Çelebi "İş ekmek ve özgürlük için birleşelim!"

938

 EMEP)Çanakkale İl Örgütü tarafında yerel seçimlere kısa bir süre kala nasıl bir yerel yönetim anlayışının olması gerektiğine dair açıklama yapıldı. EMEP üyesi, Belediye Meclis Üyelisi adayı Rüştü Deniz Çelebi’ye destek çağrısı yapıldığı açıklamada; “Demokrasi, hukuk, eşitlik, özgürlük ve adaleti öncelikli yerlerden başlayarak hep birlikte inşa edebiliriz. Bunun için birliğe, birlikte mücadeleye ve örgütlenmeye ihtiyacımız vardır. Yerel seçimleri bu durumun olanaklarının gerçekleştiği bir fırsata dönüştürelim” denildi. Yapılan açıklamada; “31 Mart 2019 Yerel Seçimleri, tek adam iktidarının ve bağlı-bağımlı tüm propaganda merkezleri ve medyanın gizleme, manipüle etme çabalarına rağmen, ‘beka sorunu’ diye bir sorun üretme ve düşman yaratma çabalarına rağmen, 17 yıllık uygulamaların sonucunda kaçınılmaz hale gelen ekonomik krizin kendini açığa vurduğu, hissettirdiği ve bütün emekçilerin hayatını doğrudan olumsuz olarak etkilediği ve çekilmez hale getirdiği bir dönemde gerçekleşecektir.  İktidarın ve ortağının oluşturduğu baskıcı, halk karşıtı politikaların hayatın bütün alanlarını etkileyerek, derinleşip genişleyerek emekçi yurttaşların en hayati ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma getirdiği ve karşı çıkanların baskı ile sindirme ile yargı gücü ile susturulmaya çalışıldığı bir dönemdir aynı zamanda bu dönem. Ancak her şeye karşın emekçiler, kentlerin ve kırın yoksulları giderek daha çok iktidar politikalarından kopmakta, birleşme yoluna girerek haklarını savunmanın gerekliliğine inandıklarını giderek daha fazla ortaya koymaktadırlar” denildi. 

 
“Demokratik halkçı belediyecilik ilkelerini sonuna kadar savunacağız”
İl Örgütü olarak yerel yönetimden beklentilerin sıralandığı açıklamada; “Kentimize yönelik talepleri savunmak için, başta üniversite gençliği olmak üzere tüm kent gençliğinin ve yine özellikle kadınların, çocukların seslerini soluklarını dillendirmek üzere belediye meclis üyeliğine aday olan Rüştü Deniz Çelebi’yi desteklerken, demokratik halkçı belediyecilik ilkelerini de sonuna kadar savunacağını beyan eder. Özellikle Çanakkale’nin mitolojik, tarihsel miraslarının da bir ürünü olan ve yine bu topraklarda yaşamış olan bütün halkların bugüne bıraktığı birikimlerin sonucu yaşadığımız demokrat, hoşgörülü, insana saygılı, çevreye duyarlı, “barış ve huzur” kenti diye tanımlanan tüm değerlerini savunmak ve yarınlara taşımak. Çevre diye tanımladığımız toprağın, havanın, suyun insan hayatına uygun ve gelecek kuşaklara sağlıklı biçimde devredilebilmesi için; ormanların kesilip yok edilmesine, siyanürle altın aranmasına, Atikhisar barajının, denizlerin ve diğer tüm su kaynaklarının kirletilmesine karşı çabalarını ilkesel ve pratik düzlemlerde savunmak. Kentin tüm bileşenlerini, başta çocuk, genç, kadın, yaşlı, engelli haklarını savunacağı ve yine bu saydığımız kentli bileşenlerinin bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik halinin gerçekleşmesi için alanların, merkezlerin gerçekleştirilmesini sağlamak için mücadele edeceğini bir kez daha belirtme gereği duyar. Ve yine çevrenin ve kentin en doğal bileşeni olan hayvanların korunması, yaşamlarının kolaylaştırılması, onların insanın değişimine kattığı değerlerin farkına varılması için yapılması gerekenlerin gerçekleştirilmesi için mücadele eder. İnsan haklarından, kentli haklarına değin tüm hak kategorilerinin kentimizde uygulanması için mücadele eder. Yerel yönetimlerin eğitimin ilk kademesinden üniversiteye kadar laik, demokratik, bilimsel eğitimin gerçekleşmesi için müdahil olması, her türden gerici akım ve ideolojiye karşı mücadele edilmesini önerir ve destekler. Tarım alanlarının, kentin gelişme ihtiyaçları gerekçeleriyle imara açılmasını reddeder ve buna karşı mücadele eder. Cinsiyet eşitliğine duyarlı, kadın haklarına saygılı, kadınların şiddet görmeyeceği bir şehir, kentin olanaklarından eşit olarak yararlanacakları bir ortamı sağlayan, kadınların serbestçe sokağa çıktığı, iş yaşamına özgürce katılabilmesi için, gece gündüz çocuk ve yaşlı bakımevleri, ulaşımda kolaylıklar sağlayan bir yerel yönetim anlayışını savunur. Farklı kimlik ve farklı inançtan olan insanlara eşit yaklaşan, onlar kucaklayabilen, bunlar arasındaki etnik, din vb. özellikleri bölücü amaçlar için kullanmayan, birleştirici bir yerel yönetimi savunur. Ve ayrıca ülkemize sığınmak zorunda kalan mültecilere karşı uluslararası hukuk, insan hakları evrensel bildirgesi ve insani değerler gözetilerek yaklaşılmalıdır. Kent halkının seslerini, itirazlarını, taleplerini, ihtiyaçlarını, düşüncelerini duyurabilecekleri özgürlük alanlarının (meydan, pano, anons vb.) ve araçlarının ulaşılabilir kılınmasını sağlamak. Ve yine bizim dışımızda demokratik halkçı belediyecilik ilkeleriyle örtüşen uygulamaları ve pratik adımları destekler” denildi.
 
