CHP Çanakkale İl Örgütü, 18 Mart Şehitleri Anma ve Deniz Zaferi’nin 104’üncü yıl dönümü dolayısı ile alternatif çelenk töreni gerçekleştirdi. Törene, CHP Genel Sekreteri, Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP YDK üyesi Serdar Soydan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, ADD Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık, CHP İl ve Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyeleri, sendika, dernek ve STK temsilcileri katıldılar. Çelenk sunma töreninin ardından, CHP İl Başkanı Güneşhan ve ADD Genel Başkanı Altınışık birer konuşma yaptılar. Konuşmasında Yeni Zelanda’da yapılan saldırıyı kınayan İl Başkanı Güneşhan; “İnanıyoruz ki bu saldırıdan en az bizim duyduğumuz üzüntü kadar, Avustralya, Yeni Zelanda halkları da büyük üzüntü duymaktalar. Terörün, kanın ve acının ne dini ne de milliyeti olur. Bu saldırı, sadece Müslüman halka karşı değil, tüm insanlığa karşı yapılmıştır” dedi. Çanakkale Zaferi Gazi başarılırken Mustafa Kemal Atatürk’ü asla unutmamak gerektiğini ifade eden ADD Genel Başkanı Altınışık ise; “Hepimiz biliyoruz ki, bilinçli bir şekilde tarihi ‘Atatürksüzleştirmek’ için özel bir çaba harcanmaktadır. Ama hiçbir güç Türk Tarihini Atatürksüzleştiremez” dedi.
“Çanakkale, savaşmaya gelen askerlerin arkadaş olduğu yerdir”
CHP İl Başkanı Güneşhan; “Başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mutafa Kemal Atatürk olmak üzere, Anadolu’nun dört bir yanından gelerek savaşa katılan binlerce kahraman asker, Çanakkale’de bağımsızlık ve özgürlük uğruna amansız bir mücadele vermişler, cepheden geri dönmeyi bile asla düşünmemişlerdir. Savaşa katılan asker sayısı ve silah gücü açısından emperyalist güçlerin ordusundan çok daha dezavantajlı olmasına rağmen, özgürlük ve vatan duygusuna olan inancın üstünlüğü, Kahraman Mehmetçik için savaşın zaferle sonuçlanmasına yeteri gelmiştir. Şimdi de uğruna mücadele ettikleri bu topraklarda, savaştıkları bu askerlerle, yan yana ve koyun koyuna şehitliklerde yatmaktadırlar. Milli mücadele 1915‘te kazanılan zafer sayesinde başlatılmış ve sonucunda da bugün üzerinde birlikte barış içinde yaşadığımız Cumhuriyet kurulmuştur. Çanakkale savaşları, tüm emperyalist oyunların bozulduğu, özgürlüğün galip geldiği ve savaşın içinden barışın çıktığı bir zaferdir. Çanakkale savaşlarından, “Yurtta sulh, dünyada sulh” diyerek, dünyadaki tüm ulusların saygısını kazanmış ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk doğmuştur. Çanakkale, dünyanın bir ucundan birbirleriyle savaşmak üzere cepheye gelen askerlerin arkadaş olduğu, çocukları ve torunlarının da kardeş olduğu yerdir” dedi.
“Kanın ve acının ne dini ne de milliyeti olur”
Yeni Zelanda’da gerçekleşen terör saldırısına değinen Güneşhan; “Anzac ve Türk halklarının birbirlerine böyle kardeşçe duygular beslemesine rağmen, Yeni Zelanda’nın Christchurc kasabasında 15 Mart Cuma günü, Cuma namazı sırasında Müslüman cemaate karşı, insanlıktan çıkmış bir meczup tarafından, alçakça bir saldırı düzenlenmiştir. Aralarında Cuma ibadeti için orada olan Türk asıllı soydaşlarımızın da bulunduğu iki ayrı camiye düzenlenen bu vahşi saldırıyı şiddetle ve tüm benliğimizle kınıyoruz. Bu alçak saldırıda yaşamlarını yitiren 49 Müslüman kardeşimize Allah’tan rahmet yaralılara da acil şifalar diliyoruz. İnanıyoruz ki bu saldırıdan en az bizim duyduğumuz üzüntü kadar, Avustralya, Yeni Zelanda halkları da büyük üzüntü duymaktalar. Terörün, kanın ve acının ne dini ne de milliyeti olur. Bu saldırı, sadece Müslüman halka karşı değil, tüm insanlığa karşı yapılmıştır. Bu bir insanlık suçudur ve tarihin sayfalarında kara bir leke olarak kalacaktır. Saldırıyı gerçekleştiren faşist, ırkçı bir meczuptur. Ancak, gerçek suçlular; Allah ile kul arasındaki ilişkiyi, bir zenginleşme ve siyaset aracı olarak gören dinci din adamları ve dinleri siyasete alet eden ve buradan oy devşirmeye çalışan siyasetçilerdir. Kafatasçılık derecesinde aşırı milliyetçi ve radikal dinci akımları destekleyip provoke ederek silah satmaya çalışan uluslararası silah lobisi de gerçek suçluların sponsorlarıdır” dedi.
