Kazdağları’nda yaşanan çevre felaketlerini araştırmak için kurulan komisyonda yer alan üyeler, düzenledikleri toplantıda bir araya gelerek, çevre felaketleri ile ilgili bir rapor hazırlamak için yol haritasını belirledi. İl Genel Meclisi Başkanı Ali Rıza Tekin, AKP Grup Başkan Vekili Nurkan Şanda, CHP Grup Başkanvekili Metin Öztürk ile MHP Grup Başkan Vekili Halil Rüştü Akgün’ün yer aldığı toplantıda, özellikle Kazdağları’nda yaşanan çevre ile ilgili sorunların rapor haline getirilebilmesi için bilgi ve belgelerin toplanmasına karar verildi. 16 Temmuz tarihinden itibaren komisyonda yer alan üyeler Kazdağları’nda bir inceleme yapıp, çevrede bulunan köylerde yaşayan vatandaşları da ziyaret edecekler. Ziyaretler kapsamında vatandaşlarla yapılacak olan görüşmelerin ayrıntılarını da rapora ilave edecek olan komisyon üyeleri, çevre sorunlarının yer aldığı raporu ilgili Bakanlığa gönderdikten sonra rapordaki bilgi ve belgeleri kamuoyu ile de paylaşacak.
Kazdağları için tarihi bir adım atacak olan İl Genel Meclisi’nin çevre sorunlarını araştırmak için kurduğu komisyonun gerçekleştirdiği toplantı ile ilgili bilgiler veren MHP Grup Başkan Vekili Halil Rüştü Akgün; komisyon olarak yaptıkları toplantıda, altın arama çalışmalarına taraf olmuş kesimleri ziyaret etme kararı aldıklarını belirterek; “Çevre Komisyonu başkanlığında İl Genel Meclisi Grup Başkanvekillerini dahil ederek özellikle Çanakkale ilimizin Kazdağları yöresindeki altın arama faaliyetlerin çevreye karşı var olduğu iddia edilen olumsuz etkilerini araştırmak amacıyla bir komisyon kurmuştuk. Komisyon olarak yapmış olduğumuz bu toplantıda, bu konuda taraf olmuş kesimleri ziyaret kararı aldık. Önümüzdeki hafta 16 Temmuz tarihinden itibaren gerek çevre platformundan gerek bu konuyla ilgili çalışan diğer sivil toplum kuruluşlarından gerekse diğer tarafın oluşturmuş olduğu sivil toplum kuruluşlarından randevular talep ederek kendilerini ziyaret edeceğiz. Bu ziyaretlerin neticesinde ellerindeki bilgi ve belgeleri, bu güne kadar yapmış oldukları araştırma ve çalışmaların sonuçlarını komisyon olarak talep edeceğiz. Daha sonra bu bilgi ve belgeleri inceleyeceğiz” dedi.
Çevre felaketleri ile ilgili elde edecekleri bilgi ve belgeleri tek bir rapor haline getireceklerini ifade eden Akgün, bu raporu ilgili taraflara, kamuoyuna, bakanlığa ve idarelere takdim edeceklerini kaydederek şu şekilde konuştu: “Bu ayın sonlarına doğru özellikle altın arama ile ilgili tespit edilen bölgelerdeki yöre halkıyla ve ilgili kamu kurum ve kuruluşların yanı sıra belediyelerle görüşmeler yapacağız. Raporları inceledikten sonra ÇOMÜ’nin ilgili birimiyle de işbirliği yapacağız. Komisyon olarak, Kazdağları’nda yapılan altın arama çalışmalarının doğaya yapacak olumlu veya olumsuz etkileri ve bunların bertaraf şekli var mıdır yok mudur veya nasıl minimuma indirilir bununla ilgili bütün çalışmaları tek bir rapor halinde toplayıp ilgili taraflara, kamuoyuna, bakanlığa ve idarelere bunu takdim edeceğiz” dedi.