“Yerel yönetimlerde öncelik, yoksullara, emekçilere, kadınlara, gençlere verilmelidir”
Açıklamada; “Bu ilkeler ışığında pratik olarak; kentimiz bir üniversite kentidir bu nedenle; yerel yönetim-üniversite ilişkileri mekanizmalara bağlanmalıdır. Üniversite gençliğinin talepleri, üniversite gençlik meclisi muhatap alınarak sorunlar değerlendirilmeli ve ilişkiler buradan düzenlenmelidir. Öğrenci ulaşım giderleri yeniden gözden geçirilmeli ulaşım ya ücretsiz olmalı ya da üniversite gençlik meclisiyle yeniden belirlenmelidir. Kentin bütün bileşenlerinin oluşturacakları meclisler yoluyla yönetime katılmalarının gelenekleri, kültürü ve mekanizmaları oluşturulmalıdır. Yerel yönetimlerde öncelik, sermaye ve rant gruplarına değil, yoksullara, emekçilere, kadınlara, gençlere verilmelidir. Kent gençliği için spor ve sanat merkezlerinin çoğaltılması, gençliğin buradan yararlanmalarının teşvik edilmesi, sporun sanatın ve demokrasi kültürünün gençliğin yaşam ilkesi ve yaşam biçimi haline getirilmesi için tüm olanaklar ve araçların kullanılması sağlanmalı. Çocuklar için, çocuğun oyun demek olduğu ilkesi gözetilip unutulmadan alanlar açılmalı ve sağlık önlemleri alınmalı. Ulaşım, altyapı, su, enerji, eğitim, sağlık vb… yerel hizmetler kamulaştırılıp olabildiğince ücretsiz ve ucuz olarak işçi ve emekçilere sunulmalı. Belediye başkan ve yöneticileri vasıflı bir işçi veya memurdan daha fazla ücret almamalı, görevlerini istismar ettikleri takdirde halk tarafından geri çağrılabilmelidir. Sendikal örgütlenme özendirilmeli ve teşvik edilmeli, taşeron çalışma engellenmelidir” denildi.
 
“Birlikte mücadeleye ve örgütlenmeye ihtiyacımız var”
Açıklamada son olarak; “İşçiler emekçiler kadınlar gençler! Demokrasi, hukuk, eşitlik, özgürlük ve adaleti öncelikli yerlerden başlayarak hep birlikte inşa edebiliriz. Bunun için birliğe, birlikte mücadeleye ve örgütlenmeye ihtiyacımız vardır. Yerel seçimleri bu durumun olanaklarının gerçekleştiği bir fırsata dönüştürelim. Sonuç olarak yukarıda sıralanan bu ilkeler ve talepleri savunmak için belediye meclis üyeliğine bağımsız aday olan Rüştü Deniz Çelebi’yi Emek Partisi Çanakkale İl Örgütü olarak destekliyor, tüm Çanakkale halkına duyuruyor ve desteklerini talep ediyoruz!” ifadelerine yer verildi. 
(Seçkin Sağlam)
Paylaş