“Yeni Zelandalı misafirlerimizi yine dostça karşılanacak”
Her yıl olduğu gibi Yeni Zelanda’dan gelen misafirlerin dostça karşılanacağını belirten Güneşhan; “Her sene olduğu gibi bu sene de yine 25 Nisan’da, Şafak Ayini için Yeni Zelanda’dan, Avustralya’dan, İngiltereden, dünyanın öbür ucundan binlerce Anzaklı kardeşimiz Çanakkale’mize gelecek. Bizler onları yine insanlığa, Barışın ve Kardeşliğin Kenti Çanakkale’mize yakışır bir şekilde, dostça karşılayacağız. Onları tekrar bağrımıza basacağız. Şafak ayini için omuz omuza, beraber, dosta düşmana karşı dimdik duracağız. Bizim savaşa, kine ve nefrete değil, barışa, sevgiye, dostluğa, hoşgörüye ve kardeşliğe ihtiyacımız var. Bu kent, büyük savaşlar görmüş, büyük felaketler atlatmış, acıyı tatmış ve barışın değerini anlamış insanların yaşadığı topraklarda kurulmuş, barışın ve kardeşliğin kenti Çanakkale’dir. Barış ve kardeşlik bu kentte ilelebet payidar olacaktır. Çanakkale ruhu, 21. Yüzyılda sadece geçmişimiz değil, aynı zamanda geleceğimizdir. 104. Yılını kutladığımız Çanakkale Deniz Zaferi Türkiye Cumhuriyeti’nin Ön Sözü’dür. Ülkemizin içinde bulunduğu kötü koşulların yaşandığı bu günlerde, daha iyi bir yaşam için mücadelemiz hiçbir zaman son bulmayacaktır. Ülkemizi yeniden çağdaş, demokratik, laik ve daha yaşanabilir kılabilmek için vermemiz gereken mücadelenin önemi daha da artmıştır. Gelecek güzel günler için birliktelik ve dayanışma duygularını her zaman ön planda tutacağımıza olan inancımla, bizlere bağımsız Türkiye Cumhuriyetini miras bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, ülkemizin birlik ve bütünlüğü için hiç düşünmeden canlarını veren tüm şehitlerimizi saygı, şükran ve rahmetle anıyorum” dedi.
“Hiçbir güç tarihi Atatürksüzleştiremez”
Güneşhan’ın ardından konuşan ADD Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık ise; “Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104’üncü yıldönümü dolayısı ile Çanakkale’de sizlerleyiz. Çanakkale zaferi sadece düşmanın yenilgiye uğratıldığı bir zafer değildir. Bu topraklar aynı zamanda yüzyıllar boyunca hazırlanan Emperyal projelerin tarihin çöplüğüne atılmasının kanıtıdır. Aynı zamanda yerli ve milli bir uyanışın, milli bir ulus devletinin kuruluşunun da işaret fişeğidir. Bu ruhun mimarı, büyük Devrimci Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa kemal Atatürk’ü unutmamak gerekir. Hepimiz biliyoruz ki, bilinçli bir şekilde tarihi Atatürksüzleştirmek için özel bir çaba harcanmaktadır. Ama hiçbir güç, Türk tarihini Atataürksüzleştiremez” dedi.
(Zeynel Öner)