CHP Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda avukatlıktan Hakim ve Savcılığa geçiş için yapılan atama kurası ile ilgili açıklama yaptı. Yüksek Yargı Başkanlarının daha önce Cumhurbaşkanlığı Saray’ında gerçekleştirilen törenlerde cübbelerini iliklemeye çalıştıklarına şahit olduklarını dile getiren Erkek; “19 Mart tarihinde avukatlıktan Hakim ve Savcılığa geçiş için atama kurası, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda AK Parti Genel Başkanı da olan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle gerçekleştirildi. Aynı törende Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise törenin Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapıldığını belirtti. Daha önce Saray’da gerçekleştirilen törenlerde de cübbesini iliklemeye çalışan yüksek yargı başkanlarına tanık olmuştuk” dedi.
“Hakimler ve Savcılar Kurulu, AKP Genel Başkanı tarafından belirlenmiştir”
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan ve YSK’nın verdiği mühürsüz oy kararının meşruiyetine gölge düşen Referandumda kabul edilen Anayasa değişikliğinin, kuvvetler ayrılığını bitirdiğini ve egemenliğin şahsileştirildiğini belirten Erkek; “16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen ve YSK’nın hukuksuz biçimde verdiği skandal mühürsüz oy kararıyla meşruiyetine gölge düşen Referandumda kabul edilen Anayasa değişikliği, kuvvetler ayrılığını bitirmiş ve egemenliği şahsileştirmiştir. Şu an ülkenin Cumhurbaşkanı yürütmenin sorumsuz başı olmakla birlikte, yasama organı Meclis’in de en çok milletvekiline sahip grubunun başkanıdır. Başka bir ifadeyle yasama ve yürütme tek kişide birleşmiş, yine aynı Anayasa değişikliğiyle Hakim ve Savcıların özlük işlerini düzenleyen, başında Adalet Bakanı’nın bulunduğu, yargı bağımsızlığının en hassas kurumu olan Hakimler ve Savcılar Kurulu, doğrudan ve dolaylı olarak AKP Genel Başkanı tarafından belirlenmiştir” dedi.
“Ülkemizdeki yasama, yürütme ve yargı, tek kişide birleşmiştir”
2010 Referandumu ile 2017 Referandumundan örnekler veren Erkek; “Hatırlayacağımız üzere, AK Parti’nin 2010 Referandumunda gerçekleştirdiği Anayasa değişikliğiyle yargı FETÖ’ye teslim edilmiş, o zamanın birbirlerinin paraleli olan ortaklar, her türlü kumpası da, bu değişiklik sonucunda gerçekleştirmiştir. 2017 Referandumu ise yargının FETÖ’ye tesliminden vazgeçerek Saray’a bağlama amacıyla gerçekleştirilmiştir. Görüldüğü üzere artık ülkemizde yasama, yürütme ve yargı tek kişide birleşmiş, bunun sonucunda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sadece sözden ibaret kalmıştır. Görevlerini büyük bir titizlikle yapan, adaletin tecellisinden başka hedefleri olmayan Hakim ve Savcılardan bazıları HSK tarafından, Yargıç güvencesi hiçe sayılarak yerlerinden edilmişlerdir. Adalet bir ülkenin, devletin temelidir. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı biterse adalet yok olur. Adalet yok olursa devlet çöker. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Çünkü bizim mücadelemiz demokratik hukuk devleti mücadelesidir” ifadelerini kullandı.
“Unutulmasın ki Hakim ve Savcılar bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır”
Bağımsız ve tarafsız bir yargı inşa etmek zorunda olduklarını vurgulayan Erkek; “Bugünün iktidarı, her zaman iktidarda kalacakmış gibi davranma eğiliminde olabilir. Yarın onların da aynı yargıya ihtiyacı olacağı açıktır ki buna dair tarihte sayısız örnek görülmüştür. Bağımsız ve tarafsız yargı, ülkemiz için olduğu kadar bugünün iktidarı için de bir güvencedir, gelecek için de güvencedir. Sıkı sıkıya sarılmak, kıskançlıkla korumak gerekmektedir. 2 bin 500 yıla yakın bir süre önce Platon’un söylediği ‘Gücün haklı çıktığı yerde, adalet bekleme. Güce tapan insanların olduğu yerde huzur bekleme’ sözü, maalesef günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. İşte bu koşullar içinde kurtuluş yolu OHAL ve tek adamlık değil, daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük, insan hakları ve adalettir. Bunun için de bağımsız ve tarafsız bir yargı inşa etmek zorundayız. Unutulmasın ki Hakim ve Savcılar bağımsız ve tarafsız olmak, aynı zamanda bağımsız ve tarafsız görünmek zorundadırlar” şeklinde konuştu.
(Eren Aşnaz)