CHP Merkez İlçe "Uyanık'la devam" dedi

2307

Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Kongresi gerçekleşti. Mevcut Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık’ın tek aday girdiği kongrede birlik ve beraberlik mesajları verildi. CHP’nin iktidar yürüyüşünde olduğunun vurgulandığı kongrede zaman zaman geçmişe ve bu dönemki sürece ilişkin eleştiriler yapıldı. Eleştirilerin muhatapları cevaplar verirken, il kongresinin heyecan düzeyi yüksek bir atmosferde geçeceğinin de sinyalleri verildi. Kongre divanın oluşması ile başlarken, divan başkanlığını CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İl Başkanı İsmet Güneşhan, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, ilçe başkanları, ilçe ve belde belediye başkanları ile çok sayıda CHP’linin katıldığı kongrenin açılış konuşmasını CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal yaptı. AKP iktidarını eleştiren Sarıbal, “Burası bir dost salonu. Masada başkan yazıyordu, biz ne çektiysek bu başkanlardan çektik meselesi üzerinden, orada başkan yazan kağıdı kaldırdık. Biz halkız, hele de Çanakkale’de, bir başkanlık üzerinden sürecin gitmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Bütün Türkiye’ye, Çanakkale’de nasıl da farklı renklerin, yaşam biçimlerin, kültürlerin ne kadar büyük zenginlik olduğunu bu salondan gösterirken, bütün Türkiye’nin bunun üzerinden bir başarı öyküsüne yol alması için çaba sarf edeceğiz. İşte bu kongreler, dayanışma ve demokrasi açısından çok önemli kadar, zorluklarını bildiğimiz bu coğrafyanın, bu ülkenin, kimlerle nasıl mücadele edeceğimize dair yan yana geldiğimiz, birlikte olduğumuz, cesaretle, kararlılıkla iktidara yürüyeceğimiz, bu mikrofonlardan doğru, bütüncül, yüksek sesle iktidara gelebilmenin yollarını ortaya koyan bir mekanizma işleteceğimiz anlar ve zamanlardır. Bugün ve bugünlerde yer yanımız ağrıyor ve üzülüyoruz. Bizim sol yanımız biraz daha ağrıyor dostlar. Bir yanda, Malatya’da, Elazığ’da şuanda çadırlar içerisinde  bir sıcak çorba ile sabah kahvaltısı yapamayan insanlarımız, zorluklar içerisindeyken, bir taraftan saltanatın en yüksek olduğu, inanılmaz çelişkilerin olduğu bir ülkenin, bir coğrafyanın insanlarıyız” dedi.

 

Özay’dan Uyanık’a destek, Erkek ve Güneşhan’a eleştiri!