İl Genel Meclisi’nin Kazdağları’ndaki altın arama çalışmalarını araştırmak için kurduğu komisyonun 3 ay geç kalmasındaki nedenin ise komisyonun içinde yer alan siyasi parti üyelerinin lokomotif görevi üstlenmemesinden kaynaklandığını kaydeden Akgün; “Artık çalışmalar son aşamaya gelmiş. İşletme ruhsatları verilmeye başlanmış. Bir an önce çalışmalarımızın başlaması lazım. Çalışmaların gecikmesindeki neden, komisyonun içindekilerin lokomotif görevini görmeyi üstlenmemesinden kaynaklanıyor. Biz MHP grubu olarak bu görevi üstlendik. Bunu üstlenmemizdeki neden ise kamuoyunda merak edilecektir. Niye MHP grubu tarafından bu isteniyor. Bunu üstlenmemizin nedeni de belirlenen Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun başkanlığı MHP’dendir. Yenice İl Genel Meclis üyemiz komisyon başkanıdır. Dolayısıyla komisyon başkanlığı bizde olduğu için lokomotif görevini biz üstlenmiş vaziyetteyiz” dedi.
Bir turizm adası olma konusunda çabalar sarf eden Gökçeada şimdilerde kara kara düşünüyor.MTA tarafından altın madeni rezervlerinin olduğu konusunda yapılan açıklama sonrasında üretime geçilmesi için adımlar atılmaya başlandı. İlk aşamada maden sahası ruhsatının 2013 yılının ilk günlerinde ihaleye çıkarılacağı bildirildi. MTA tarafından yapılan açıklama ile birlikte Gökçaada’nın yok edilmesi demek olan altın madenciliğine karşı çıkan Gökçeada bu haber ile tedirgin oldu.Altın madenciliğine karşı miting ve imza kampanyaları ile tepki geliştiren adalılar “ne gerekirse yapmaya hazırız.Gökçeada’nın yok edilmesine izin vermeyeceğiz” dediler.
Gökçeada Kent Konseyi ve Gökçeada Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu ortak bir açıklama yaparak “bu sürecin durdurulması için adalılar olarak tüm güçleriyle savaşacağız.Tüm yasal yolları deneyeceğiz.” dedi Gökçeada Kent Konseyi başkanı Bülent Aylı yaptığı açıklamada “Daha şimdiden Gökçeada halkına bu altın madeninin ne kadar çok işçi alacağı,çarşıdan büyük alışverişler yapılacağı söylenmeye başlandı bile.Bunlar boş laflar.Başta bu tip stratejileri yapıyorlar.Bir miktar işçi alıorlar ve bir süre sonra ruhsat sonrası kendi adamlarını getiriyorlar.Bir çok yerde bu yaşanmıştır.İğneden ipliğe ada dışından getirecekler.Adayı kirletip gidecekler.Bunların peşine koşup menfaat umanlar da öylece kalakalacak.Olan Güzel Gökçeadamıza olacak.Bu duruma asla izin vermeyeceğiz” dedi.
Maden atıkları kurbanlarından bir mesaj var:
“Geliyorum diyen kronik bir ÖLÜM”
Yazan: Carlos Amador, 2 Temmuz 2012 - (Türkçeye çeviren Ekrem TUFAN)
Aşağıda fotoğraflarını göreceğiniz gerçek, Honduras’ın Siria Vadisi’nde yaşanan ciddi ve sadece o bölgeye has bir sağlık krizine aittir. Sağlık sorunları, Kanadalı Goldcorp Şirketi’nin alt kuruluşu olan Entremares adlı bir şirketin San Martin adlı açık maden alanını sömürmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
Bizler maden buraya gelmeden önce yoksul ama sağlıklı insanlardık. Maden şirketi geldikten sonra sağlık sorunlarının arttığını düşünüyorum.
2003 yılından bu yana haklarımıza yapılan saldırıları, sağlık sorunlarımızı ve çevreye verilen zararları belgeliyor ve duyuruyoruz. Fotoğraflarda gördüğünüz gibi sorun kronik. Halkımızın sağlık sorunlarının günden güne artmasından dolayı paniğe kapılıyoruz. Goldcorp Şirketi, buradaki faaliyetlerine 4 yıldır ara verdi.
Ben, Carlos Amador bu fotoğrafları 10 Mayıs 2012 tarihinde sağlık ekipleri Siria Vadisi’ne geldiğinde çektim. El Pedernal, Palos Ralos, Barrosas, El Escanito, Guayabillas ve Pueblo Nuevo’dan gelen insanlar sağlık ekibi tarafından tıbben incelendi. Madende çalıştığı için hastalanan Entremares (Goldcorp) Şirketi’nin eski çalışanları da bu incelemeye dahil edildi.
