Ertuğrul Özkök ve M.Ali Birand’ın Suriye Devlet Başkanı Esad’dan almış oldukları randevuları hükümetin uygun görmemesi üzerine iptal etmelerine ilişkin iddialar üzerine Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay bir açıklama yaparak “Bu tutum gazetecilik değil, devlet, iktidar, hükümet memurluğudur, saray yazıcılığıdır” değerlendirmesi yaptı.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay; “Suriye Devlet Başkanı Esad’dan randevu alan Ertuğrul Özkök ile M.Ali Birand, doğan Medya grubu yöneticilerinin hükümet danışmanlarına başvurmaları, Onların “uygun görmemesi” üzerine randevularını iptal etmişlerdir. Edinilen ve henüz yalanlanmayan bilgilere göre, Haber Türk’ten Amberin Zaman da, Genel Yayın yönetmeninin ben bu röportaja gazetemde yer vermem demesi üzerine ister istemez bu işten vazgeçmiştir. Bu olay, Türkiye’de gazeteciliğin hazin durumunun açık fotoğrafıdır. Türkiye’de gazeteciler, yayıncılar, yapacakları haberler, yayınlar, röportajlar için ne zamandan beri iktidarlardan izin alır oldular? Demek ki, bu kişiler geçmişte de iktidarlara karşı aynı tutum içinde oldular, bu artık alışkanlık halini almış bulunuyor. Bu tutum gazetecilik değil, devlet, iktidar, hükümet memurluğudur, saray yazıcılığıdır. Bu tutum, bağımsız gazeteciliğin yerini, iktidara, güce yardım ve yataklığın aldığını gösteriyor.
Uluslararası dilde, Embedded (iliştirilmiş) gazeteciliği denilen gazeteciliğin tipik örneğidir. Embeddet gazeteci, haber kaynaklarıyla, güç otoriteleriyle arasındaki mesafeyi sıfıra indiren, onlarla aynı ortamı paylaşan, birlikte yaşayan gazetecilik türüdür. Türkiye’de ilkeli, dürüst gazetecilik yapmak isteyenler cezaevlerinde, mahkemelerde ya da işlerinden kovularak mesleğin onurunu korumaya çalışırken, çalıştıkları kurumların tepe noktalarını, koltuklarını koruma uğruna iktidarlarla “al gülüm, ver gülüm” ilişkisinden rahatsızlık duymayan bu kişilerin gazeteci diye ortada dolaşmaları mesleğiniz için büyük talihsizliktir. Yine de bu kişilerin kendilerini savunmalarını, açıklama yapmalarını bekliyoruz. Bu iktidar gittikten sonra, 5-10 yıl sonra ,”Ama” diye başlayarak değil, hemen şimdi!” dedi.