Çanakkale eski Belediye Başkanı ve eski Milletvekili İsmail Özay kongrede söz alarak CHP’lilere hitap etti. “Cumhuriyet Halk Partisi bana çok şeyler verdi, çok büyük değerler verdi, onun kıymetini daima biliyorum” diyen Özay, “Biraz önce sayın başkana da söyledim, sizlere de ifade ettim. 2008 yılında burada, bu kürsüde konuşmuştum; konuşurken, ‘imdat, imdat’ diye bağırmıştım. Herkes garipsemişti. Bir şeyin altını çizmiştim. Cumhuriyet Halk Partisi’nde pazarlık, anti-demokratik yaklaşım olmaz, yapılmasın, bu ileride bizi sıkıntıya düşürür demiştim. En son 2013 yılında İl Danışma Kurulu’nda konuşurken, salonun yarısı salonu terk etti. Demek ki, insanların bir kısmı birilerini dinlemek istemiyor, maalesef farklı bir sese bu partide çok ihtiyaç yok diye düşündüm. Kimisi diyor ki ‘partiden koptun mu?’ Kopmadım arkadaşlar. Biraz sivri dilli olduğum için, acaba kimseyi rahatsız eder miyim, dengeleri bozar mıyım? diye söz almak istemiyorum. Peki bugün mü bozacaksın dengeleri? Hayır arkadaşlar, bugün şikayette bulunmaya değil, teşekkür etmeye geldim. Arkadaşlar biz demokrat mıyız? Bu nasıl soru, tabiki demokratız. İnsan haklarını savunuyoruz, çevre, çocuk, kadın haklarını savunuyoruz. Biz demokratız. Dışarıya karşı demokratız, ama içeriye karşı anti demokratız. O zaman şöyle diyorum, dışarıya karşı demokrat, içeride anti demokratız. Ben en çok Parti Meclisi’ndeki arkadaşlarım için üzülüyorum, sayın genel başkan yardımcılarım sizler için de üzülüyorum. Neden üzülüyorum? Değerli arkadaşlarım görev alıyorlar, sonra bir bakıyorsunuz pat diye partiden atıyorlar. Kim, Öztürk Yılmaz! Genel Başkan Yardımcısı, Dış İşlerinden sorumlu… Gitti. Aylin Nazlıaka, fotoğraf astı mı asmadı mı? Üç ay konuştuk, attık, aldık… Sinan Aygün konusu, komedi. Bu arkadaşların hiçbirisinin kişiliğine laf atmıyorum, saygı da duyuyorum. Bundan sonra bu tür aksilikleri yapmamak için dikkat çekiyorum. Kimseyi eleştirmiyorum. Süheyl Batum’lar, Birgül Ayman Güler’ler, Emine Ülker Tarhan’lar… Beğenirsiniz beğenmezsiniz, tabi ki farklılıklarımız olacak, Sayın Erkek’le, Sayın Güneşhan’la benim de farklılıklarım var. Onlar bizim kardeşimiz, birlikte mücadele ediyoruz. Bir konuşmayı daha gündeme getirmek istiyorum. Bunu bileceksiniz; ‘Demokrasi bizim için tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.’ Kim demiş bunu, Recep Tayyip Erdoğan... Demokrasiyi amaç olarak kullanmıyor, araç olarak kullanıyor. Bir başka demeç, yine bir değerli siyasetçimizin; ‘Gerekli şartlar ve koşullar oluştuğunda merkez ilçe kongresi yapılır. Ama şuana kadar gerekli şartlar oluşmadı.’ İsmet Güneşhan…  Sayın Başkanım ne alakası var. Yani bu koşullar tüzükte yazıyor. Bunları Sayın Güneşhan’ı yıpratmak için söylemiyorum, biz birlikte siyaset yaptık. Bu hataları lütfen bundan sonra yapmayın sayın başkanım, bu tür işlere tevessül etmeyin. Ben sizden, bu örgütten, bu davranışınızdan dolayı özür dileminizi şahsen bekliyorum. Şimdi gelelim teşekkürümüze. 2008’de de bunları yaşadık. Ben ‘imdat’ diye niye bağırdım? CHP tarihinde ilk kez merkez ilçe kongresini yapamadı ve kurultaya gidemedi. Bu ayıp benim de içinde bulunduğum CHP’lilerce büyük ayıptır. Çünkü ben de o dönemde aktördüm. Ben bunun içimde vicdan azabını duyuyorum. Yanlış yaptık, eksik yaptık. Şimdi genç siyasetçiler var. Ne diyeceğiz onlara? Gerekirse koltuğunuza kaybedeceksiniz, ama CHP ilkelerini daima yücelteceksiniz… Şimdi ben Merkez İlçe yönetimine ve başkanına teşekkür ediyorum. Neden? Dik durdu, tehdide boyun eğmedi, pazarlık yapmadı. Buyurun kongre! Pazarlık yapana tavsiyem şu, sizin de hakkınız tabiki, gelirsiniz genel kurula listenizi sunarsınız, listenize güven aldığınızda siz de yolunuza devam edersiniz” dedi.

 

