havadurum

"Çocukların geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceğiz"

1158

 Yenice’deki NESKO Madenciliğe ait bakır madeninde çalışan işçilerin 10 Ocak  tarihinden itibaren üç ay maaş alamadıkları, çalışma koşullarının kötülüğü ve iş yerinde hiçbir işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmadığı için Dev Maden-Sen’e üye oldukları gerekçesi ile 11 işçinin işten atılması sebebi ile başlattıkları direniş devam ediyor. Yerin 140 metre aşağısında direnişlerini sürdüren işçilere destek gün geçtikçe artıyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu dün maden sahasına gelerek açıklamada bulundu. Çerkezoğlu’nun ziyaretine Çanakkale’den ve çevre illerden parti, sendika, STK ve dernek temsilcileri ile birlikte işçi aileleri de katıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı maden sahasında ziyaretçilerin sahaya girilmesine izin verilmedi. Maden sahası önünde yapılan açıklamalarda içiler yaşadıkları sorunları aktarırken, İşçi eşleri ve aileleri de konuşma yaparak işçilerin yanlarında olduklarını belirttiler. Maden sahası önünde açıklama yapan Çerkezoğlu,  işçilerin haklarını istediklerini belirterek alana kadar mücadelenin süreceğini söyledi. İşçilerin 4 aylık maaşlarını, madenini kapatılması gündemde olduğu için kıdem ve ihbar tazminat haklarının eksiksiz ödenmesini talep ettiklerini belirten Çerkezoğlu;  “Burada çalışan bütün arkadaşlarımızın haklarının eksiksiz ödenmesi gerekmektedir. Bu hakları alana kadar sonuna kadar mücadele edeceğimizi ve işçi arkadaşlarımızın haklarını alacağımızı buradan ilan ediyoruz” dedi. Direnen 37 işçinin sadece kendileri ve eşleri için değil, tüm Türkiye işçi sınıfının geleceği için mücadele ettiklerini belirten Çerkezoğlu; “Bu arkadaşlarımızı sadece kendileri için değil, ülkenin ve çocukların geleceği için, direniyorlar. Bu sorun çözülmezse sadece bölgeyi değil, gerekirse bütün Türkiye’yi buraya yığarız. Çocukların geleceğinin karartılmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.

 
“Kıdem ve ihbar tazminatlarını alınana kadar yeraltında kalacaklar”
Direnişe giden süreci aktaran İşçi Temsilcisi Sercan Fidan; “2008 yılından beri kimse tazminatını almadı. Bizleri icra dosyalarına bir şey olmaz diye korkutmak istiyorlar. Bize gelmeyin dediler. 1 Şubat’ta işe başladık arkadaşlarımızla Dev Maden Sen’e üye olmaya karara verdik. Sendikadan çıkmamız için baskı uygulayarak bizleri işten atmakla tehdit edildik. 26 Şubat’ta beni işten çıkarttılar ancak çıkışımı imzalamayacağımı söyledim. 27 Şubat’tan bu yana 37 arkadaşımız yeraltında kalıyor. Şu anda durumları gayet iyi, kimse merak etmesin direne direne kazanacağız. Arkadaşlarımızın Ocak ayı maaşları yattı ve Şubat ayını bekliyorlar:. Arkadaşlarımız ihbar ve kıdem tazminatlarını alana kadar yeraltında kalacaklar. Direnmeye devam edecekler” dedi. 
 
“Ülkede ne yaratılıyorsa, işçi sınıfı olarak alnımızın teri ile yaratıyoruz”
Maden sahası önünde açıklama yapan DİK Genel Başkanı Çerkezoğlu; “Sorumlular, çocuklarımızın, yarınların geleceği dediğimiz Türkiye’yi emanet edeceğimiz çocuklarımızın babalarının hakkını gasp ederken, bu çocukların gözlerinin içine baksınlar, bakabiliyorlarsa, bu kadınların direncine baksınlar da işçinin hakkını gasp etmek ne demekmiş o zaman düşünsünler. Çok öfkeliyiz! Neden? Bu ülkede ne yaratılıyorsa işçi sınıfı olarak alnımızın teri ile yaratıyoruz. Güzellikleri bizler üretiyoruz, bu memleket için, çocuklarımızın geleceği için üretiyoruz. Sadaka istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz ve alana kadar da mücadele edeceğiz. Buradaki bu madende yaşananlar istisna değil. Madenler bu ülkede çalışma hayatının en tehlikeli ve hak kaybının en fazla yaşandığı yerler. Bundan 28 yıl önce Zonguldak’ta Kozlu Maden’de 263 kardeşimiz kaybettik. Soma’da 301 maden işçisi kardeşimizi kurban verdik. Madenlerde emeğini kazanırken hayatını kaybeden madenci kardeşlerimizi sevgi ve saygı ile anıyoruz” dedi.  
 
