CHP'li Öz'den, gündem değerlendirmesi

1126

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale Milletvekili Bülent Öz, gazetemiz Çanakkale OLAY’ı ziyaret etti. Öz, gazetemiz sahibi Aynur Ganiler ile karşılıklık görüş alışverişinde bulunarak, ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP’li Öz, dünyanın kanayan yarası Ortadoğu ile ilgili olarak, “AKP’nin Ortadoğu politikasının yanlışlığı nedeni ile, bugünkü dış politika kargaşasının içinde maalesef Türkiye de kaldı. Orada ÖSO gibi bir takım unsurlarla ilişkiye girmeyip, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesine dayalı bir barışçıl politika izlenmesi gerekirdi. Maalesef, Suriye içerisindeki farklı gruplara destek olundu. Bizim, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan, barışçıl bir politika ile sorunu yaklaşılması gerekiyordu. Bu politikalar Ortadoğu’daki barışa hizmet etmiyor. Esad için kısa zamanda ‘devrilir’ denmesine rağmen, emperyalizmin planı orada tıkandı. Bu süreç Büyük Ortadoğu Projesinin de parçasıdır. Kürt sorununun perde arkasında da böyle projenin olduğunu düşünüyorum. Çeşitli kimlik sorunları olabilir, bunlar ayrı konular ama coğrafi olarak bu süreç Büyük Ortadoğu Projesinin getirdiği bir süreç olarak görüyorum. Hem Arap Baharı, hem de bugün Ortadoğu’da yaşananları. Dolayısıyla AKP iktidarı, orada barışçıl bir politika izlemeyerek bu yaşadığımız sürece de sebebiyet verdi” dedi. 

 
“Meclis devre dışı”
“Türkiye’de, 20 Temmuz ile birlikte ilan edilen bir OHAL var” diyen Öz. “OHAL ile birlikte KHK’lar ile yönetilen bir Türkiye var. Tabi öncelikle şunu mutlaka söylemeliyiz, bu iktidar OHAL’i kısa süreli ve FETÖ ile mücadele etmek için getirdi. Ancak gördük ki, FETÖ ile samimice mücadele edilmeyip, taşeron düzenlemesi, kış lastiği gibi FETÖ ile hiç alakası olmayan bir takım uygulamalar için de kullandı. Tabi bu sürecin ekonomiye de zararı var, yurtdışından yatırımcı OHAL nedeni ile gelemiyor. Aynı şekilde Türkiye’deki yatırımcılar da güvensiz bir ortam tespitinden hareketle sıkıntı yaşıyorlar. Yatırımcı, yatırım yapacağı ülkedeki demokrasiye, yargının bağımsız ve güvenir olmasına bakarlar. Yatırımcılar bu anlamda Türkiye’de istediğimiz ölçüde yatırım yapamıyorlar. Bununla birlikte OHAL, toplum üzerinde korkuyu, baskıyı, iş adamları üzerindeki korkuyu da beraberinde getiriyor. Meclisin de adeta devre dışı bırakıldığını, meclise gelmesi gereken birçok konunun KHK ile çıkarıldığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
“Son KHK ülkeyi üzecek bir süreçtir” 
CHP’li Bülent Öz, “Yaşadığımız bu süreç, 16 Nisan’da oyladığımız referandumun bir göstergesidir. Bizim seçim sonuçlarını doğru bulmadığımız, meşru bir seçim olarak görmediğimiz 16 Nisan referandumundan sonra bu yaşadıklarımız, 2019’dan sonra Recep Tayyip Erdoğan seçildiği taktirde yaşayacaklarımızın bir provasıdır. Biz bunu böyle görüyoruz. Son KHK’daki sivillere yönelik cezasızlık, ülkeyi üzecek bir süreç yaşatır. Bu süreci hep anlatıyoruz, referandum sürecinde de söyledik. Bu anayasa ülkenin bütün yetkilerinin bir kişide olduğu bir sistemdir. Yani adına ‘başkanlık’ dense de, bu dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem. Bu örnekleri hep verdik, bütün yetkilerin bir kişide olduğu ülkelerde, ekonomisinin düzlüğe çıktığını, insanları refah içinde yaşadığını göremeyiz” dedi. 
 
Çanakkale’ye ilişkin de değerlendirmelerde bulundu 
CHP’li Öz, açıklamalarını; “Seçildiğimiz günden bu yana, Ankara’da görevlerimizi, genel kurul çalışmalarımızı yapıyoruz. Bölgemizin sorunlarına dair, çözüm önerilerimize dair çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle Çanakkale’deki tarımın daha iyi olması noktasında, çiftçilerimizin sorunlarını gündeme getiriyoruz. Çanakkale’deki çevre sorunlarını Ankara’nın gündemine getirmeye çalışıyoruz. Meclisten arta kalan zamanlarda da kentimize gelip, ilçe ilçe, köy köy gezerek hem vatandaşın talep ve sorunlarını dinliyoruz, onlara yaptığımız çalışmalarla ilgili bilgiler veriyoruz.  Yeni yönetimlerimize çok büyük görev sürüyor. Önümüzdeki yıl, olağan takviminde tabi ki, önce yerel seçimler hemen arkasından da genel seçimler olacak. Bizler yine her zaman yaptığımız çalışmalarımızı yürüteceğiz. Ancak, tüm örgütler sürekli bir araya gelerek, il başkanı önderliğinde, tüm ilçe örgütleri Çanakkale’deki stratejisini belirlemesi gerekir. Elbette ki olacaklar bellidir, ama birlik olmak, bir araya gelmek, örgütlerdeki farklı farklı yöneticilerden düşüncelerini almak, bizim önümüze yeni fikirler çıkaracaktır. 2018 Troia yılı Çanakkale’mizin hem ülkemizde, hem de uluslararası alanda, ilimizin markalaşma sürecine katkı yapacaktır. Emeğe geçenlere teşekkür ediyorum, bu sürecin desteklenmesi gerektiğine inanıyorum” ifadeleri ile tamamladı.
(Seçkin Sağlam)
Paylaş