Özay’a yanıt Erkek’ten geldi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Özay’ın 2002 yılında milletvekili olarak atanmasını da örnek vererek, “Samimi olalım” dedi. Erkek, “Biz partimizin değerleri için mücadele ettik sayın Özay. O imza süreci hiç başarıya ulaşmadı. Diyorsunuz ya, saya saya bitiremediniz imzaları diye, hepsini tek tek inceledik hiç merak etmeyin. Gerçek neyse kamuoyuyla paylaştık. Ama dua edelim ki, o olağanüstü kurultay gerçekleşmedi. Yoksa CHP şimdi neredelerde, nasıl olurdu hiç bilmiyoruz. Sizin de çok yakından tanıdığınız bazı insanlar o ekibin içinde yer alıyor. Siz birlikte 2000’li yıllarda nasıl parti içi mücadele verdiğimizi en iyi bilen insanlardan birisiniz. O yıllarda sayın Ali Uyanık yoktu, birçok arkadaş yoktu. O mücadeleler, çok zorlu mücadeleler. Hep birlikte verdik. Yıl 2004. Yerel seçimlerde, ne belediye başkanlığında, ne İl Genel Meclisinde sandık konmadı Çanakkale’de. Belediye meclisinde de delegeyle oldu seçim. Yıl 2009! Ne belediye meclisinde, ne belediye başkanlığında ne İl Genel Meclisinde sandık konmadı Çanakkale’de. Geldik 2014’e, sayın Özay da aday adayı. Yine merkez ilçe karar aldı, il yönetimi karar aldı. Sandık konulsun diye, örgütlerin iradesine rağmen sandık kondu mu? Konmadı. Yine Ülgür Bey, parti meclisince atandı. Doğru da yapıldı. Bugün neden kondu sandık. Biz MYK’da görev yaptığımız için, çünkü sizin içinizden çıktık biz. Bütünlük sağlandığı için. Bakın bu çok çarpıcı örnektir. 2014’te de örgüt istedi. Ama sandık konmadı. Bizim katkımız hiç yok herhalde. 2011’e geldik, ön seçim kararı aldı parti, tüm üyeyle yargı denetiminde. Sonra MYK’dan bir karar geldi. Belediye başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri koltuklarını boşaltmasınlar, milletvekili adayı olmasınlar. Ben belediye meclis üyesiydim. Arkadaşlarımız, ‘seçilme ihtimalin çok yüksek, aday ol, geri adım atma’ dediler. Ama biz, madem yeni bir yönetim, yeni bir anlayış, parti için böyle bir karar almış, hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmadığı halde, adaylığımızı geri çektik. Bugün MYK kararıyla Çanakkale’de, belediye meclisi eğilim yoklaması yaptık. Türkiye’nin her yerinde uygulandı o MYK kararı. Biz MYK kararıyla adaylığımızı geri çektik. İl kongresinde konuşuruz uzun uzun. İl başkan adayı bazı arkadaşlarımız partilileri ziyaret ediyorlar, çalışma yapıyorlar. Yapacaklar tabiki. Ama şu soruyu sormasınlar lütfen; ‘Kemal Kılıçdaroğlu hakkında ne düşünüyorsunuz?’ Bu soru doğru bir soru değil, şık bir soru değil. Çıkarız kongrelerde genel başkanımızı, genel merkezi eleştiririz. Bugün Genel Başkanımıza ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne ağır saldırılar var. Ne için? Çünkü Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, ittifakları çok iyi tutuyor da ondan. Referandum sürecindeki ‘Demokrasi Hareketi’nin, ‘Hayır Hareketi’nin mimarı sayın Genel Başkanımız. Ondan saldırıyorlar. Dünya siyasi tarihine geçen bir siyasi yürüyüş yaptı. İstanbul’a vardığımızda ayakları parçalanmış, bütün tırnakları sökülmüştü. Sonra Çanakkale’de adalet kurultayını gerçekleştirdik, sonra 31 Mart, 23 Haziran… Bugün bu başarının mimarı kabul edilen genel başkanı tanımıyorsa bir aday, ben o adayın arkasında durmam. 2015’te milletvekili seçildikten sonra Çanakkale’de çok şey değişti. Hep birlikte mücadele ettik delege seçimlerinde hatırlayın, sandık koydurduk tüm mahallelerde, iptal edilen delege seçimleri ile ilgili kararları MYK’da kaldırttık. Bunları hep birlikte yapmadık mı? Genel Merkezle birlikte yaptık, adaleti sağladık. Biz o mücadeleyi vermeseydik, bugün Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, İl Başkanı İsmet Güneşhan, o mücadelenin sonunda seçildiler. Biz dedik ki, bu birlik beraberlik neden bozulsun? Sayın Başkan Ülgür Gökhan’la da oturduk konuştuk. Merkez İlçede evet adayımız Ali Uyanık başarılı başkanlarımızla devam edelim, İlde de İsmet Güneşhan… Ama bizim ikimizin konuşması yetmez. Biz ikimiz mi karar vereceğiz? İlçeler ada çıkartabilir, delegasyon aday çıkartabilir. O ayrı bir konu, ama biz birlikte yürüyen bir ekip olarak bu birliktelik, uyum bozulmasın dedik. Genel Merkezin de, Oğuz Kaan Salıcı’nın Ali Uyanık’la konuşmasını temelinde bu yatıyor. Bir genel başkan yardımcısının, birlik beraberlik istemesi pazarlık mı olur? Bunun pazarlıkla, dayatmayla ne ilgisi var. Adaylar çıkacak. Bugün tek adaylı kongre yaşıyoruz, bu da çok güzel bir kongre. İl kongresinde adaylar çıkacak, çıksın, çıkmalı. Benim derdim o değil, benim derdim, merkezde, birlikte yürüyen bir ekip olarak hangi gerekçeyle ayrıldık? Ama ben siyasi hayatımın hiçbir aşamasında, sayın Özay da bunu çok iyi bilir, pazarlık yapmadım, yapmam da. Çanakkale’yi temsil etmeye çalışıyoruz, partimizi temsil etmeye çalışıyoruz. Parti içi demokrasi derken, samimi olmak lazım. Ama 2002’de belediye başkanlığından istifa edip, birinci sıra milletvekili yazılınca genel merkez çok iyiydi. Tekrar aday ol İsmail Özay, milletvekili adayı. Sayın Özay’ın burada olması, konuşma yapması mutluluk verici. Ama biz Sayın Özay’ı seçimlerde de sahada görmek istiyoruz. Genel seçimlerde, yerel seçimlerde partinin yanında olsun, sahada olsun, güç versin. Sadece aday olduğu zaman değil, ‘ben varsan CHP var’ değil, her zaman çalışmalıdır. Çarşaf esas tüzüğümüzde, bugün delegasyon önerge verdi blok yapıyor. İşimize geldiği zaman parti içi demokrasi, işimize geldiği zaman başka şeydir. İşimize geldiği zaman genel merkez atasın, işimize geldiği zaman sandık. Keşke samimi olabilsek, hepimiz için söylüyorum, kendim için de söylüyorum” ifadelerine yer verdi.