Sağlık ekibi, Dr. Juan Almendrares Bonilla tarafından koordine edilerek, yönetildi.
Bu, bizim fotoğraf raporumuzun sadece bir bölümüdür. Yakında, kendilerini ciddi bir kronik ölümün pençesinde hisseden halkımızın sağlık sorunlarına dikkat çeken ikinci bölümü de yayınlayacağız.
14-15 Temmuz 2012 tarihinde, Guatemala’daki Uluslararası Sağlık Mahkemesi’ne katılacak San Miguel Ixtaguacan halkının arasında yerimizi alacağız.
Bu fotoğraf çalışması, Siria Vadisi Çevre Komitesi’nin bir hizmetidir ve Entremares (Goldcorp) Şirketi’nin madencilik faaliyetlerinin neden olduğu, berbat sağlık krizi hakkında bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır.
Sağlık sorunlarıyla boğuşan halka yardım etmek acilen için fona gereksinmemiz vardır. Aynı zamanda, tüm kurbanlar için tazminat sağlanması, adaletin sağlanması ve gerçeklerin ortaya çıkması için politik desteğe de gereksinmemiz var.
Lütfen sorularınız ve yorumlarınız için bizimle doğrudan iletişime geçiniz.
Kanada ve ABD’de lütfen, 2004 yılından bu yana gerçekleri ortaya çıkarma için beraber çalıştığımız Haklar Hareketi’ne (STK) başvurun. Haklar hareketi aynı zamanda bizi Kanada ve ABD’den sağladığı fonlarla da desteklemektedir.
Teşekkür ederiz. Lütfen fotoğraflı raporumuzu herkese yayın.
Carlos Amador
Siria Valley Environmental Committee
[504] 9962-9481
Dr. Juan Almendares
IN CANADA AND THE UNITED STATES:
Grahame Russell
Rights Action
860-352-2448
“Sağlığım için gerçekten çok büyük endişe duyuyor ve üzülüyorum. Sağlıklıydım ama maden şirketi buraya geldikten sonra bize zarar verdi. Bu maden bize çok zarar verdi”.
“Ne kadar hasta olduğuma bakın. Daha önce hiç böyle sağlık sorunlarım olmamıştı. Ne zamanki maden şirketi geldi, benim hastalığım da başladı. Çok fazla acı çekiyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum. Bu Kanadalı şirket buraya geldi ve her şeyi yerle bir etti.”
“Sağlığım gerçekten çok kötü. Şu halime bir bakın. Madenden geriye kalana bakın.”
“Hastalığımdan dolayı kaygılıyım. Bu zararı hep bu maden yaptı. Madeni tekrar açmak istiyorlar. Bizi öldürmek mi istiyorlar?”
“Sağlığımı düşündükçe ağlıyorum çünkü bir gün bu duruma düşeceğimi hiç tahmin etmezdim. Maden tepeleri yok etti ve bütün sağlık sorunlarını bize bıraktı gitti. Bakın, ne berbat bir durumdayım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Sağlığım berbat”.
“Vücuduma bak. Daha önce hiç sağlık sorunum yoktu. Sağlık kliniğine gittim ve bana, maden şirketinin suyumuzu zehirleyip gittiğini ve hastalığıma bunun neden olduğunu söylediler.”
“Sağlığımın kötüye gidişinden gerçekten endişe ediyorum...”
“Size eskiden hiçbir sağlık sorunumun olmadığı söyleyebilirim. Maden şirketi tepeleri yok etti ve vücudumdaki bu hastalık başladı. Acılar içindeyim. Ne yapacağımı bilmiyorum ve sürekli ağlıyorum. Buraya getirdiğiniz sağlık ekibinden ilaçlar bekliyorum fakat beni iyileştirir mi bilmiyorum. Bu maden şirketi, yaşamımızı mahvetmesinin bedelini ödemeli.”
“Kızımın haline bakın. Gece boyunca vücudunu kanayıncaya kadar kaşıyor ve ben sürekli ağlıyorum. Çaresiz durumdayım. Herşeye bu Kanadalı şirket neden oldu ve şimdi bizim tepelerimizden çok paralar kazanıp, gittiler.”