28 Mayıs seçimine kısa bir süre kala, Çanakkale`nin yerel siyaseti ülke gündemine endekslenmiş durumda. Cumhurbaşkanı adaylarının ve siyasi partilerin Ankara`dan yapacakları açıklamalara bağlı olarak belirlenen bir yerel siyaset ve seçim süreci geçiriliyor. Zira kentteki siyasi aktörler, "aslında tercihler 14 Mayıs`ta yapıldı. Bu anlamda çok farklı bir sonuç oluşmaz, ama hem ilk turda elenen adayların oyları, hem ilk turdaki geçersizler ve kullanılmayan oylar belirli olacak" tezinde birleşmiş durumda. 2018 yılındaki yapılan seçimlerde parlamentodaki temsiliyet 2 CHP ve 2 Ak Parti milletvekili olarak şekillenirken, 14 Mayıs seçimi bu aritmetiği bozdu. Çanakkale`de milletvekilliği seçiminin kilit partisi İyi Parti idi. 2018 seçiminde yurtdışından gelen oylarla milletvekilliğini CHP`ye kaptıran İyi Parti, 14 Mayıs`ta Ak Parti`nin oyunun düşmesi ve kendi oyunu korumasıyla bir milletvekilliğini alarak, Ak Parti`nin TBMM temsiliyetini ikiden bire düşürdü. Bu dağılım ile Ak Parti`nin, bir milletvekilini kaybetmiş olması, Millet İttifakı açısından bir kazanıl olarak değerlendiriliyor. Peki 28 Mayıs`ta Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi nasıl okunmalı ve 14 Mayıs nasıl değerlendirilmeli sorusu üzerine kent siyasetinin etkin isimleri ile görüştük. Çanakkale`nin önceki dönem Milletvekillerinden, Başbakan Yardımcılığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevlerinde de bulunan eski Anavatan Partili Mustafa Cumhur Ersümer, Çanakkale`nin 1989-2002 yıllarındaki Belediye Başkanı ve önceki dönem Milletvekillerinden CHP`li İsmail Özay 14 Mayıs seçimlerinin değerlendirmesi ve bu değerlendirme doğrultusundaki 28 Şubat Cumhurbaşkanlığı ikinci tur oylamasına yönelik yorumlarda bulundular.
"14 Mayıs seçimi beklenmeyen bir sonuç vermedi"
Başbakan eski Yardımcısı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı M. Cumhur Ersümer, 14 Mayıs seçiminden önce yaptığı değerlendirmenin gerçekleştiğini, seçimden önce 2 CHP, 1 Ak Parti ve 1 İyi Parti milletvekili şeklinde oluşması beklenen tabloda sürpriz yaşanmadığını söyledi. 14 Mayıs seçiminin önemli olan asıl sonucun, Ak Parti`nin bir milletvekiline düşmüş olması olarak değerlendiren Ersümer, "Çanakkale`de Ak Parti, 4 ilçede, Lapseki, Yenice, Çan ve Biga`da birinci parti çıktı. Bu bölge zaten Ak Parti oylarının yoğunlaştığı bir bölge ve burada çok ciddi bir oy kaybı yok. Ancak netice itibariyle Ak Parti, Çanakkale`de bir milletvekilini kaybetti. Bu önemli bir sonuçtur" dedi.
Oğan ve İnce`nin 22 bin oyu nereye gider?
14 Mayıs`ta oluşan tablo ile 28 Mayıs seçimini değerlendiren Ersümer, MHP`nin oylarında düşüş olmadığını, ancak Sinan Oğan`ın 20 bin, Muharrem İnce`nin ise 2 binin üzerinde olduğunu hatırlattı. Bu oylar nereye ikinci tur seçiminde nasıl bir yön izleyeceği sorusu üzerine Ersümer, "Yani daha önce, bu turda olmayan iki farklı adaya giden 22 binin üzerinde oy var. 22 bin oyu tercih etmiş olan seçmen nereye yönelir? Oyların doğal akışı içinde yaklaşık yüzde 6`lık oyun nereye dağılacağını bilemeyiz. Ancak, kimsenin oyu kimsenin cebinde değil diye bir tabir vardır. Yani Adalet Partisi Genel Başkanı, CHP`yi, Kılıçdaroğlu`nu destekledi diye oylarının tamamının buraya gideceğini söylemek nasıl ki mümkün değilse, diğer adayların ilk turda aldıkların oyun dağılımına da ben böyle bakarım. Sinan Oğan`a oy veren seçmenlerin, daha önce de bir takım tercihleri vardı. Orada CHP`ye küsenler var, MHP`ye, Ak Parti`ye oy vermiş olanlar var, `ne olursa olsun, ille de ben protesto şeklinde oy vereceğim` diyenler var. Bunu ayrıştırmak, alt kırılımlarına inerek değerlendirme yapmak çok mümkün gözükmüyor bence. Ancak, liderlerin açıklamalarının psikolojik etkisi olabilir tabii ki. Bu psikolojik etki de çok tahmin edildiği gibi olmayabilir" dedi.