 

Başkan Gökhan’dan 31 Mart teşekkürü

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise belediye meclisi için yapılan fermuar uygulamasını gündeme getirerek, özeleştiri istedi. “Bu kongreye kadar, mevcut merkez ilçe yönetimi iki süreç geçirdi. Bir tanesi Cumhurbaşkanlığı-milletvekili seçimleri, diğeri ise yerel seçimler. Her iki seçimin de başarıyla sonuçlandığına inanıyorum. Özellikle yerel seçimler açısından bakarsak, beni ilgilendiren tarafı bu; Başarılı bir yerel seçim geçirildi. Çanakkale ve Kepez’de, açık ara farkla seçildik. Tabi burada İyi Parti’nin katkısını da unutmayacağız, teşekkür edeceğiz. Yine İl Genel Meclisi’nde altı üyenin dördünü alarak, birinci parti olmanın keyfini yaşıyoruz. Belediye Meclisinde de ciddi bir çoğunluğumuz var, rahat rahat yönetimi sağlıyoruz hep birlikte. Tabi buradaki başarıda en büyük teşekkürü Çanakkale Merkez İlçe örgütüne, saygıdeğer üyelerimize etmemiz gerekir. Canla başla çalışıldı. Ben sayın Ali Uyanık başkanın ve örgütün nezdinde hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

 

