Çanakkale’nin ilk ve tek parça kumaş satan dükkanı; “Sevda Kumaş”

Kısa süre önce Kepez’de açılan ‘Sevda Kumaş’, renk renk, çeşit çeşit kumaşları ile Çanakkale’ye yeni bir soluk oldu. İşletme Sahibi Sevda Özkan, Çanakkale’de parça kumaş üzerine büyük bir eksikliğin olduğunu ve bu eksikliği gidermek için elinden geleni yapmaya çalıştığını dile getirdi. 

8287

Sevda Özkan, Kepez’de açmış olduğu ‘Sevda Kumaş’ adlı işletmesiyle Çanakkale’de tek olma özelliği taşıyor; kentin ilk ve tek parça kumaş satan dükkanı. Özkan, zamanında usta öğretici olmasının ardından kendine ait bir işletme sahibi olmak için verdiği mücadele ile birçok insana örnek oluyor. Özkan, kadınların yaşadığımız toplumda birçok kimliğe sahip olmasına ve bu kimliklerin arasında asıl istedikleri şeyleri gerçekleştiremediklerine değinerek, aslında hiç aklında ticarete atılmak yokken bu iş ile tam olarak ne istediğini fark ettiğini de dile getiriyor. Gazetemiz Çanakkale OLAY Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Sevda Özkan, iş hayatında yaşadığı zorluklardan, sonrasında gelen güzelliklerden bahsederken bir yandan da hiç kumaşla alakası olmayan insanlara bile kapılarının her zaman açık olduğunu, dükkanlarını ziyaret edecek olan insanları güler yüzlü, samimi, sıcak bir aile ortamını beklediğini belirterek; “İşyeri açma sürecimde çok zorluklar çektim ama hiç pes etmedim ve gerçekten tüm kalbimle inanarak bu işyerini açtım; çok güzel insanlarla tanıştım, çok güzel dostluklar edindim, ticareti öğrendim” şeklinde konuştu.

“Kadınım her şeyden önce”

Sevda Özkan, kısa süre önce Kepez’de açmış olduğu ‘Sevda Kumaş’ isimli işletmesi ile zengin kumaş çeşitleriyle kentlilerin ilgisini topluyor. İşyeri açma sürecinde yaşadığı problemlerden bahseden Özkan; “İşyeri açma sürecinde yaşadığım zorlukları ele almak istiyorum; kadınım her şeyden önce, çok fazla annelik adı altında işyeri açma konusunda olumsuz tepkiler çok aldım; annesin biraz daha çocuklarını büyüt, evinde ocağında daha çok vakit geçir, ihtiyacın mı var gibi bir sürü şeyler söylendi ama en sonunda niyetine girdim, eşim sağ olsun çok destek oldu bu konuda, şu an buradayız. İşyeri açma sürecimde çok zorluklar çektim ama hiç pes etmedim ve gerçekten tüm kalbimle inanarak bu işyerini açtım; çok güzel insanlarla tanıştım, çok güzel dostluklar edindim, ticareti öğrendim burası sayesinde çünkü ticaret insanı değilim ama onun yanında da hayatı da öğreniyorum burada; yeni yeni insanlar, yeni fikirler ve özellikle kumaşlarım konusunda çok güzel tepkiler aldım, buraya giren herkes istisnası bana şu cümleyi kurdu ‘çok güzel kumaşların var, kesinlikler harikalar, hepsi birbirinden kaliteli” diyen çok fazla insan oldu, burada ben doyum noktasına ulaştım. Parça kumaş denilince akla ilk gelen şey dökme kumaşlar ama benim burada bir düzenim var ve gerçekten özenle düzenliyoruz her şeyi, girenler ‘çiçek gibi dükkan, her şeye çok özenmişsiniz’ dedikleri an en büyük keyif bende” ifadelerini kullandı.

“Bıkmadan usanmadan devam ediyorum”

Gelen kişileri samimi, güler yüzlü, aile ortamı gibi bir ortamın beklediğini vurgulayan Özkan; “Ben bu işi ‘neye ihtiyaç duydum da bulamadım, hangi konuda problem yaşadım’ diye sorarak açtım, elbette buraya gelen kişilerin isteklerine göre de şekillendi. Ben hiçbir şeyi kulak arkası etmiyorum, aksesuarlar dahil, ihtiyaç mı var elbette getireceğim. Samimi, güler yüzlü, aile ortamı gibi bir ortam bekliyor gelen kişileri. Bu sayede birçok insanla dostluğum oldu çünkü o enerjiyi aldığım insanlar özellikle vardır, o insanlar benim gözümde çok farklı oluyor, ben de aldığım enerjiyi yansıtmak istiyorum, ki gerçekten buraya gelen birçok insan enerjisi yüksek oluyor, o yüzden belki de hiç bıkmadan usanmadan devam ediyorum, daha da çok heyecanlanıyorum” sözlerini kullandı.

