Çevrecilerden halka çağrı

Çanakkale Çevre Platformu; vatandaşlara yaşam alanlarını sahip çıkmaya davet etti. Kazdağları’nda ve köylerde yaşanan çevre felaketlerine karşı duyarlılığı ile takdir toplayan Çanakkale Çevre Platformu üyeleri, 3 Haziran tarihinde doğaya, suya, toprağa ve kısacası yaşam alanlarına sahip çıkmak amacıyla Çan Etili de düzenlenecek olan mitingde bir araya gelecek.

480
Kazdağları’nda ve köylerde yaşanan çevre felaketlerine karşı duyarlılığı ile takdir toplayan Çanakkale Çevre Platformu üyeleri, 3 Haziran tarihinde doğaya,  suya, toprağa ve kısacası yaşam alanlarına sahip çıkmak amacıyla Çan Etili de düzenlenecek olan mitingde bir araya gelecek.
 
Mitinge tüm vatandaşları davet eden çevreciler; “Çanakkale ve ilçelerinde içme suyu havzaları, tarım alanları, yaşam alanlarımız, hayvanlarımız, siyanür ve ağır metallerin tehdidi altında! Karşı çıkmazsak, dur demezsek, yan yana, omuz omuza olmazsak yok olacaklar” dediler.
 
3 Haziran Pazar günü Çan/Etili Pazar Yeri Meydanında çevre felaketine karşı dur demek için bir araya geleceklerini ifade eden çevreciler; “Biga, Bayramiç, Çan, Lapseki, Umurbey, Ezine, Ayvacık, Yenice, Kepez, Küçükkuyu, Bandırma, Gönen, Edremit, Altınoluk, Akçay, Çanakkale’de yaşayan, yörenin, Biga Yarımadasının havasını soluyan, suyunu içen, ürünleri ile beslenen herkes buluşmamıza ve mitingimize davetlidir. Daha sondajlar sırasında sularımızı kirlettiler, içemez olduk! Hayvanlarımız öldü, çocuklarımız hastalandı. Sondajlar durdurulsun. Çokuluslu altın tekelleri işletme aşamasına geçmek üzereler, ÇED toplantılarını yaptırmayarak yöremizde altın işletmelerine onay vermediğimizi gösterdik. Şimdi sıra bunları dağlarımızdan kovmaya geldi.
 
1. derece Deprem bölgesindeyiz, zehirli atık barajları kuracaklar. Siyanürle, cıvayla, kurşunla, arsenikle vb ağır metallerle toprağımızı, suyumuzu, havamızı zehirleyecekler. Sağlıklı yaşama hakkımıza yapılan bu saldırıya sessiz kalmıyoruz. İçme, kullanma, tarımsal sulama sularımıza göz diken altın tekellerinin, sularımızı kullanmalarına, zehirlemelerine izin vermiyoruz. Derelerimiz, topraklarımız,  sularımız, havamız, ormanlarımız, antik kentlerimiz ve kültürel mirasımız yasa tanımazların, işbirlikçilerin rant aracı değildir. Yöremiz altın, termik santral işletmeleriyle, çimento fabrikalarıyla kirletilemez, ipotek altına alınamaz. Sağlıklı bir çevrede yaşamak Anayasal hakkımız. Altın tekellerine karşı mücadelemiz, direnişimiz bu nedenle yasaldır, meşrudur. Siyanürcüleri topraklarımıza sokmayacağız. Altın işletmeciliği faaliyetlerinde hiçbir şekilde kamu yararı yoktur. Altın ruhsatları iptal edilsin. Kazdağlarını yaşatmak amacıyla tüm yöre halkımızı Etilide buluşturuyoruz. Yaşam kaynaklarımızın yok edilmesine izin vermemek için halkımızı bizimle birlikte mücadeleye çağırıyoruz” dediler.
Paylaş