CHP il yönetiminden Merkez ilçeye ziyaret..
Çanakkale’de kongreler sürecini geride bırakan CHP’de yeni başkanlar ve yönetim kurulları bir araya geldi. CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural ve Yönetim Kurulu üyeleri, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık ve Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret ettiler. Ziyarette konuşan Merkez ilçe Başkanı Uyanık, alınan bayrağı daha ileriye taşımak için çalışacaklarını belirterek; “Yeni dönem bir tecrübe ile enerji ile geleceğe dönük olarak umudumuzu daha da büyütüyoruz” dedi. Uyanık’ın, il başkanı Ural’ın mazbatayı aldığı fotoğrafının basılı olduğu plaketi takdim etmesinin ardından konuşan İl Başkanı Ural ise çok anlamlı bir hediye olduğunu belirterek; “Plaket ayrı bir onurlandırıcıydı, plaketin ne kadar zor bir mücadele ile alındığını ifade ediyor. Çünkü bir bekleme süreci yaşadık ama sonuçta hakkımız olanı aldık. Çok güzel bir başlık var ‘hedef iktidar’. İki gün önce Ankara’daydım. 37’inci kurultayımızın adı da belirlenmişti, adımız ‘hedef iktidar’ olarak geçiyor onunla da çakışmış durumda. Bizim için önemli bir anı olacak” dedi.
“Geleceğe dönük umudumuzu daha da büyütüyoruz”
Merkez İlçe Başkanı Uyanık konuşmasında; “37’inci kongreler döneminde il kongremizi tamamladık. Hep beraber yeni dönemde partililerimiz bizlere görev verdiler. Sizlerin önderliğinde merkez ilçe olarak CHP ile il geneli bütünlüğünde hep beraber bayrağı aldığımız noktadan daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz. Varlığınızı bir keyif olarak değerlendiriyoruz. Yeni dönem bir tecrübe ile enerji ile geleceğe dönük olarak umudumuzu daha da büyütüyoruz. Hoş geldiniz diyoruz” dedi.
“İlkesiz olan bir yapılanmanın asla barındırılamayacağı sözü de hepimiz tarafından verildi”
Uyanık’ın ardından konuşan, İl Başkanı Ural seçim sürecini değerlendirerek; “Süreçlerin başından beri olayları hepimiz biliyoruz. İlk etapta merkez ilçe kongresinin tarihinin belirlenememesi, sonrasında belirlenmesi ve sonrasında Ankara’ya çağırılma olayı. Bu etaplar yürürken, biz olmayı becermek isteyen arkadaşlarımız nasıl bir il kongresi yapmak ve nasıl bir aday belirleyelim noktasında, ‘ben değil biz olarak yürüyelim’ kararı verme doğrultusunda çalışmalar yapılıyordu. Ben merkez ilçe üyesiyim, merkez ilçe üyesi olarak il başkanlığına uygun görülmekten çok gurur duyduğumu belirtmek isterim. Bu süreçlerin gerçekten nasıl olduğunun bilinmesi gerekiyor. İl Başkanlığına adaylığım bir havuzla ortaya çıktı. Buda doğrudan demokrasi mücadelesi verecek, Türkiye’yi iktidara taşıyacak bir yapılanmanın olması gerektiğinin, bununda CHP tabanından başlayarak yukarıya kadar intikal etmesini isteyen bir oluşumdu. Bunun içerisinde öncelikle ilkeleri olan, hedefleri olan bir siyaset anlayışı kabul edildi. Ama ilkesiz olan bir yapılanmanın bu yapılanmanın içerisinde asla barındırılamayacağı sözü de hepimiz tarafından verildi” dedi.
“Çok zor bir süreç yaşadık”
Çok zor bir süreç yaşadıklarını belirten Ural; “Üç haftalık süreçte bütün ilçeleri dolaşıp kendimizi anlatıp, hedeflerimizi anlatıp nasıl bir yola çıktığımızı anlatmamız gerekiyordu. Bu 4 çarpı 4 bayrak yarışıydı. Bu yarışta bizde bayrak vardı ve biz bayrağı taşımaya taliptik. Burada rakibimiz vardı onlarda yarışta bir dönem için daha yarıştılar. Kendilerinin bize göre avantajları da çoktu. Kendileri yeni bir il binası kazandırmak gibi bir olaya kalktılar. Genel Merkezimizin de desteğini alarak yerin kazanılmasını sağlamışlar. Avantajlı durumda olduklarını hissettik ancak biz ilkelerimizden, doğruluğumuzdan, kişiliğimizden hiç ödün vermedik. Sonuna kadar mücadele ettik. Kongremiz sonrasında 4 oyla kazanmış olmanın da bize vermiş olduğu onur ve gururu sonuna kadar taşıyacağız. Çanakkale’nin 4 Milletvekili var, bizim hedefimiz 4 oyla aldığımız feyzi iktidar mücadelesinde gündemde tutarak, e 4 Milletvekilini Çanakkale’mize kazandırmak en büyük hedefimizdir. Bu süreçte özellikle merkez ilçedeki arkadaşlarımız çok emek harcadılar. Dolayısı ile bu işin, doğrudan demokrasi hareketinin adayının çıkış noktası Merkez ilçe ile başlamıştır. Dolayısı ile merkez ilçede emek veren, mücadele eden tüm arkadaşlarımıza çok çok teşekkür ediyorum” dedi.
(Eren Aşnaz)