“Çanakkale’de böyle bir parça kumaşçı bir tek ben varım”

Parça kumaşı noktasında Çanakkale’de tek adres olduklarını vurgulayan Özkan; “Benim asıl hedefim; satışlarımızı sadece Çanakkale için istemiyorum, özellikle buradaki kurs yerlerindeki kadınlarımıza, üretim yapmak için çabalayan kadınlarımıza ulaşmak istiyorum ardından şehir dışına açılmak istiyorum çünkü ben çok fazla çeşit istiyorum, kumaşa doymuyorum, kumaş getirebilmem için de satışlarımın daha fazla olması lazım, satış yaptıkça buraya mal gelecek ve böylelikle bu işi inşallah daha da büyüteceğim. Çanakkale’de böyle bir parça kumaşçı bir tek ben varım, benim dışımda özellikle kumaş satışı yapmak için bir dükkan yok, parça kumaş üzerine ilk defa ben açtım. Genelde buranın insanı pazara alışkın, ilk zamanlarda pazarcılarla kıyaslandım sonrasında benim kumaşlarımın pazarda olmadığını görenler, çeşit çok kalite var diyerek bizi talep etmeye başladı. Buraya kumaşla alakalı hiç bilgisi olmayan insanlar da geliyor, birlikte sohbet edip ardından makine alan çok fazla insan oldu, çok yaşadım bu durumu. Burada sadece kumaş yok, dikişe dair her şey var, dikişle alakalı bir durum mu var, elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Görmek istedikleri bir teknik mi var, elimden geldiğince göstermeye çalışıyorum, en azından bir fikir vermeye çalışıyorum, insanlar da dönüp ‘cennete düşmüşüz, hem en güzel kumaşları bize getiriyor hem de dikiş konusunda bilgisi var’ diyorlar ve ben öğretmeye gerçekten çok meraklı bir insanım ki, bende bir bilgi mi var herkesle paylaşmak istiyorum. Kadınlarımıza destek olmak çok fazla istiyorum, bu ortamda dikişe olan bakışımızı özellikle kadınlarımıza göstermek istiyorum” şeklinde konuştu.

“Buraya gelen eli boş çıkmıyor”

İşletmesinde kumaş çeşitliliğine oldukça önem verdiğini dile getiren Özkan; “Normalde parça kumaş işinde şunu yapıyorlar; penye üzerinde giderler, penye parça kumaş olarak satarlar ve kilo ile satan da var, parça ile satan da var ama ben hepsini tek tek etiket halinde ölçülendirdim, hesapladım nizami bir şekilde ve bölüm bölüm ayrıldılar, kim ne ararsa diret alabileceği şekilde. İnstagram hesabımız üzerinden bütün kumaş çeşitlerimizi görebiliyorlar; video ve fotoğraf ile. Parça kumaşçılar penye üzerinden gider ama ben onun haricinde dokuma grubu getiriyorum ve çeşit bulunduruyorum, buraya giren herkesin bir şekilde ihtiyacını gidermek, benim için çok önemli, o yüzden her çeşitten fazlasıyla azıyla mutlaka getiriyorum, buraya gelen eli boş çıkmıyor, bunu sağlamak için çok çabalıyorum” diye konuştu.

“Ben kumaşa doymuyorum”

Çanakkale’de ribana çeşidinin olmadığını ifade eden Özkan; “1’inci kalite marka kumaşlar getiriyorum buraya, marka olmayanlar dışında yurtdışına giden ürünler yani ihraç fazlasıyla ürünler getiriyorum. Özenerek, içime sinerek alıyorum kumaşlarımı. Kumaş konusunda sınır yok, kışlık grup penyelerde şardonlu ribanalar, Çanakkale’de ribana çeşidi yok, kurs merkezlerinde, terzilerde, dikiş merkezlerinde çok talep ediliyor. Ribana grubunda çok fazla çeşidim var, ben kumaşa doymuyorum, mümkün olduğunca her renkten getirmeye çalıştım, çocuk grubu, anne grubu, düz gruplar, iki iplik, üç iplik, kadife kumaşlar derken bir sürü kumaş var” sözlerini kullandı.

“Elimden geldiğince insanlara faydalı olmaya çalışıyorum”

Toptan alımlar ya da belli bir miktarın üzerindeki ödemelerde indirimleri olduğunu belirten Özkan; “Şehir dışına gönderim yapıyorum, kurs yerleri denilince tolerans gösteriyorum, hassas noktam; mesela kargo ödemelerinde destek sağlıyorum, yeri geldiğinde fiyat konusunda indirim yapıyorum. Elimden geldiğince insanlara faydalı ve yardımcı olmaya çalışıyorum, kadınlarımız çalışabildiği kadar çalışsın, üretebildiği kadar üretsin, ben de kendi karımı gözeterek destek olmaya çalışıyorum. Stoklar sürekli yenileniyor, güncelleniyor. Özel isteklere çok girmiyorum, yüklü bir talep olursa olumlu bakıyorum ama onun haricinde mesela keten kumaş getir dediklerinde ben o konuya giremiyorum, bize gelen mal toplu geliyor, bizim bir tane kumaş için o malı komple almamız gerekiyor, öyle bir şey yapamıyoruz” diye konuştu.