“İşçi arkadaşlarımızın haklarını alacağımızı buradan ilan ediyoruz”
Yaşananların tesadüf olmadığını belirten Çerkezoğlu; “Bu madenleri işletenler işçinin alınteri üzerinden zenginliklerine zenginlik katıyorlar. Bunu yaparken de haklarımızı gasp ediyorlar. İş demek karşılıklı sözleşmedir. İşyerine girdiğimizde yazılı ya da yazısız sözleşme vardır. İşçinin sorumluluğu o işi yapmak, işverenin sorumluluğu da o işin karşılığında ücretini işçiye ödemektir. Biz sorumluluk olarak taahhüt ettiğimiz işi en zor koşullarda yerine getiriyoruz. İşverenler sorumluluklarını yerine getirmiyorlar ve ücretlerimizi ödemiyorlar. İşçi arkadaşlarımızın talebi basit. 4 aylık maaşlarını talep ettiler. Birde madenin kapatılması gündemde, o zaman kıdem ve ihbar tazminat haklarımız bütün arkadaşlarımıza eksiksiz ödenmeli. Bundan kaçarak, işçinin önüne barikat kurarak bu iş olmaz. Burada çalışan bütün arkadaşlarımızın haklarının eksiksiz ödenmesi gerekmektedir. Bu hakları alana kadar sonuna kadar mücadele edeceğimizi ve işçi arkadaşlarımızın haklarını alacağımızı buradan ilan ediyoruz” dedi.
  
“37 yiğit insanın direnişi, tüm Türkiye işçi sınıfının geleceğinin mücadelesidir”
Direnişin tüm işçi sınıfının direnişi olduğu vurgusunu yapan Çerkezoğlu; “Biz birleşince güçlüyüz. İşverenler bu gücü nereden alıyor. Patronlar bu haksızlığı yaparken, yasaları çiğnerken bu cesareti ne yazık ki ülkeyi yönetenlerden alıyorlar. Çağrımız siyasi iktidara ve buradaki temsilcilerinedir. Kaçarak devlet yönetilmez. Bu kentin en yüksek mülki amiri Çanakkale Valisinden sorunu çözümünü konuşmak üzere randevu istedim ancak ‘yoğun’ dediler. Kaymakam bey görüşecek dendi ancak ‘Kaymakam beyden daha sonra çıkmak zorunda’ kaldı dediler. Çevre illerden buraya gelen arkadaşlarımızı oyalayıp bu desteğin organize edilmesini engellemek istediler. İşçilerin eşlerinin, çocuklarının gözünün içine bakacak ve siyasi iktidar olarak üzerine düşeni yapacak. Kolluk kuvvetlerinin arkasından devlet yönetilmez. Ülkeyi yönetenlerden küçücük çocuklar adalet istiyor. Herkesi hakka, hukuka çağırıyoruz. Madende şu anda 140 metre aşağıda direnen işçi arkadaşların direnişi, onların ve onların çocukları ile ilgili değil. Binlerce maden işçisi var hiçbiri emeklerinin karşılığını alamıyorlar.  Böyle bir haksızlığın olduğu yerde bu 37 yiğit insanın direnişi tüm Türkiye işçi sınıfının geleceğinin mücadelesidir. Bu arkadaşlarımızı sadece kendileri için değil, ülkenin ve çocukların geleceği için memleket için direniyorlar” dedi. 
 
“Emeğin Türkiye’sini hep birlikte omuz omuza kuracağız”
Çerkezoğlu; “Burada önümüze barikatları kurdular. Bu sorun çözülmezse sadece bölgeyi değil, gerekirse bütün Türkiye’yi buraya yığarız. Çocukların geleceğinin karartılmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu mücadele başarıya ulaşana kadar Türkiye işçi sınıfının, emeğimizin karşılığını aldığımız, demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün olduğu, emeğin Türkiye’sini hep birlikte omuz omuza kuracağız” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş