"Çan'da zehir istemiyoruz"

1320

 Son dönemde artan maden ve termik santrallere karşı mücadele veren Çan halkı, yanı başında duran ODAŞ Enerji’ye ait Çan-2 Termik Santrali’ne yenildi. Santralden yükselen zehirli dumanlar, Çan halkının yaşamını olumsuz etkiliyor. Santralden yükselen dumanlar, fotoğraflanarak sosyal medyada yayınlandı. Sosyal medya üzerinden paylaşılan yoğun duman görüntüleri birçok kesimden tepki topladı. CHP İl Genel Meclis Üyesi Hicri Nalbant, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şube Başkanı Türker Savaş, Çan Çevre Derneği Başkanı Hamza Yıldız ve CHP Çan İlçe Başkanı Ümran Aydın, gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklama yaparak duruma tepki gösterdiler. İl Genel Meclis Üyesi Nalbant; “Avusturya’nın yasakladığı, ülkesinden enkaz olarak dışarıya çıkardığı santral getirilip Çan’a kurduruldu” dedi. Daha önce bu uyarılarda bulunduklarını ve bu gibi sonuçların çıkacağını bildiklerini ifade eden ZMO Şube Başkanı Savaş; “Biz, sadece insan yaşamını tehdit edeceğini bildiğimiz çalışmalara karşı çıkıyoruz” dedi. Çan’da yaşadıklarını ve Çan’dan gitme gibi bir seçeneklerinin olmadığını söyleyen CHP İlçe Başkanı Aydın, açıklamasında; “Herkes ilçemizden kaçmaya çalışıyor, biz de bu duruma geldiğimiz için üzgünüz” ifadelerine yer verdi. Çan Çevre Derneği Başkanı Hamza Yıldız ise; “Rüzgar lodos olarak estiği zaman, bütün kömür kokusu Çan’ın üzerine geliyor. Helvacı’ya da bir santral kurulmak isteniyor. Oraya da bir santral kurulduğu zaman buradaki zehir, poyrazla beraber yine Çan’ın üzerine gelecek. Yani biz, her şartta burada bir cehennem yaşamak zorundayız” dedi. 

 
“Santralinde bakanlık tarafından kayrılma nedeni, Korkut Özal’ın santralin sahibi olması”
ODAŞ Enerji’ye ait Çan-2 Termik Santralinin çevreye ciddi zararlar verdiğini söyleyen İl Genel Meclis Üyesi Hicri Nalbant; “Bu santral, Avusturya’da kullanılmış ve oradan sökülüp getirilen bir enkazdır. Santral burada onarıldı ve bu hale getirildi. O tarafta 18 Mart santrali de var ve aralarında en fazla 1 kilometre mesafe var. 18 Mart Santrali, o bölgeye çok ciddi zararlar vermeye başladı. Çan’ın soğutma suyu olarak Çan ovasındaki yer altı sularını kullanıyorlar. O da yetmezmiş gibi bir de böyle hiç kurulmaması gereken bir santral oraya getirilip kurduruldu. Ben, bunun kurdurulmaması için İl Genel Meclis Üyesi olarak, İl Genel Meclisi’nde çok uğraştım, imarının çıkmaması için. Fakat bunun imarında da sahtekarlıklar yapıldı. Sosyal Koruma Kurulu kararı aleyhte çıktığı halde bununla ilgili de sahtekarlıklar yaptılar. Sonraları kurul kararını değiştirdiler. Çanakkale Toprak Koruma Kurulu, aleyhte karar verdiği halde daha sonra bakanlıkta baskı yapılarak olumlu karar çıkarıldı. Biz de toprak koruma kurulu kararı aleyhine dava açtık. Ayrıca santralin ÇED’iyle de dava açtık. Yani Toprak Koruma Kurulu kararı aleyhte olumlu davranıyorlar, bu hiç mümkün değil, skandal. Santralin sahibi Korkut Özal’dı ve yaşamını yitirdi. Yani bakanlık tarafından kayrılma nedeni de Korkut Özal’ın santralin sahibi olmasıdır. Avusturya’nın yasakladığı, ülkesinden enkaz olarak dışarıya çıkardığı santral getirilip Çan’a kurduruldu” dedi. 
 