“Ben ürünün eksiği artısı nedir baştan söylerim”

Gelen müşterilerle ürünlerle ilgili olarak mutlaka detaylı bilgilendirmelerde bulunduğunu ifade eden Özkan; “Genelde ‘kumaşı kullanmadan önce mutlaka yıkamalısınız, otuz derecede sıkma derecesinde olmayacak şekilde yıkamalısınız’ derim, otuz derecenin üstü kumaşın ömrünü kısaltır, bu detayı mutlaka veririm. Bazı kumaşlarda çekme olur, pamuklu kumaşlarda zamanla solma yaşanır çünkü pamuğun doğal lifinden dolayı zamanla solma yapar, ben ürünün eksiği artısı nedir baştan söylerim, sonrasında olumsuz bir geri dönüş almamak için” ifadelerini kullandı.

“Kumaş mı ilgi alanınız yoksa dikiş mi?”

Kumaşa yeni yeni ilgi duymaya başlayan kişilere elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını dile getiren Özkan; “Kumaş mı ilgi alanınız yoksa dikiş mi? Bu ürünü alıp ne yapacaksınız, önemli olan nokta bu. Eğer ki kumaşı alıp ben başlamak istiyorum dediğiniz anda ben size en kolay dikilebilecek kumaşları gösteririm çünkü usta öğreticilik yaptığım dönemlerde de böyle yapardım. Dikişe, dikimi kolay, esnemeyen, tok dokudaki kumaşlar ile başlanır. Genelde keten kumaşlar, Amerikan kumaşların dokusu serttir, kolay dikilebilir. Sizin geliş amacınızı ilk önce öğrenirim, buraya geldiniz benden ne istiyorsunuz, bir kumaş ismi söylediniz ama ben size o kumaş isminden ziyade kumaşı ne için kullanacağınızı sorarım çünkü bazı insanlar kulaktan dolma bir şekilde geliyorlar, ben ise alternatif kumaşları da gösteriyorum, burada ihtiyacınıza en uygun kumaşı bularak sizi uğurluyorum” şeklinde konuştu.

“Aldığım dönüşler benim motivasyon kaynağım”

Bu işin perde arkasında toz ve pisliklerin ardından gelen büyük bir emeğin olduğunu belirten Özkan; “Müşterilerimizin geri dönüşleri benim için çok önemli, mümkün olduğunca o dönüşleri bekliyorum, olumlu ya da olumsuz olarak bana dönüş yapar mısınız diye dile getiriyorum, bugüne değin çok şükür hep olumlu geri dönüş aldım, herkes çok memnun, gönlüme göre, içime sinerek getirdiğim kumaşlar insanların da içine siniyor, benim asıl amacım bu zaten. İçime sinmeyen kumaşlar elbette oluyor ama bu sefer ürünün olumsuz yanlarını da dile getiriyorum, mesela bir penye kumaş var, içime de sinmedi diyelim, asla iyi göstermeye çalışmam, kumaşın böyle bir özelliği var ona göre alın derim. Aldığım dönüşler benim motivasyon kaynağım, o kadar mutlu oluyorum ki her dönüşten. Bir kurs yerinden bir grup gelmişti o zaman çok mutlu olmuştum, ‘duyduk arkadaşımız gelmiş, kumaşlarını öve öve bitiremedi ama sizin güler yüzünüzü, tatlı dilinizi de ayrıca övdü’ dediklerinde inanılmaz sevindim çünkü gerçekten seviyorum işimi. Bu iş kolay değil, bu işin arkasında çok büyük bir emek var, toz ve pisliğin içerisinde bu kumaşlara emek vererek toparlamaya, hesaplamaya, temizlemeye çalışıyoruz, bazen gece ikilere kadar kumaşı temizlemekle, katlamakla uğraşıyorum, yakın çevrem bu emeği bilir, yardımcı olmak için destek olurlar sağ olsunlar” ifadelerini kullandı.

“Kendimi bıraktım her şey düzene girmeye başladı”

Her şeye yetişmeyi, mükemmel olma çabasını bir kenara bıraktığını dile getiren Özkan; “Beden olarak çok yoruluyorum, iki günlük bir kaçamak yapsam diye hayaller kuruyorum ama benim için her şeye yetişmek değil de bulunduğum zamanın kaliteli ve keyifli bir şekilde geçirmem çok önemli, elbette eksik kaldığım birçok nokta oluyor, yeri geliyor evimde, yeri geliyor işyerimde bir eksiklik oluyor ama bunlardan ziyade, geçirdiğim süreç beni huzurlu ve mutlu ediyor mu diye düşünüyorum. Başta çok zorlandım, hatta hiçbir şeye yetemiyorum diye düşünüyordum sonrasında neden yetişmeye çalışıyorsun ki, bırak yetişebildiğin kadar olsun, sen hayatın tadını çıkartmaya bak dedim. O stres çok ayrı bir şey ama onu bıraktığım an her şeyin keyfini sürmeye başladım, ben kendimi bıraktım her şey düzene girmeye başladı” şeklinde konuştu. (Dilan Kaynak)

Paylaş