`Cumhurbaşkanı ile parlamentonun uyum içinde çalışması gerekir` propagandasına da değinen Ersümer, Parlamento geçtiğimiz dönem 134 yasa çıkarmış, buna karşılık Cumhurbaşkanı tarafından da 160 tane kanun hükmünde kararname çıkarılmış. Yani bu yeni bir sistem" diyerek, bu propagandanın da büyük bir karşılığı olmadığını dile getirdi. Tahminleri bir kenara bırakıp sonucu beklemenin daha doğru olacağını söyleyen Ersümer, "Çanakkale`de çok fazla bir değişim olacağını düşünmüyorum. Herkes kendi siyasi tercihini yapmış, partilere oy vermiş. Yine 28 Mayıs`ta da aynı doğrultuda tercihleri yapılacaktır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"14 Mayıs`ta müttefiklerimizin enerjilerini sahada göremedik"
Çanakkale`nin 1989-2002 yıllarında Belediye Başkanlığını ve 2002-2007 yıllarında da milletvekilliği görevini yürüten CHP`li İsmail Özay, Çanakkale`de hem CHP`nin hem de Kılıçdaroğlu`nun beklentiler doğrultusunda oy aldığını söyledi. Özay, sahada gözlemlediği bir dizi eksiklikler olduğunu, ancak 28 Mayıs öncesi bu eksikliklere değil, ikinci turdaki yakalanması gereken başarıya odaklanmak gerektiğini söyledi. Millet İttifakı partilerinin birlikteliğinde "örgütlenme özgürlüğü", "emek-sermaye çelişkisinin yanında işsizlik" ve "göç politikaları" konusundaki ilkelerin daha gözle görülür, elle tutulur bir biçimde gündeme getirilmesi ve net söylemlerle desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Özay, "Her şeye rağmen ümitsiz değilim, ikinci turdan çok ümitliyim. Kemal Bey, Tayyip Bey meselesi değil. Herkes biliyor, bugünün sorunlarını Kemal Bey daha iyi çözer, bu iyi Kemal Bey daha iyi yapar. CHP örgütünün bir takım eksiklikleri var tabii ki. Benim için hedef bir önceki seçimde aldığı oy oranını aşmasıydı. Bunu da başardı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların beklenenden daha az çıkmasının sebebi, ittifak kurduğumuz liberal partilerin katkısının az olmasına bağlıyorum. Kimseyi suçlamak istemiyorum. Ne Türkiye`de ne de Çanakkale`de, Deva, Gelecek ve Saadet Partisi`nin enerjilerini göremedik. Kitleleri sürükleyen bir enerji yoktu maalesef. Buna kısmen de olsa İyi Parti`yi ilave edebilirim" dedi.
"CHP yüzünü sola, sosyalistlere dönmek zorundadır"Çanakkale`de ortaya çıkan tablonun, Ak Parti`ye güvensizliğin arttığını söylediğini, gençlerin CHP`ye olan ilgisinin fazla olduğunu ifade eden Özay, Ak Parti`nin beklentimizden daha az oy kaybına uğradığını ancak, önümüzdeki dönemde Ak Parti oylarındaki düşüşün daha da artacağını tahmin ettiğini söyledi. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin Türkiye için çok önemli ve alışık olunmayan seçim süreçleri olduğunu belirten Özay, "Liberal ve muhafazakar partilerle yapılan ittifak söylemlerinin bir kısmı içimize sinmese de bunlara tahammül göstermemiz gerekiyor. Empati kuruyorum, liberal ve muhafazakarlar da bize tahammül gösteriyorlar. Ben sonuç itibariyle partime güveniyorum, tek başına aşırı milliyetçi bir söyleme girmez. CHP`den ümitliyim. Türkiye`nin sorunlarını çözecek tek parti CHP`dir. Ancak yüzünü, sola, sosyalistlere dönmek zorundadır. Bizim ittifakımız A, B, C olamaz. Bizim ittifakımız sosyalistler olmalı. Biz enerjimizi sosyalistlerden alırız" değerlendirmesinde bulundu.
(Seçkin Sağlam)