Ceylan; "Atatürk'e borcumu ödemek için aday adayıyım"

 

Milletçe daha önce hiç karşılaşılmayan şartlarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Ceylan; “Ülkeyi artık yönetemeyen iktidar ve ortağı, oylarının eridiğini görerek bizleri hazırlıksız yakalamak, kendileri için oy kaybını durdurabilmek, yaklaşan ve önlem alamadıkları ekonomik krizin faturasın ödememek için, baskın seçim kararı almışlardır. Dış politikada vizyonsuzluk ve beceriksizlik sonucu bataklığa saplanan iktidar, iç politikada FETÖ ve PKK terör örgüleriyle yaptığı mücadelede bir türlü istenilen başarıya ulaşamamış, toplumu kutuplaştırıp ayrıştırarak, bizleri yıllardır beraber yaşadığımız komşularımıza kavgalı duruma getirecek kadar ülkeyi germiştir” dedi.  

 

Toplumsal adaletin ve ekonominin kötüye gittiğini vurgulayan Ceylan; “Toplumsal huzura hasret kaldığımız şu günlerde, kaybolan adalet, gittikçe akıl ve bilimden uzaklaşan eğitim, sürekli hale gelen olağanüstü hal uygulamasıyla sansürlenen ve hapsedilen basın, hiçe sayılan insan hakları ve özgürlükler, her geçen gün kötüye giden bir ülkenin en önemli göstergeleridirler. Önüne geçilemeyen yolsuzluklar, en son şeker fabrikalar örneğinde olduğu gibi, Cumhuriyetin tüm fabrikalarını bir bir satarak üretmeden tüketime yönelttikleri ekonomi, çığ gibi büyüyen işsizlik, çaresizlik içerisinde erken seçim kararı almalarına yol açmıştır.  Liyakat değil sadakate dayalı yaptıkları atamalarla, devleti hantal, iş göremez hale getiren iktidarın, referandum döneminde anlatmaya çalıştığımız partili Cumhurbaşkanı olmasının sakıncalarını ve tek adam rejiminin ülkeye zararlarını halkımız bir bir görmeye başlamıştır. Parti başkanından emir almak zorunda kalan valiler, savcılar, emniyet müdürleriyle, ağlayarak görevinden ayrılan belediye başkanlarıyla, meclis iradesi hiçe sayılarak kanun hükmünde kararnamelerle yönetilen hükümetiyle, her şey hakkında son sözü söyleyen ancak sürekli kandırılan aldatılan bir tek adam yönetimiyle ülkemizin ne denli zor durumda olduğu açıkça görülmektedir” dedi.

  

Toplumumuzun her kesiminde derin bir mutsuzluk ve umutsuzluk hakimdir. “Çiftçi üretememektedir üretirse zarar etmektedir, esnaf sürekli düşen cirolarla, ağır vergi yüküyle boğuşmaktadır. Sanayici artan ithalat enflasyon ve kur baskısıyla fabrikalarını kapatma noktasına gelmiştir. Memur geçinememektedir. emeklilerimiz insanca bir yaşam sürdürebilme derdindedir. Gençlerimiz çağı yakalamak isterken yobaz bağnaz bir zihniyetin baskısı altında kaderci ve siyasetten uzak bir hale gelmişlerdir. Bütün bu olumsuz koşullar karşısında laik Türkiye Cumhuriyetini ve Atatürk Devrimlerini koruma ve yaşatma görevi bizlere, Cumhuriyet Halk Partililere düşmektedir”   

 

Çarenin belli olduğunu belirten Ceylan; “Çare bellidir ve insanımıza doğru anlatılmalıdır. Çare tarımın teşvik edilmesidir, çiftçiye mazotu gübreyi ucuza vermek, yerli tohumu ve hayvancılığı desteklemek, ulusal bir tarım politikası belirleyerek, hangi ürünün ne kadar üretileceğini önceden planlayarak, ithalatla üreticiyi terbiye etmek yerine, üretimi özendirmekten geçmektedir. Çare esnafımızın üzerindeki vergi yükünün azaltılmasından, küresel sermaye karşısında ezilmesini engelleyecek düzenlemeler yapmaktan, en az bürokrasiyle finansman kaynaklarına eşit ve adıl bir şekilde ulaşmasını sağlamaktan geçmektedir. Çare sanayiciyi ithalat baskısından kurtararak dünyaya açılmalarını sağlayacak doğru teşviklerle yönlendirmekten geçmektedir. Çare insanca eşitlikçi bir gelir dağılımının sağlanmasından geçmektedir. Ve çare olağanüstü halin bir an önce kaldırılması hukukun üstünlüğünün ve adaletin sağlanmasından geçmektedir. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde ülkemizi çağdaş devletlerin ilerisine götürmek hedefiyle çok çalışarak, halkımıza bunları anlatarak bu zor günlerden kurtulacağımıza olan inancım tamdır” dedi.

 

Son olarak Milletvekilliğine aday adayı olduğunu açıklayan Ceylan; “Ben kendi adıma bu çalışmayı yapmak, ülkemize ve Çanakkale’mize daha fazla katkı sağlayabilmek amacıyla bugün ilçem Biga’dan sonra burada il başkanlığımızda milletvekilliği aday adaylığımı açıklıyorum. 2012 yılından beri çalıştığım örgütümde ilçe başkan yardımcılığı, ilçe sekreterliği ve iki dönemdir de ilçe başkanlığı görevlerini onurla yürüttüm. Biga belediyesinin partimize kazandırıldığı yerel seçimde görev alarak bu mutluluğu arkadaşlarımla yaşadım. Genel seçimler referandum ve Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte yöneticilikte altı yılda, çalışacağım altıncı seçimde, edindiğim tecrübe ve bilgiyle, örgütten gelen, örgütün tozunu yutmuş bir kardeşiniz bir arkadaşınız olarak aday adayıyım. Partimin vereceği her görevi ayrım gözetmeksizin yapmak için aday adayıyım. Bu gidişi sona erdirmek çocuklarımıza aydınlık bir gelecek bırakmak için canla başla çalışmak için aday adayıyım. Ve Atatürk`e olan borcumu ödemek onun kurduğu Cumhuriyete ve Türk insanına inandığım için aday adayıyım. Bu duygu ve düşüncelerle hepinize buraya gelerek açıklamama katıldığınız için teşekkür ediyor sözlerimi 24 Haziran’da başaracağımıza olan inancımı yineleyerek bitirmek istiyorum zamanı geldi haklıyız, biz kazanacağız. Türkiye kazanacak” dedi.