31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimler öncesi adaylar, çalışmalarını hızlandırarak son düzlüğe girdiler. Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Adayı Deniz Çelebi de çalışmalarını arkadaşlarıyla birlikte sokakta, parkta, çay bahçelerinde, kafelerde insanlarla bir araya gelerek, yapmak istediklerini insanlarla paylaşarak sürdürüyor. Adaylığını açıkladığı andan itibaren çalışmalarına hız kazandıran Çelebi, yerel yönetimin nasıl olmasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Biz, yerel yöneticilerin geri çağırılabildiği bir ortamın oluşmasını istiyoruz. Yerel yöneticilerin memur veya işçi maaşından daha fazla ücret almamalarını istiyoruz. Yerel yönetimlerin halka hesap verebilir, şeffaf ve halkın yönetime doğrudan katılabildiği bir ölçüde olmasını istiyoruz” dedi. Çelebi, özellikle öğrenci kesiminin sorunlarını ve sıkıntılarını dile getirerek; “Öğrencilerin sağlıklı beslenmesinden, ulaşımına, barınmasına kadar olan temel haklara daha kolay ulaşabilir olmaları gerekiyor. Kültür sanat platformlarında eksiklik var. Biz, Çanakkale’de erişebiliyoruz ama gençliğin katılımcılığının daha ileriye taşıma konusunda eksikliklerimiz var” dedi. Çelebi; “Bizim derdimiz, oy, seçilmek, kazandığımız oy sayısı değil, sadece halkçı, demokratik yerel yönetim anlayışını anlatmak. Bunun çerçevesinde örgütlenmenin zeminini oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi.
“Yerel yönetimler, halk meclisleriyle çalışmalarını sürdürmeli”
Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Adayı Deniz Çelebi; “Önümüzdeki bir yerel seçim ama Türkiye’de öyle bir seçim havası estiriliyor ki, sanki genel seçim varmış da hükümet değişecekmiş gibi. Bunun da sebebi, referandumdan sonra tek adam-tek parti yönetimine geçtik. Yerel seçimlerde tek adam tek parti iktidarının yerel dayanaklarını oluşturmak istemektedirler. Bunun için önem gösteriyorlar. Onun için canhıraş saldırıyorlar ve aslında ülkede bir beka sorunu olduğunu iddia edip, insanların vatani duygularını sömürerek oy istiyorlar. Ben, Emek Partisi üyesiyim ama partimiz, YSK tarafından seçime alınmadı. Partimiz, tüm engellemelere rağmen, gösterebildiği yerlerde bağımsız adaylarla seçime girip, kendi savunduğu halkçı, demokratik yerel yönetim anlayışını anlatmak ve bu çerçevede politikasını kitlelere duyurup, seçime girdi. Ben de bu sebeple Çanakkale’den bir üniversite öğrencisi olarak aday oldum. Amacım, Çanakkale’deki yerel yönetim ile üniversite ilişkisini kurmak. Bölüm bölüm, sınıf sınıf kuracağımız meclislerle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kadın meclisi, gençlerin meclisi, mahalle meclisleri ile yerel yönetim bağlantısını kurmaya çalışacağım. Özellikle üniversite gençliğinin yerel yönetim arasında bağ oluşturmak ve başta öğrenciler olmak üzere talepleri oraya ileterek, onların savunucusu olmaya çalışacağım. Tabi bunu tek başıma yapacağım diye bir şey yok. Ben, sadece bunların savunucusu olacağımın sözünü verebilirim. Tabi bunun gerçekleşmesi için gençlerin birbirleriyle örgütlü bir mücadeleye ihtiyacı var. Biz, yerel yöneticilerin geri çağırılabildiği bir ortamın oluşmasını istiyoruz. Yerel yöneticilerin memur veya işçi maaşından daha fazla ücret almamalarını istiyoruz. Yerel yönetimlerin halka hesap verebilir, şeffaf ve halkın yönetime doğrudan katılabildiği bir ölçüde olmasını istiyoruz. Tabi bunlar, seçimden sonra halkın örgütlü mücadelesi ile gerçekleşebilecek şeyler” dedi.
