Çevre Günü’nde çevre katliamı

TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan, TBMM’de görüşülmekte olan ‘Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’na tepki gösterdi.

535
AKP Hükümetinin 17. Mayıs tarihinde TBMM’ye sevk ettiği  ‘Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’ 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde CHP’li üyelerin muhalefetine rağmen TBMM Çevre Komisyonu’nda kabul edildi.
 
Konu ile ilgili açıklama yapan CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, söz konusu tasarının gerek hazırlık süreci, gerekse doğanın korumasına yaklaşımı açısından endişe verici unsurlar taşıdığını söyledi. Genel Kurul görüşmeleri sırasında, tasarı ile ilgili aksaklıkların ve eksikliklerin giderilmesi için Çevre Komisyonu CHP sözcüsü olarak mücadele edeceğini belirten Soydan; “Tasarının temel amacının, hızla yok edilen doğal yaşam alanlarının, insansız doğanın veya insan etkisinin sınırlı olduğu doğal alanların korunması olması gerekmektedir. Tüm canlıların yaşama ve türünü devam ettirme hakkı ile doğanın ve tüm canlıların sahip olduğu içsel değer, başlı başına bir koruma nedeni olarak görülmelidir. Doğayı korumanın başlıca amacı, ekosistemlerin tüm canlılarla birlikte yaşam koşullarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Tasarı gerek hazırlık süreci, gerekse doğanın korumasına yaklaşımı açısından endişe verici unsurlar taşımaktadır. Aynı zamanda da elimizde kalan son doğal yaşam alanlarını kaynak deposu olarak görerek, doğayı korumaktan çok, doğal alanları kullanıma açmak ve bunu sürdürülebilir kılmak amacıyla hazırlanmıştır. Tasarının hazırlık aşamalarında ve TBMM Komisyon süreçlerinde bilimsel çevrelerin, ilgili sivil kuruluşlarının ve koruma alanlarının çevresinde yaşayanların görüş ve önerilerinden yararlanılmamış, karar alma mekanizmalarının içine dâhil edilmemişlerdir” dedi.
 
“Çağdaş, katılımcı, demokratik anlayıştan yoksundur”
Doğaya yaklaşımı konusundaki temel anlayışı, hazırlanış aşamaları ile yasalaşma süreci ve uygulama sürecindeki katılımcılıktan uzak bir yapıya sahip olan tasarının çağdaş, katılımcı ve demokratik anlayıştan yoksun olduğuna dikkat çeken Soydan; “Doğanın korunması için çok önemli düzenlemeler getiren ve toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren tasarının olgunlaştırılması süreci katılımdan uzak sadece bakanlığın bilgisi ve kontrolünde sürdürülmüş, doğanın korunmasında ve koruma alanların belirlenmesinde ise tek yetkili olarak bakanlık yetkilendirilmektedir. Tasarıyla, doğal zenginlik açısından öne çıkmış ve tüm dünya ile paralel koruma altına alınmış milli parklarımızın, doğal sit alanlarımızın, yaban hayatı koruma sahalarımızın, uluslararası öneme sahip sulak alanlarımızın yatırımcıların arazi edinme ve işletme taleplerine karşılık elden çıkmasını mümkün hale getirilmektedir. Tasarıyla, bundan sonra herhangi bir alanın koruma altına alınması, koruma altındaki alanın sınırlarının değiştirilmesi hakkında bilim insanları, uzmanlar, sivil toplum kuruluşları veya yöre halkı söz sahibi olamayacaklardır. Tasarının doğaya yaklaşımı konusundaki temel anlayışı, hazırlanış aşamaları ve yasalaşma süreci ve uygulama sürecindeki katılımcılıktan uzak yapısı; çağdaş, katılımcı, demokratik anlayıştan yoksundur. Ayrıca Tasarı, yanlış ve kötü niyetli kullanıma imkân verebilecek şekilde düzenlenmiştir. Tasarının Genel Kurul da görüşmeleri sırasında aksaklıkların ve eksikliklerin giderilmesi konusunda Çevre Komisyonu CHP sözcüsü olarak mücadelemi sürdüreceğim” diye konuştu.
Paylaş