Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe kongresi dün Çanakkale Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal Tesislerinde gerçekleşti. Saygı duruşu ve istiklal marşı ile başlayan kongrede Divan Başkanlığını CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek yaparken, divan katip üyeliklerini Neşe Aksoy ve Çanakkale Belediye Meclis üyesi İbrahim Can Ergun üstlendi. Kongreye CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz, CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Serdar Soydan, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, ilçe ve belde başkanları, ilçe belediye başkanları ile delegeler ve partililer katıldı. CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da kongrede misafir olarak bulundu. Kongre Divan Başkanı CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, açılış konuşmasında; “Bugün, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 69’uncu yıl dönümü. 10 Aralık 1948 tarihinde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, insanların; onurlu, özgür, eşit bir şekilde yaşaması için imzalandı. Düşünce ve ifade özgürlüğü için, adil yargılanma için… Çünkü insanlar, doğdukları anda kazandıkları hakları için yaşarlar ve bunlar devredilemez. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam için bu beyanname imzalandı. Ama bugün, hem bölgemizde, hem dünyada çok ciddi insan hakları ihlalleri yaşamaya devam ediyoruz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 1948 yılında imzalandı. 1789 tarihinde imzalanan çok önemli bir belge daha var, ‘İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi.’ Her zaman söylüyoruz, o bildirgenin ünlü 16’ncı maddesi; ‘Kuvvetler ayrılığının olmadığı toplumlarda anayasa yoktur.’ Bugün biz maalesef, mevcut iktidar tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni şeklen anayasalı bir devlet haline getirdik. Artık, anayasal, demokratik bir hukuk devleti değiliz. Çünkü 16 Nisan 2017 referandumu ile birlikte, kuvvetler ayrılığını yıktılar. Şeklen yürürlüğe giren ama asla meşru olmayan bir anayasa değişikliği, hiçbir zaman meşru olmayacak. 12 Eylül darbe anayasasının meşruiyeti bugün bile nasıl tartışılıyorsa, bu anayasanın meşruiyeti de her zaman tartışılacaktır. Demokrasiyi yıkan anayasa değişiklikleri asla meşru olamaz. Önümüzdeki dönem, hepimizin mücadelesi yeniden demokrasiyi kurmak, yeniden hukuk devletini tesis etme mücadelesi olacaktır. Önümüzdeki mücadele, tek adam rejimi mi, demokrasi mi? AKP hükümetleri maalesef memleketi bir felakete sürüklüyor” dedi.
Karakaş sitem etti
Dünkü kongreye aday olmayan CHP Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş ise konuşmasında sitem etti, hakkında ortaya atılan iddialara “ayıp ettiniz” cevabı verdi. Karakaş, “Ben bu tarihsel süreçte CHP Merkez İlçe Başkanı olarak görev yaptım. Yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte, evimizden, işimizden, çocuklarımızdan zaman ayırarak, maddi-manevi her türlü özveriyi göstererek, bize verilen bu onurlu görevi tamamlamış bulunuyoruz. İki yıl boyunca, çok güzel şeyler yaşadık. Ama maalesef bu güzelliklerin yanında siyasetin kirli çarkları, kötü yüzleri ile de karşılaştık. Daha önce ilçe başkanlarını istifaya götüren bu çetin siyasi aktörler aynı baskıyı bizlere de yaptılar. ‘kol kırılır yen içinde kalır’ ilkesi içerisinde bu yapılanları, görmezden, duymazdan gelmeye çalıştık. Çünkü asıl olan Cumhuriyet Halk Partisidir. Yine de hakkımda iftira atanlara, yazılı ve sosyal medyada yalan-yanlış haber yapanlara, malımı, mülkümü merak edenlere huzurlarınızda sitem ediyorum. En hafif ifadeyle ayıp ettiniz. Benim bilinmeyen, gizli hiçbir şeyim yok. Beni üzdünüz, ailemi üzdünüz. Ayıp ettiniz. Siyasetin bu çirkin aktörlerini kendi vicdanları ile baş başa bırakıyorum. İçimde kin ve nefret barındırmıyorum, eğer varsa onlara da hakkımı helal etmiyorum” dedi.