Başkan Gökhan, “fermuar” özeleştirisi istedi

 “Adaylık süreci ile ilgili olarak, aslında 2014 senesinde de önseçim kararı çıkmıştı” diyen Başkan Gökhan, “2014 senesinde şöyle bir yöntem uyguluyordu genel merkez, mevcut belediye başkanları ile ilgili kıstaslar vardı, göstergeler vardı. Belediye bütçesinin yatırımlardaki oranı çok önemli. Biz burada gayet iyi seviyedeydik, yine kamuoyu araştırmaları gibi kıstaslar listesi vardı. Sonra bir heyet vardı, sayın Gökhan Günaydın, Bülent Tezcan gibi Genel Başkan Yardımcılarının bulunduğu, en son onlarla da görüştük. Sayın Özay da adaydı. Bir gün önce bana önseçim olacağı söylendi. Yani o heyetin kararı önseçim. Ben de dedim ki, ‘bir şartım var, tüm üyelerle olsun’ dedim. ‘Tamam’ dediler, onu da kabul ettiler. Ertesi gün, Pazar sabahı, burada, sayın Genel Başkanım ve MYK benim aday olmam noktasında karar alınmış ve parti meclisinde adaylığım kabul edildi. Önseçim irademizi hep koruduk. Bunun asla bozulmaması gerektiği söylüyoruz. Bu seçimde de yine ben, belediye meclisi ve il genel meclisi ön seçimle belirlendi. Şimdi buradaki sıkıntı, MYK’nın fermuar kararı vardı. Elbette ki eleştirebiliriz ama uymak zorundayız. Bu kararın gerekçesi; bu yeteri kadar kadın ve genç çıkmazsa, parti üyeliği şansı bulunmayan, memur gibi kişiler ve ittifak partisine de yer verilmek üzere bu konu MYK tarafından kabul edildi. Burada benim de karşı çıktığım şekliyle, parti üyesi arkadaşlarımız fermuarla yerleştirildiler. Bunu uzaktan, bağırarak çağırarak, basın önünde karşı çıkmadık. Yine sayın Genel Başkanımızın huzuruna, sayın Genel Başkan Yardımcımız, Sayın Yüksek Disiplin Kurul üyemiz, sayın İl Başkanımız, Merkez İlçe Başkanımız, hep beraber gittik. Ben söz alarak ‘sayın Genel Başkanım, fermuar uygulamasını Çanakkale örgütü uygun görmemekte, bunu lütfen bu kıstasların dışında kullanmayalım taktir sizindir’ dedim, çıktık geldik. Takdir bu şekilde olmuş. Biz bu taktir sizindir dedikten sonra bu süreci uzatmanın manası yoktur. Şimdi fermuardan gelen arkadaşlarımızla çalışıyoruz, hiçbir sorun yok. Ancak, elbette ki örgütün benim gibi düşünmesini beklemem de haksızlık olur. Örgüt de bu konuyu kendine yapılan bir haksızlık olarak görüyor ve bu şekilde algılıyor. Şimdi burada yapılması gereken nokta, özellikle sayın İl Başkanının özeleştiri mekanizmasıyla insanların gönlünü alma noktasında hareket etmesidir. Bu işi çözer. Ama ısrarla bu işi savunma noktasında ve insanları meclis üyelerinden taraf kılmak, yani bir toplantıya üç meclis üyesini çağırmayıp diğerlerini çağırmak suretiyle meclisi de bölme noktasına getirmek uygun bence değildir. Artık biz, bir arada olmak zorundayız. Biraz önce Sayın Genel Başkan Yardımcım da söyledi, aynen katılıyorum. Biz bir yere gitmedik, biz ayrılmadık. Çanakkale Merkez ilçe örgütü topyekun bir arada. Hiçbir sıkıntı yoktur. Gerek Kepez’de, gerek Çanakkale’de bizler verdiğimiz sözleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Bütün baskılara, sıkıştırmalara, kaynaklarımızın zayıflamasına rağmen, bahane üretmeden olabildiğince işlerimizi yapma gayreti içindeyiz” dedi.

 

“Kılıçdaroğlu’nun arkasındayız”

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, konuşmasında “Çanakkale örgütünün bir bütün olarak hareket etmesi düşüncesine sahibim, öyle olacaktır, öyle olmaya devam edecektir. Bu son ilçe kongremiz, daha önce kongrelerini yapmış olan ilçelerimiz var. İlçe başkanlarımızı ve yönetimlerini tebrik ediyorum. Genç arkadaşlarımız ilçe başkanı oldular. Onları kutluyorum. Önümüzdeki ay il kongremizi yapacağız. Kesinlikle bölünme, ayrışma söz konusu olamaz. Hak-hukuk-adalet yürüyüşünü başlatmış olan sayın Genel Başkanımız aslında iktidar yürüyüşünü başlatmıştır. İktidarımızın başlangıcı o yürüyüştür. O yürüyüşten bugüne sürekli bu mücadele devam etmektedir. Sayın Genel Başkanımız o yürüyüşten itibaren hepimizin onurla izlediği bir siyaset gütmektedir. Dolayısıyla vazgeçemeyeceğimiz sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun arkasında hepimiz iktidara doğru yürümeye devam edeceğiz. Bunu Çanakkale’den ilan ediyorum. Sayın Genel Başkanımız, ‘tek adayla seçimlere gidin’ demiyor, ‘kongrelerde sandalyeler, yumruklar görmek istemiyorum’ diyor.  Herkesin demokratik hakkını kullanması doğaldır, buna engel olmamız söz konusu bile olamaz. Ama burada ne söylersek söyleyelim, kırmadan dökmeden eleştiri hakkımızı kullanırız, divan ‘kongre bitmiştir’ dedikten sonra kolkola çıkarız. Gerçekten Sayın Genel Başkan Yardımcımızla birlikte çok büyük parti içi demokrasi mücadelesi verdik. Sayın Muharrem Erkek’in Genel Başkan Yardımcısı olması için yine Sayın Genel Başkanımızın huzuruna gidenleriz. Bir örgütten Genel Başkan Yardımcısı çok mu kötü, tam tersine çok iyi. Ama bu, bize burada,  parti içi demokrasiyi engellememizi veya bunu ötelememizi gerektirmez” ifadelerini kullandı.

