Çanakkale’nin öğretmeni; Şerife Öztürk…

Çanakkale’nin sevilen ve tanınan isimlerinden Şerife Öztürk’ün harika bir hikâyesi var… Atatürk’ü dilinden düşürmeyen ve kendisi gibi bir öğretmenin ışığında mesleğini gerçekleştiren Şerife Öztürk, mesleğiyle ilgili anılarını Gazetemiz Çanakkale OLAY’a özel olarak anlattı.

1270

“Atatürk’ü anlatan bir öğretmen” olma hedefiyle göreve başlayan Şerife Öztürk, mesleği yaptığı süre boyunca çizgisinden çıkmadı. Mesleğe atılma öyküsünü bizimle paylaşan Şerife Öztürk, Gazetemiz Çanakkale OLAY’a özel konuştu.

Şerife Öztürk’ün hikâyesi…

1958 yılında Ezine’nin Kızılköy köyünde dünyaya geldi. 11 yaşına kadar köy hayatı sürdürdü. Kendisi yaşadığı köy hayatını çobanlık dönemi olarak gördü. Şerife Öztürk, çobanlıktan öğretmenliğe ve oradan da yazarlığa uzanan yaşam öyküsüne en büyük katkısı olan kişilerden birinin İlkokul öğretmeni İsmail Hakkı Öner olduğunu önemle vurguladı. Atatürk’ü anlatan bir öğretmen olmak istediğini söyleyen Öztürk, buna 8 yaşında öğretmeninin anlattığı bir öykü ile karar verdi.

Öztürk, Ezine Ortaokulu ve Ezine Lisesi’ni bitirdi. Daha sonra Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü’nde 3 yıl, ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesinde eğitim aldı ve tarih bölümünü seçti. “Yine dünyaya gelsem yine öğretmen olurum” sözlerine yer veren Şerife Öztürk, “Yine tarih seçip Atamı evrene değil belki ama kendi ülkeme tanıtmak isterim” dedi.

Bir öğretmenin izinde…

Öğretmenin ışık tutmasıyla hayat bulduğunu söyleyen Şerife Öztürk, kişisel gelişiminde öğretmeninin yanı sıra müthiş bir anne-babaya sahip olmanın da büyük etkisi olduğunu söyledi. Bir gün bir kitap okurken 'Kitabın içeriğinde anne babanızı önünüze bir koyun' demesiyle gözyaşlarına hâkim olamadığını dile getiren Öztürk anne babasının verdiği Anadolu insanlarının saf değerleri bugünlere getirdiğini ifade etti. Çobanlık dönemi olarak nitelendirildiği dönemde 1968 yılındayken öğretmeninin eline tutuşturduğu İnce Memet, Türk klasikleri ve dünya klasikleriyle de buluşmaları hayata bakış açısını değiştirdiğini vurguladı. Atatürk’e olan sevdasını söylemeden geçemeyen Öztürk 8 yaşında öğretmen olmaya karar verdiğini dile getirdi.

Safranbolu’da 5 yıl görev yaptı.1989’dan beridir de Çanakkale’nin birçok yerinde öğretmenlik yapmıştır. Öğrencileriyle gurur duyduğunu söyledi. Şerife Öztürk’ ün bugüne kadar çıkarış olduğu Didar kitabı okuyucularıyla buluşmuş ve büyük bir ilgi gördü.

İlk anısını bizimle paylaştı

Şerife Öztürk öğretmenliğe ilk başladığı dönemlerden bir anısını anlatırken gözleri dolu doluydu. İlk anıların her zaman bir önemi vardır ve Şerife Öztürk ilk anısını bizimle paylaştı “İlk görev yerim Diyarbakır Çınar lisesi yaş 21 o bölgedeki insanların yaşam tarzlarını bilmiyorum. Neyle uğraştıklarını bilmiyorum. Nasıl yaşadıklarını bilmiyorum. Bu da bizim doğrusu hocalarımızın bize vermediği esefle kırıldığım konulardan biri. Biz öğretmen olacağız ve biz bazı bölgelerde öğretmenlik yapmaya gideceğiz dolayısıyla o bölgeleri bize tanıtan şeyler anlatmaları gerekiyordu, hatta bizi götürmeleri bile gerekiyordu. Çünkü bölgeyi tanımalıydık. Güneydoğu Anadolu bölgesinde, büyük bir bölümü Türkçe konuşmuyorlar. Kendini dili bilmeyen insanların arasındasınız… Böyle bir dünyanın içindesiniz. 2 yıl kaldım o bölgede. Çok zorluklar çektim.”

Ancak önemli olaylardan bir tanesi de şu; öğrencilerime kroki ve planı anlatacağım. Öğrencilerime, kabataslak ölçülmeden çizildiğini mutlaka belli bir ölçü oranında küçültülerek kağıda döküldüğünü aktarıyorum. Bunu da böyle anlamadıklarını hissettim. Çizdirmeden sözle bakalım ne anlamışlar diye öğrenmek için sorayım dedim. Abdüllatif diye bir öğrencim var, ona sordum;Ben Çınar’a ilk kez otogara geldim. Yolları bilmiyorumdedim. Sen çıktın karşıma, ben de bana okulu tarif etmeni istedim. ‘Onu kabataslak çizelim’ dedim.

Verdiği cevap şu oldu; ‘‘Böle yukarı doğru gideceksin ordan sola döneceksin Şehmus’ların dükkân vardır. Dükkânından sağa döneceksin aha okul ordadır .’ Dedim ki ‘Oğlum ben tam olarak anlamadım…’ Döndü bana dedi ki; ‘Aman hocam sen ne uğraşacaksın elinden tutar götürürem’ dedi.

Öğrencilerle hala görüşüyor

Sonrasında Niğde Aksaray Yeşiltepe kasabasında 3 yıl görev yaptı. 3 yıllık süre içerisinde hala görüştüğü öğrencilerinin olduğunu dile getiren Öztürk, hep beraber ilkokul binasını yaptıklarını söyleyen yakılan yakıtın ise tezek olduğunu söyledi.

(ESRA GÜLLER)
Paylaş