CHP’li Sarıhan’dan “Hukuk ve adalet” vurgusu
CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise kongrede yaptığı konuşmada; “Ben Çanakkale’ye her gelişimde, ‘Çanakkale içinde vurdular beni/Ölmeden mezara koydular beni’ dizelerini söyleyerek gelirim. Bir de İzmir’e giderken (İzmir’in dağlarında çiçekler açar.) O gelir aklıma. Şehirlerimizin, türkülerle, şiirlerle, marşlarla anılması, o şehir insanının ne kadar fedakar, ne kadar mücadeleci, ne kadar ince ve zarif olduğunun bir işaretidir. Bugün İnsan Hakları Günü. Hepimiz her yerde emeklerimizi sunarak, esas olarak cumhuriyeti yaşatmak istiyoruz, esas olarak demokrasi mücadelesinde var olduğumuzu, demokratik değerlerden vazgeçmeyeceğimizi her yerde anlatmaya çalışıyoruz. Hukuk hakkın üzerinde gelişiyorsa adalet sağlanır. Hukuk siyasi tercihler, siyasi hesaplar üzerinden gündeme geliyorsa, orada adaletten söz edilemez. Bugün Türkiye, İnsan Hakları gününe adaletin yok olduğu bir süreçten geçerek giriyor. Adalet yoksa insan hakları da yoktur. Adalet yok olduğu için milletvekilleri kürsülerinden alınıp cezaevlerine konuldular. Adalet olmadığı için belediye başkanları, seçilmiş olmalarına rağmen, iktidar tarafından yok sayıldılar. Bugün demokrasi mücadelesi ete kemiğe bürünmüş bir mücadeledir. Canımızı incitebilir, ama biz bu mücadeleyi vermek durumundayız. Umut var” dedi.
Önder, “Arsız mıyım, hırsız mıyım?”
CHP İl başkanı Nejat Önder, “Nejat Önder: Vesayet altında siyaset yapmanın başarı şansı olmaz. Evet, Celal Başkanımız parti içi seçimler öncesinde ‘belediye başkanları asla örgüt işine karışmasın’ talimatı verdi. Çanakkale’de seçim süreci yaşadık. Detaylı açıklamayı il başkanlığı seçiminde yapacağım. Maalesef tam göbeğinde oldular, belediye başkan yardımcıları işin içinde vesaire. İlkeli siyaset yapalım, bu parti tüzüklerle yönetiliyor. Tüzük bizim anayasamızdır. Çanakkale il tarihinde benden daha uzun süre görev yapan yok. 2000 yılından bugüne kadar rant siyasetinin içinde bulunmadım. Adaylık açıklaması yapıyor arkadaşımız, il başkanı davet edilmiyor. Arkadaşlar ben arsız mıyım, hırsız mıyım? Yok böyle bir şey, böyle bir uygulama olabilir mi?” dedi.