 

“İktidar alternatifi konumda olan bir partiyiz”

CHP Milletvekili Özgür Ceylan ise, genel siyasi ve ekonomik değerlendirmelerde bulundu. Ceylan, “Vatandaşlarımız bizi iktidar alternatifi olarak görüyorlar. Bunu gördüklerini 31 Mart seçimlerinde net bir şekilde ortaya koydu. Öyle kötü bir dönemden geçiyoruz ki, şuanki iktidar 100 lira ödeme yapmak için 132 lira borçlanıyor. Tamamen faiz bütçesi. Ülkemizde yabancı mevduatın oranı, uzun bir aradan sonra ilk kez yüzde 50’yi geçti. Bütçe açığımız tarihi bir rekor kırdı 123 katrilyonu buldu” dedi.

 

Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var

CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan ise konuşmasında, “Bugün Merkez İlçe kongremizi yaparak ilçe kongrelerimizi bitiriyoruz. 23 Şubat Pazar günü İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde il kongremizi de yaparak Çanakkale’deki kongreler sürecini tamamlayacağız. Mart ayındaki Büyük Kongre ile de CHP, iktidar yürüyüşüne, örgütünün güvenini almış, yeniden güç kazanmış olan tüm örgütlerle birlikte devam edecektir. Hepimizin bildiği gibi Çanakkale merkezde, yüzde 61,5 oyla il belediyeleri içerisinde en yüksek oy oranı ile kazanmayı başardık, yine Kepez’de yüzde 50’nin üzerinde oyla Kepez’in CHP’de kalmasını sağlamışlardır. Çanakkale merkezde, altı İl Genel Meclisi üyeliğinin dördünü kazanarak tarihimizde ilk kez İl Genel Meclisinde birinci parti olmamıza önemli bir katkı sağlamışlardır. Belediye meclisimizde yine çok başarılı olduk. Merkezde 19 belediye meclis üyeliği, Kepez’de 11 belediye meclis üyeliği çıkararak, son derece başarılı bir dönemi, süreci, Ali Başkanım ve Kudret Başkanımla birlikte geçirmiş olduk. 31 Mart’ta yerel seçimlerimizi gerçekleştirdik, Türkiye genelinde çok başarılı olduk, İstanbul, Ankara ve Adana başta olmak üzere 11 büyükşehirde iktidar olduk. Halkımız bize yerelde iktidar olma şansını verdi, şimdi sıra genelde iktidar olmak. Genelde iktidar olmanın yolu da yereldeki iktidarın başarılı olmasından geçiyor. Yerelde iktidarın başarılı olabilmesi için de, örgütümüzün birlik-beraberlik içerisinde seçilmiş olan arkadaşlarımızla birlikte uyum içinde çalışmaktan geçiyor. Bundan sonraki dönemde de birlik, beraberlik ve uyum içinde çalışmak zorundayız. Ülkemizin içinde bulunduğu durum ortada, ekonomik ve siyasal, eğitim, sağlıkta, dış politikadaki krizleri hepimiz biliyoruz. Krizler Türkiye’yi öyle bir noktaya getirdi ki, insanlarımız maalesef aileleri ile yaşamlarına son verme noktasına geldi. Burada en büyük görev CHP’ye düşüyor. Bizim, kiminle olacağı hiç önemli değil, kimin il başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanı, milletvekili olduğu hiç önemli değil. Şuanda Türkiye’nin CHP’ye her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var. Biz CHP olarak tarihi bir süreçle karşı karşıyayız. Bundan sonraki süreçte iktidar olmak için canla başla çalışmak durumundayız” dedi.