“Öğrenciler her şeye daha kolay erişebilir olmalı”
Bağımsız Belediye Meclis Üyesi adayı Çelebi; “Çanakkale’de ulaşım meselesinde ciddi bir tartışma var. Hem ulaşımın pahalı olması hem de yetersiz olması insanları mağdur ediyor. Çanakkale, üniversite öğrencilerinin şehre adapte olma konusunda tam anlamıyla bir öğrenci şehri. Öğrencilerin sağlıklı beslenmesinden, ulaşımına, barınmasına kadar olan temel haklara daha kolay ulaşabilir olmaları gerekiyor. Bir de kültür sanat platformlarında eksiklik var. Tabi biz, Çanakkale’de erişebiliyoruz ama gençliğin katılımcılığının daha ileriye taşıma konusunda eksikliklerimiz var. bağımsız kültür sanat platformlarına destekler arttırılabilir. Tabi bu konuları Belediye Meclisine taşıyacağız ve bunların sonuna kadar savunucusu olacağız” dedi.
“Bizim derdimiz, sadece halkçı, demokratik yerel yönetim anlayışını anlatmak”
Ben, bu konuyu ilk olarak sınıf arkadaşlarımla paylaştım. Onlar da bu konuya oldukça sevindiler. Özellikle kendi sınıflarından aday olması ve gerçekten genç birisinin aday olması sevindirici oldu. Çünkü insanlar, özellikle öğrenciler, yerel yöneticilerin sürekli vaatte bulunmasından, bir şey gerçekleştirememesinden sıkılmış durumdalar. Üniversite gençleri de böyle bir fikri desteklediklerini ve çevrelerine bunu duyurabileceklerini söylüyorlar. Dışarıda insanlarla beraberken, onlara kendimizi, amacımızı anlatırken büyük çoğunluğunun desteğini alıyoruz. İnsanlarda parti yarışından sıkılmayı gözlemliyoruz. Biz de bağımsız aday olarak seçime girdiğimiz için insanların bağırlarına basma duygusu kabarıyor ve sahiplenmeye çalışıyorlar. Bizim derdimiz, oy, seçilmek, kazandığımız oy sayısı değil, sadece halkçı, demokratik yerel yönetim anlayışını anlatmak. Bunun çerçevesinde örgütlenmenin zeminini oluşturmayı amaçlıyoruz.
“Beka sorunu çocuğuna meyve alamadığı için gözünü kapatan babanın beka sorunudur”
Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Adayı Çelebi; “Türkiye’de beka sorunu olduğunu iddia ediyorlar. Beka sorunu, öğrencilerin buzdolabının beka sorunudur. İşçilerin maaşının beka sorunudur ve çocuğuyla manavın önünden geçerken ona meyve alamadığı için gözünü kapatan babanın beka sorunudur. Aslında sorun, ülkenin geneline baktığımızda işçilerin, emekçilerin hayatlarını idame ettirememe sorunudur, gençlerin geleceksizlik sorunudur. İktidar, yıllardır buna gözünü kapatmış durumda ve biz gençleri sınır ötesi harekatlarla ölüme sürüklemekte, gerek geleceksizliği dayatıp bize karanlık bir gelecek bırakmaktadır. Aslında temel sorun, ülkedeki işsizlik sorunudur. Tüm gençliğe çağrımızdır; 31 Mart sabahı ikametgahımız neredeyse gidip, yapabildiğimiz her alanda tek adam iktidarını geriletmek için oyumuzu kullanalım ve daha sonra da kendi geleceğimize sahip çıkmak için örgütlenelim. Çünkü biz gençlere gelecek altın tepsiyle sunulmayacak!” dedi. (Baykal Sağlam)