Soydan’dan AKP’ye, “Çanakkale halkı sizden hesap sorar”
CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Serdar Soydan ise burada yaptığı konuşmasında; “Hatırlarsanız bundan önceki ilçe kongremizde vakıf iş hanını gündeme getirmiştim. Hala aynı kaygıları taşıyorum. Sıkıntılı bir binadır orası. Allah korusun bir depremde hem orada, binada oturanlara da zarar verecektir, çevreye de zarar verecektir. Ben çağrımı tekrar yapıyorum, derhal o binanın boşaltılıp Çanakkale Belediyesi ile birlikte o bölgenin yeniden planlanmasını talep ediyorum. Bir diğer konu da Çanakkale Devlet Hastanesi. Yeni hastane, Çanakkale’de hiç yapılmaması gereken bir yere yapıldı. Ulaşımın zor olduğu bir bölge. Hastane Bayırında oturan bir arkadaşımız, hastalandığında özel bir taksiyle 40 dakikada gidebiliyor. Bu yaşandığı için söylüyorum. Düşünsenize, biri hastalandı, ambulans gelecek, gidecek bir saat. Allah rahmet eylesin. Belediye başkanımız ulaşımı sağladı, ama o ulaşımla o hastane gitmez. Boşaltılan devlet hastanesi derhal, en azından acil servisinin orada kurulması gerekir. Bu Çanakkale’nin ihtiyacıdır. Ama siz, (ben Çanakkale’den oy alamıyorum, oyum iyice düşüyor ne olursa olsun) düşüncesindeyseniz eğer, Çanakkale halkı bunun hesabını sizden sorar. Sadece Çanakkale’de sormaz, her yerde bu hesabı sorar” dedi.
“Olayları kabullenmediğim için aday oldum”
Merkez İlçe Başkanlığı adaylarından ilk konuşmayı Kepez Belediyesi Meclis üyesi Yüksel Özdemir yaptı. Özdemir, delegelere “CHP’li olmak ayrıcalıktır. CHP’li olmanın sorumlulukları her şeyin üzerindedir. Birinci sorumluluğumuz parti tüzel kişiliğini korumaktır. Partimize gölge düşürecek eylemlerden uzak olacağız. Partimizi güçlendirmek için çalışacağız. Muhalefette bir parti olarak kendi partiniz içinde iç çatışmalara girerseniz dışarıda mağlup olursunuz, acaba bunun için mi biz hep muhalefetteyiz. Yüksel Özdemir olarak ben de bu tehlikeyi gördüğüm için aday aldım. Son seçimde, üyelerimizin ve delegelerimizin iradesi dışında yaşanan kamuoyuna yansıyan, partimizin saygınlığına gölge düşüren olayları kabullenmediğim için aday oldum. Hiçbir mahallede, seçim bölgesinde bulunmadım, bir tane delege yazmadım, delegelerimizin saygınlığına, özgür iradesine gölge düşürecek eylemde bulunmadım. Bize yaşatılanları hak etmediğimiz için aday oldum” ifadeleri ile seslendi.
“Barış olacak, adalet olacak, güzel şeyler olacak”
CHP Merkez İlçe Başkan adayı Ali Uyanık ise konuşmasında; “İlçe kongremiz, uzun yıllardır biriken sorunların, artık taşınamaz, sürdürülemez olduğu bir dönemde gerçekleşiyor. Metal yorgunu iktidar, kendi kadrolarını tasfiye eden bir yönetimle bu işi götüremiyor. Çok kolay kandırılıyor, aldatıldığını sonradan fark ediyor ve bunun herkes tarafından normal bir şey olarak kabul görmesini istiyor. Kadınlarımızı yok sayıyor. Beterin beteri vardır deyip susan, bugününden vazgeçmiş, yarını zaten olmayan insan fotoğraflarının birer parçasıyız. 2019’a giden süreçte, olumsuzlukları gören ve çözüm üreten, halka umut olacak, yani iktidara yürüyen Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyaç her zamankinden fazladır. Varlığımız ve burada bulunma sebebimiz işte bu anda başlıyor. Bu ülkenin aklı ve yüreği olan gençleri, kadınları, işçileri, esnafı, köylüsü yalnız değildir. Çünkü sizler varsınız, çünkü Cumhuriyet Halk Partisi var. CHP Merkez İlçe Başkan adayı olarak, partimiz içinde ayrışmak yerine, bir araya gelmek için daha çok sebebimiz olduğunun bilinci ile kucaklaşacağız, çoğalacağız. Barış olacak, adalet olacak, güzel şeyler olacak” dedi.
(Seçkin Sağlam)