 

“Parti içi demokrasi mücadelesinden hiç ayrılmadım”

“1988 yılında üniversiteyi bitirip, askerliğimi tamamladıktan sonra SHP’ye üye oldum ve aktif siyasi hayatım başladı” diyen Güneşhan, “O dönemden bu yana, partinin birçok kademesinde görev yaptım. Üç dönem il başkan yardımcılığı yaptım, bir dönemi sayın Ülgür abiyle, birlikte il saymanlığı ve sonraki dönemlerde de il başkan yardımcılığı yaptım. İki dönem belediye meclis üyeliği yaptım, ilçe başkanı oldum, il başkanı oldum. Yaptığım tüm görevleri örgütümün onayıyla, seçilerek yaptım. Hiçbir zaman atamayla görev yapmadım. Benim düşüncem, benim fikrim, benim anlayışım parti içi demokrasi en ileri noktada kullanmak olmuştur. Mücadelemi de hep buna görev verdim. Son dönemde yıllardır, tarihinde olmamış bir şekilde bütün ilçelerimizde sandığı koyduk. Tüm üyelerimizin katılımıyla sandığı koyduk. Ne oldu sonra? İl Genel Meclisi’nde 18 üyeyle birinci parti olduk. Yine birden fazla belediye başkanının olduğu her yerde sandığı koyduk, her yerde. Belediye meclis üyeliklerinde ilçe örgütlerimizin almış olduğu her türlü karara sonuna kadar sahip çıktık. Sadece Merkez İlçe Başkanımız tüm üyelerin katılımı ile eğilim yoklaması istedi. Sonuna kadar savunduk. Ancak, ben il başkanıyım, il yönetimi, ilçe yönetimi, MYK’nın aldığı kararlara uymak zorundayız. Zaten sistem de yarış da ona göre oldu. Kimlerin hangi sıralar için oy kullanacağı, hangi sıralar için yapılacağı belliydi. Bugün olsa, ben de tüm üyelerin katılacağı seçimi isterim, fermuarı istemem. Ama Genel Merkez ne karar aldıysa, ona uymak, uygulatmak zorundayız. Ben hiçbir zaman farklı bir yöntem, usul savunmadım. İl seçimimiz çok adaylı olabilir, ben mutluluk duyarım, hiçbir sıkıntı da duymam, orada da örgütün vereceği her türlü karara saygı duyarım. Ben Sayın Nejat Önder ile birlikte yarışa girdim, 7 oyla seçimi kaybettim, seçim sonunda Nejat Başkanımızı da tebrik ettim. Örgütün kararı her şeyin üzerindedir. Ama hepimizin de uyması gereken bir genel merkez var” dedi.

 

“Buradan Ak Parti’ye ekmek çıkmaz”

