Çanakkale'de kadın cinayetine tepkiler artıyor; "Acımız, kızgınlığımız ve bıkkınlığımız artıyor"

4034

 Çanakkale’de F.K. isimli kadın, boşanmak istediği şahıs tarafından öldürüldü. Giderek artan kadın cinayetlerine bir yenisi olarak eklenen olay, kadın örgütlerinin tepkisini çekti. İstanbul Sözleşmesi’ni hatırlatan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol, “17 Mayıs sabahı, şehrimizde bir kadın arkadaşımız, boşanmak istediği 2 çocuğunun babası olan kişi tarafından acımasızca öldürüldü... Bir baba kızının gözleri  önünde annesini çaldı ondan... Acımız, kızgınlığımız ve bıkkınlığımız sabrımızı aşıyor... Fatma, ne ilk yiten canımız, maalesef son da olmayacak. Son yedi yılda dünyada kadın cinayetleri yüzde on arttı, ancak Türkiye`de bu oran yüzde 1400. Bu vahşete karşı sessiz kalamayız. Her öldürülen kadınla birlikte akıl ve vicdani kaybediyoruz... Kaybettiğimiz hiçbir kadın bizler için birer sayı değil, istatistik hiç değil. Bir hayatın son bulduğunun,bir kadının yaşam hakkının elinden alındığının hatta çoğu zaman bir çocuğun annesinin çalındığının farkındayız! Farkında olduğumuz bir diğer önemli konu ise kadın cinayetlerinin politik olduğudur. Kadın cinayetlerinin en temel sebebi devletin ve toplumun cinsiyetçi yaklaşımıdır. Kadınların özgüven kazanması, geçimlerini sağlayabilmeleri erkekleri rahatsız ediyor. Cinsiyetçi yaklaşımlar kadına karşı şiddeti sistematik hale getiriyor. Bu sebeple kadına karşı uygulanan şiddet vakaları münferit değil. Devlet-yargı-erkek üçlüsü kadınlara şiddet uyguluyor...Yasalardaki "ağır tahrik indirimi"nin kaldırılmaması, ve İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmek üzere meclis tarafından kabul edilerek 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi kanununun etkin uygulanmaması ise cinayetlerin ve şiddetin artmasına açıkça sebep oluyor... Biz kadınlar, şiddetle sevilmek istemiyoruz, bir kişi daha eksilmek istemiyoruz, Ve susmuyoruz... Susmayacağız! Bu sebeple İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimizdir! Daha da yüksek sesle bağıracağız Yaşasın kadınlar diye, yaşasın kadınlar!” dedi. 

 
ELDER’den tepki 
ELDER KDM’den yapılan açıklamada, “Durakta otobüs beklerken kocası tarafından öldürülen Sedef hemşireye, `ölmek istemiyorum` diye feryat eden ve kocası tarafından kızının gözleri önünde vahşice katledilen Emine Bulut`un ve bunun gibi katledilen birçok kadının acısını ve öfkesini yaşarken dün sabah Çanakkale `de  Fatma K. işinden evine giderken 19 yaşındaki kızının gözleri önünde boşanmak istediği eşi tarafından bıçaklanarak vahşice katledildi. Annenin ve kızının geleceğe dair umutları vardı. Bu umutları; yine kadını yok sayan, kadını kendi malıymış gibi gören, ‘bana itaat ederse severim, itaat etmez ise yok ederim’ zihniyetine sahip bir cani yok etti. 19 yaşındaki genç kızın hayatı boyunca yaşayacağı travma da ayrı. Ne yazık ki bu cinayetler ilk değil, kanunlar uygulanmadığı, canilerin en ağır cezaları almadığı, iyi hal uygulamaları kısmen de olsa uygulandığı ve ceza indirimlerine gidildiği ve en önemlisi 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmeleri amasız, fakatsız, lakinsiz uygulanmadığı sürece bu cinayetler son bulmayacaktır. Pandemi dönemini yaşadığımız dönemde eviçi şiddet ve çocuk istismarlarında artış gözlenmektedir. Nisan ayında en az 20 kadın kocası, sevgilisi, ‘evlenme teklifini kabul etmedi’, ‘çok seviyorum’ gibi gerekçelerle öldürülmüştür. Hiçbir canlıyı öldürmenin gerekçesi olamaz, olmamalı. Kadını kendine itaat eden, bir cinsel meta gibi gören, katilleri, yargılamadan hak ettikleri en ağır cezaları vermeden, toplum içine bırakanlar da bu suça ortaktır. Biz kadınlar bir kez daha hatırlatıyoruz. Kırmızı çizgimiz olan 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi, derhal, hiçbir bahaneyi gerekçe göstermeden uygulanmalıdır. Bizler Fatma K. yı öldüren katilin en ağır cezayı alması için kadın örgütleriyle birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz ve davanın takipçisi olacağız. Başka kadınlar ölmesin diye, çocuklar ağlamasın diye şiddetin karşısında olacağız, susmayacağız. Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz” dendi.
(Seçkin Sağlam)
 
Paylaş