“Biz bunlara, bilimsel verilere dayalı olarak karşı çıktık, karşı çıkıyoruz”
Daha önce de bu olayların olabileceği uyarılarında bulunduklarını söyleyen ZMO Şube Başkanı Türker Savaş; “Konuyla ilgili olarak daha önce de çok şey söylemiştik. Daha önceki açıklamalarda ve uyarılarda bulunmuştuk. Dolayısıyla bu sonucu bekliyorduk. Konuyla ilgili olarak Çevre Mühendisleri Odası’nın bir çalışması var, ÇOMÜ Halk Sağlığı’ndan hocalarımızın çalışmaları var. Aslında her şey bilimsel olarak ortada ve biz bunlara, daha önceki bilimsel verilere dayalı olarak karşı çıktık, karşı çıkıyoruz. Biz, sadece insan yaşamını tehdit edeceğini bildiğimiz çalışmalara karşı çıkıyoruz. Bunun karşısında birileri cebini doldurmak için bizim gibi çevreciler üzerinde etki sağlamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. 
 
“Halkımızı sadece din ile kandırıp doğayı yok ediyorlar”
Santralin amacını daha önceleri anlattıklarını söyleyen CHP İlçe Başkanı Ümran Aydın; “Biz bu santralin ilk ÇED raporlarının alınma aşamasından itibaren çok ciddi mücadele gösterdik. Ancak biz, bu konuda yeterli desteği göremedik. Halkımız, burada çok ciddi bir mağduriyet yaşıyor ama artık iş işten geçti. Santral 4 yıldır burada. Biz, ne yaptıklarını biliyorduk, herkese bunu anlatmaya çalıştık. Bizim AK Partili Belediye Başkanımız, ‘Çan’ın havası vallahi de billahi de temiz’ diyerek yemin etti. Halkımızı sadece din ile kandırıp doğayı yok ediyorlar Çan’ımızı mahvediyorlar. Yani bu saatten sonra ne yazık ki yapılabilecek bir şey yok. Santralin iki tane bacası var. Birisi ana baca, diğeri yardımcı baca. Ana bacayı faaliyete geçirene kadar yardımcı bacayı yakıyorlar ki onda da filtre yok. Hepimiz üzgününüz, çünkü hepimiz burada yaşıyoruz, çocuklarımız burada ve ne yazık ki yapılabilecek bir şey yok. Bizim buradan taşınma gibi bir şansımız da yok ama Çan, gözden çıkarılmış gibi görünüyor. Herkes ilçemizden kaçmaya çalışıyor, biz de bu duruma geldiğimiz için üzgünüz” dedi. 
 
“Biz, her şartta burada bir cehennem yaşamak zorunda bırakılıyoruz”
Santrale karşı olmadıklarını, insan yaşamını tehdit eden santrale karşı olduklarını söyleyen Hamza Yıldız; “Biz, bu termik santrallerin yapılmasına karşı değiliz. Ancak bu santrali, insanın ve çevredeki diğer etkenlerin olumsuz etkileneceği şekilde yapmanın anlamı yok. Artık günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek varken, Kaz Dağları’nın tam merkezinde zaten kirli olan kömürün yakılmasıyla elde edilen enerji, faydadan çok yaşam alanlarımızı öldürüyor. Biz, burada artık sabahları, geceleri, kapılarımızı, pencerelerimizi açamıyoruz. Her yerde yanmış kömür kokusu var. Rüzgar lodos olarak estiği zaman, bütün kömür kokusu Çan’ın üzerine geliyor. Helvacı’ya da bir santral kurulmak isteniyor. Oraya da bir santral kurulduğu zaman buradaki zehir, poyrazla beraber yine Çan’ın üzerine gelecek. Yani biz, her şartta burada bir cehennem yaşamak zorundayız. Ne yazık ki ne siyasilerden, ne seçilmişlerden ne de atanmışlardan herhangi bir destek göremiyoruz. Burada alınan herhangi bir tedbir de yok. Biz, bu konuda tepki gösteren bir avuç insanız. Toplumdan ne bir tepki ne de bir destek göremiyoruz” ifadelerini kullandı.
(Baykal Sağlam)
Paylaş