızı siyanürle mahvetmelerine izin vermeyeceğiz. Doğamızı suyumuzu kirletmelerine müsaade etmeyeceğiz. Onlar burayı terk edene kadar mücadeleye devam edeceğiz” dediler.
 
Hanife Dörtbaş da şiirle kazdağlarını talan edenleri protesto etti. Mitinge torunları ile katılan köylülerde ellerinde pankartları ile madencilere geçit vermeyeceklerinin mesajını verdiler.
 
“Elmalı direnişi herkese örnek olmalı”
Çanakkale Çevre Platformu Dönem sözcüsü Hicri Nalbant yaptığı konuşmada mücadelenin yeni başladığını sonuç alınana kadar süreceğini bildirdi. Ölen herkesin, insanın, hayvanın, kesilen ağacın hesabını işbirlikçilerden sorulacağını ifade eden Nalbant; “Altın tekelleri Kazdağları’na üşüştü. Her yeri delik deşik ettiler. Sulara zehir karıştı. Sondaj bitince fırsat bulurlarsa işletmeye geçecekler. Köylerimizin içme suları, kullanma suları kirlendi. Köylüler damacana ile su içmek zorunda kaldılar. Çocuklar, hayvanlar hasta oluyor. İçme, kullanma suları bozuldu. İsmi Türkçe olanlar da yabancıların işbirlikçisi altın tekellerine verecek bir gram suyumuz yok” dedi.
 
Nalbant şunları söyledi; “onlara ormanlarımızı yok etsin, sularımızı kirletsin diye su vermeyeceğiz. Onlar buradan giderken tonlarca atık bırakacaklar. Atıklarla yüzlerce yıl yaşayıp hastalıklarla uğraşacağız. ÇED raporları için yargıya başvuracağız. Bu süreçte yöre insanı da dimdik ayakta duracak. Biga’nın elmalı köylüleri köylerine madencileri sokmadı. Elmalı direnişi herkese örnek olmalı. Orada altın tekelleri dimdik duran insanlardan korktular. Mücadele yeni başlıyor. Dağlara her yere sahip çıkacağız. Çanakkale’de bu ülke topraklarının ve bağımsızlığın bedeli kanla ödendi. Biz de bu uğurda bedel ödemeye hazırız”
 
 
 
 
Paylaş