Mevcut Merkez İlçe Başkanı olan ve kongrede güven tazeleyerek yeni dönemde, oluşturduğu kadrosu ile görev alan Ali Uyanık ise, “İlçe kongresinin gelişmesi süreciyle ilgili; parti disiplininin, partimizdeki hiyerarşinin, örgütlülüğümüzün bilincinin, bize emrettiği şekilde, bu ana kadar benim ağzımdan hiçbir şekilde, bu süreçle ilgili spekülasyon yaratacak, yoruma açık, kamuoyunda partimizi tartıştıracak hiçbir kelime, bir harf çıkmamıştır. Bu durum, bu konuda fikrimizin olmadığı anlamına gelmez. Ankara’ya çağrılmam gayet tabi doğaldır. Biz örgütümüz, CHP örgütünün bir ayağıyız ve parti hiyerarşisi içinde davete icabet ederiz. Örgüt seçimleri bittikten sonra, maden iktidara gideceğiz, o iktidar, kendi içinde sorunlarını çözmüş, halının altına süpürmemiş, sorunlarını gerçekten çözmüş, bulundukları konumları, partinin geleceğine çeliştirmeyen bilinçle ve akılla mutlaka ortaya koyacaktır. Siyaseten hiçbir şey olmak zorunda değilim. Hiçbir şey olmak zorunda değilim. Buradaki hiç kimse de vazgeçilmez değildir. Bunu biliyoruz, çünkü CHP değerlerle yönetilir, kavramlarla yönetilir. Öyle oldu bittilerle değil, emrivakilerle değil. 96 yıllık çınarın koca gövdesini kimse sarsamaz. Burada, tel tel dökülen Ak Parti iktidarına ekmek çıkmaz, çıkmayacak. Bunu hep beraber yapacağız. Mevcut durumda, diğer 11 ilçe başkanım seçildiler, hepsini tebrik ediyorum. Ne mutlu onlara, normal takvim dahilinde seçimlerini gerçekleştirdiler. Ama biz ara seçim yapacak mıyız, yapmayacak mıyız gittik, geldik. Delegeleri, seçilmiş hali hazırda bekliyor. İnsanlar bana soruyor ‘ne olacak?’, ‘olacak, partimiz gereğini düşünecektir’ dedik. Bu şekilde bugün burada huzurlarınıza geldik. Delege seçimlerinden sonra merkez ilçe kongremizin yapılmasında, partili kamuoyunun vicdanı, ilçe başkanlarımız ve İl Başkanım, Genel Başkan Yardımcım, Yüksek Disiplin Kurulu üyem, herkes sağ duyulu davranarak gereğini yapmıştır. Bu kurultayın önüne açmışlardır. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Her konuşmacıyı dikkatle dinlemeye çalıştım. Ortak amacımız iktidar beklentisi. Onun zamanıdır, bu fırsatı hiç kimse için, hiçbirimiz için, hiçbir örgütümüz için, hiçbir alt karmaşa için bu genel gidişi erteleme, bir şekilde gölgeleme şansımız yoktur. Dolayısıyla merkez ilçe 6200 üyesiyle, karşımıza çıkacak bütün aşamalarda, bir ve bütün olarak, önce tabanıyla, mümkünse her biriyle, farklı siyasi gruplar, partiye küsmüşler, gençler, yaşlılar, kimlerse; bir bütün olarak bir arada olacağız, bunun için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Yerel yönetimlerimizle barışık, el ele, kolkola, yetmez bu dönem il genel meclisinde meclis çoğunluğunu elde ettik. Kırsal çok önemli. İki seçim çok yoğun geçti, başarıyla çıktık. Türkiye birinciliği hepimiz için gururdur. Yönetimde bulunan arkadaşlarım, tüm üyelerimiz, kadınlarımız, bütün emek, bütün akıl, hepsine şükranlarımı sunuyorum. Bu umut bizi geleceğe taşıyor. Burada milletvekillerimizi biz seçtik, 2015 yılında sayın Muharrem Erkek de delege bazında yapılan ön seçimle birinci sırada çıktı,  onun için de katkı sağladık, ne güzel yapmışız. Çanakkale uzun zamanlardan sonra bir genel başkan yardımcısı düzeyinde temsil olanağı buldu. Bunu yüceltelim. Ancak Genel Başkan Yardımcısı kollarını açtığında Türkiye’yi kucaklayacak erdemi ortaya koymalıdır. Kendi ufacık belediyesindeki meclis üyelikleri veya örgüt seçimlerinin zamanları ile uğraşmaz, o, ona yakışmaz. Biz ona yakıştırmayız. O bizim Genel Başkan Yardımcımız, başımızın tacı. Dolayısıyla da genel merkeziyle barışık, ne yaptığını bilen, genel merkez politikaların, ulusal politikaların, yereldeki yansımalarını Çanakkale’de uygulayacak aklımız var, birikimimiz var, kadrolarımız var. İsmail Özay’a o nedenle tekrar hoş geldiniz diyorum. Son olarak, yeni dönemde görev alırsak, diyaloga açık, dışa dönük, kendi iç sorunlarını çözmüş, bunlara takılmayan, insan birikimini, enerjisini doğru şekilde ortaya koyacak bir çalışma biçimini, sizlerin katkıları, önerileri, eleştirileri ile hep beraber açık yürekle ortaya koyacağız. Bunun sözünü verebilirim. Bir söz daha vermek istiyorum. Bu benim son ilçe başkanı adaylığımdır. Görevler değişmelidir, görevlerde bulunan arkadaşlar değişmelidir. Özel şartlar varsa devam ederler, ancak bu benim son ilçe başkanı adaylığımdır. Üyesi olmaktan gurur duyduğum CHP’de bir dönem ilçe başkanı olarak görev yaptım. O dönemde görev yapan, kadın kollarıma, gençlik kollarıma özellikle teşekkür ediyorum. O dönem birlikte görev yaptığım yerel yöneticilerimize, belediye başkanlarıma, meclis üyelerine, muhtarlarına ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” dedi. (Eren Aşnaz-Seçkin Sağlam) 

Paylaş