2018-2018 Adli yılı açılışı dün itibari ile gerçekleşti. Yeni adli yıl ile ilgili olarak CHP Çanakkale Milletvekilleri Muharrem Erkek ve Bülent Öz açıklama yaptılar. Yargının ülkenin temeli ve güvencesi olduğunu ifade eden Öz açıklamasında; Adalet temelinde yükselmeyen bir ülkenin geleceği yoktur. İktidarın yargıya uyguladığı baskı ve bireyselleştirme çabası, Adalete duyulan güveni ve inancı zedelemektedir. Toplumda korku ve endişeye sebep olmaktadır” ifadelerini kullandı. Bir ülkenin, demokrasisinin gelişmişlik seviyesinin yargının bağımsızlığı ile belirlendiğini belirten Erkek ise veriler paylaşarak Türkiye’nin yargıya güven sıralamasında yüzde 70’lerden 30’lara gerilediğini aktardı. Yargıda yaşanan sorunların muhatabının siyasal iktidar olduğunu vurgulayan Erkek; “Yargının yaşadığı tüm sorunların muhatabı siyasal iktidardır. Yargı bağımsız olacaksa, iktidarların buna göre düzenlemeler yapması gerekmektedir. Kuvvetler ayrılığı net biçimde sağlanmalıdır. Aksi takdirde ne demokrasiden ne insan haklarından ne gelişmeden bahsedilebilir” dedi.
“Adalete duyulan güven zedelendi”
Adalet’in mülkün, yani ülkenin temeli olduğunu belirten Milletvekili Öz; “Bu temel dünümüzdür, bugünümüzdür, yarınımızın güvencesidir. Adalet temelinde yükselmeyen bir ülkenin geleceği yoktur. İktidarın yargıya uyguladığı baskı ve bireyselleştirme çabası, Adalete duyulan güveni ve inancı zedelemektedir. Toplumda korku ve endişeye sebep olmaktadır. Bu durum ülkemizin birliğine ve bütünlüğüne kastetmek isteyenlere, dün olduğu gibi bugün de fırsat oluşturmaktadır. Yargının hedefi siyasetin değil, hukukun üstünlüğünün egemen olmasını sağlamaktır. Asıl olan iktidarın üstünlüğü değil hukukun üstünlüğüdür. Bağımsız ve tarafsız olma ilkesine sadık olup, mücadelesini hak, hukuk ve adalet mücadelesi için veren, Hakim, Savcı ve Avukatlara teşekkürü borç bilirim ve Yargının hedefini siyasilerin belirlemediği ve yargı üyelerinin yaşanan baskılara boyun eğmediği bir yargı yılı dilerim” dedi.
“Ülkenin gelişmişlik düzeyi yargının bağımsızlığa ile ölçülüdür”
Bir ülkenin demokrasi ve gelişmişlik düzeyi tespit edilirken ilk bakılan veriler genellikle yargının bağımsızlığı ve halkın yargıya olan güveni olduğunu ifade eden Milletvekili Erkek ise; “Türkiye’yi bu açıdan değerlendirdiğimizde ortaya çıkan ilk sonuç Yargı bağımsızlığında sınıfta kaldığımızdır. Hukuk Devleti Endeksinde, 113 ülke arasında 99’uncu sırada olan ülkemizde yargıya güven yüzde 70’lerden, yüzde 30`lara düşmüştür. Bunun en büyük yükünü yargı içinde adaleti pusula edinmiş Hâkim, Cumhuriyet Savcıları ve Avukatlar çekmektedir. Dolayısıyla yurttaşlarımız, “mahkemede adalet”in tecelli edeceğine dair büyük kaygı yaşamaktadır. Ülkemizde yaşanan yargı bunalımına bir günde gelinmemiştir. Fethullah Gülen’in “İmkan olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda evet oyu kullandırmak lazım” dediği 12 Eylül 2010 Referandumunun ana hedefi yargının ele geçirilmesi olmuştur. 2010 Referandumu bu anlamda dönüm noktasıydı. AKP ve FETÖ’nün birlikte gerçekleştirdiği operasyon sonucunda Yeni HSYK, Yeni Yargıtay, Yeni Danıştay ve Yeni Anayasa Mahkememiz oldu. Aşama aşama 15 Temmuz darbe girişimine gelen sürecin yolu, AKP ve FETÖ’nün birlikte gerçekleştirdiği kumpaslar, atamalar, yasal düzenlemelerle döşendi. Bunun en basit örneği FETÖ üyesi olduğu için meslekten ihraç edilen Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarının sayısıdır. AKP’nin iktidarda olduğu 2003 ile 2016 yılları arasındaki 13 yılda ise mesleğe alınan toplam 8794 Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarından, 3029’u HSYK kararnameleri ile FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle meslekten ihraç edilmişlerdir. İhraç edilenlerin oranı yüzde 34,44’tür” dedi.
“Sorunların muhatabı siyasal iktidardır”
Yargının yaşadığı tüm sorunların muhatabının siyasal iktidar olduğunu vurgulayan Erkek; “Yargı denilince savunmanın önemi es geçilemez. Yargı içinde iddia makamının önemi neyse savunmanın önemi de en az o kadardır. Bu nedenle meslektaşlarımın avukatların yaşadığı sorunların çözülmesi, yargı bağımsızlığının sağlanmasında büyük bir adım olacaktır. Eğitim sürecinde başlayan sorunlar mezun olduktan sonra meslek icra edilirken devam etmektedir. Yargının yaşadığı tüm sorunların muhatabı siyasal iktidardır. Yargı bağımsız olacaksa, iktidarların buna göre düzenlemeler yapması gerekmektedir. Kuvvetler ayrılığı net biçimde sağlanmalıdır. Aksi takdirde ne demokrasiden ne insan haklarından ne gelişmeden bahsedilebilir. Adaletin olmadığı yerde, devletin geleceği tehlike altındadır. Cübbelerini kimsenin önünde iliklemesin diye düğmesiz yapılan cübbenin önünü kapatmaya çalışanlar, bir siyasi parti genel başkanı önünde el pençe divan duranlar, siyasi parti sözcüsü gibi açıklama yapanların değil, pusulası adalet olanların etkin olduğu, bağımsız ve tarafsız yargıyı her koşulda savunan hukuk insanlarının etkin olması dileğimle yeni adli yılın hayırlı olmasını dilerim” dedi.
(Derleme Şenol Güven)