Bugün saat 13.00 de eski Salı Pazarı’nda başlayacak olan yürüyüşe tüm halkı da davet eden Nalbant; “İlimizde yaşanan çok güncel bir konu ile ilgili olarak da tüm halka çağrıda bulunuyorum. Yenice Meslek Yüksekokulu’nda görevli Yrd. Doç. Dr. Güran Yahyaoğlu’nun kemik iliği kanseri tanısı ile 2 yıldır tedavi görmekteyken, zaman zaman ağırlaşan sağlık konuları nedeniyle 2010 ve 2012 yıllarında iki kez uzun süreli işe gidememe nedenleriyle önce 45 kez tutanakla tespit ve 2012 de aynı durumun tekrarı gerekçesiyle ‘müstafi’ yani istifa etmiş sayılarak ölüm döşeğinde ÇOMÜ ile ilişkisi kesilmiştir. Akabinde ise Yrd. Doç. Dr. Güran Yahyaoğlu yoğun bakımda yaşamını yitirmiştir. Bu nedenle de Güran Yahyaoğlu’na yapılan haksızlığa karşı ilgili kişileri uyarmak adına tüm mühendis, mimar, şehir plancılarını ve hatta tüm halkımızı 29 Aralık 2012 tarihinde eski Salı Pazarı’nda saat 13.00 de başlayarak Cumhuriyet Meydanı’nda sona erecek yürüyüş ve mitinge etkin bir şekilde katılmaya davet ediyoruz” dedi.
Emek Partisi’nden Çanakkale Halkına Çağrı
Bugün yapılacak “padişahın rektörü, rektörün sultanları Çanakkale’ye sökmez” mitingine katılım çağrısı yapan Emek Partisi (EMEP) Çanakkale İl Örgütü;” ODTÜ olayları göstermiştir ki Üniversiteler AKP iktidarı eli ile gericiliğin merkezleri haline dönüştürülmek istenmektedir ÇOMÜ’de yaşanılanlar da bu kapsamdadır.ÇOMÜ’de yaşanılan anti demokratik uygulamalar ile mağdur edilen öğretim üyelerinden öğrencilere, taşeron şirketler vasıtasıyla hukuksuz olarak çalıştırılıp, işlerinden atılan işçilere kadar geniş bir kesim bu hukuksuzluklara maruz kalmaktadır.ÇOMÜ yönetimi bununla da yetinmeyerek Çanakkale’nin demokratik ilerici değerlerine saldırının da misyonunu üstlenmiş bir kurum olarak Çanakkale halkının tepkisine yol açmaktadır” değerlendirmesi yaparak demokrasi ve özgürlüklere sahip çıkmak, halka karşı yapılmış saldırılara karşı durmak için Çanakkalelileri bugün düzenlenecek saat 13.00 de Salı pazarı girişinden başlayacak mitinge davet etti.
Üniversitelerin bilim kurumları olmaktan ziyade kapitalist şirketlerin ve patronların hizmetinde olması boyutu ile sürdürülen dönüşüm çabalarının hız kazandığı koşullarda üniversitelerin aynı zamanda halka karşı, demokrasi ve özgürlüklere karşı saldırıların aracı haline de getirildiğini savunan Emek Partisi, ÇOMÜ’de yaşanılanlar bu kapsamdadır diyerek ÇOMÜ’de Rektör Sedat Laçiner ile birlikte gündeme getirilen uygulamalar noktasında şunları kaydetti: “Öncelik ile üniversite personeli üzerinde sürgünler ve işten çıkarmalar ile estirilen bir saldırıya tanık olduk. Özgürlüklerden bahseden Laçiner öğrenciler üzerinde sürdürdüğü soruşturma furyası ile tam bir terör estirdi.Yandaş olmayan öğretim üyeleri için asılsız suçlamalar ile yoğun bir soruşturma baskısı sürdürüldü.Rektör Laçiner, ODTÜ olayları konusunda yapmış olduğu değerlendirmelerde öğrencilerin demokratik taleplerini terör eylemleri olarak değerlendirdi ve ağır cezalar verilmesi gerektiğini savunarak özgürlüklerden ne anladığını çok net bir şekilde ortaya koydu. Vicdanlara sığmayacak uygulamalar ile işten çıkarılan bir işçinin gazeteci eşinin ölümü ve en son kanser hastası öğretim üyesi Gürhan Yahyaoğlu’nun hastalığına rağmen istifa etmiş sayılarak işine son verilmesi sonrasındaki ölüm olayı gericilik adına yapılan bu uygulamaların vardığı çok acı bir gerçek olarak önümüzdedir.”
Sürdürülen anti demokratik uygulamaların bunlarla da sınırlı kalmadığını belirten EMEP İl örgütü “Üniversite yönetiminin üstlenmiş olduğu gerici rol demokratik devrimci değerlere saldırı ile tam bir AKP militanlığına dönüşmüştür” dedi. Bir bilim kurumun böylesi bir tavır içersinde olmasının kabul edilemeyeceğini belirten EMEP, Çanakkalelileri demokrasi ve özgürlüklere sahip çıkmak, halka karşı yapılmış saldırılara karşı durmak için bugün düzenlenecek saat 13.00 de Salı pazarı girişinden başlayacak mitinge davet etti. Miting düzenlenmesine bağlı olarak yandaş kesimlerin büyük bir çaba içersine girerek mitingi itibarsızlaştırmak için gösterdikleri çabaları da oldukça manidar gördüklerini belirten EMEP Çanakkale İl Örgütü; “Bu gelişmeye de önemle dikkat çekeriz. Bu durum Rektör Laçiner’in çeşitli söylevlerinde belirttiği gibi ‘ben sadece görevimi yapıyorum! Söylevlerinin ne kadar boş olduğunu ortaya koymaktadır. Anlaşılmaktadır ki; ÇOMÜ yönetimi yandaşları ile yaratmış olduğu örgütlü bir güç ile kapitalizmin saldırıların yeni bir aktörü olmuştur. İşte bu yüzden bu çabalara karşı Çanakkalelilerin demokratik tepkisini göstermesi önem kazanmıştır” dedi.
Laçiner yandaşlarını aldı bir telaş…
Bugün gerçekleşecek Rektör Sedat Laçiner’i istifaya davet edecek Çanakkale’nin çeşitli sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve sendikalarının gerçekleştireceği miting öncesi Laçiner yandaşları harekete geçti.Üniversitenin resmi sitesinin e posta hesapları ile tüm öğretim üyelerine katılım çağrısı yapılan duyuru ile bir araya gelen öğretim üyeleri bir basın açıklaması yaparak Laçiner’e desteklerini açıkladılar. Aynı saatlerde Laçiner ise Çanakkale basının karşısında şunları söylüyordu; “Biz kendi işimize bakıyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapmaya çaba gösteriyoruz.” Bu uygulama akıllara “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” sözünü getirdi.
Bugüne kadar yandaş ve kalkan olma konumu ile gündemde olan AKP il Gençlik Kolları Üniversite sorumlusu adına tescil edilerek yayına koyulan site hemen kolları sıvayarak önce üniversite konseyleri başkanı adına bir açıklama yayınlanarak; öğrencilere mitinge katılmama çağrısı yapıldı.Bir nevi aba altından sopa gösterilen bu çağrı ile öğrencilere göz dağı verilmeye çalışıldı. Hemen sonrasında Rektör Laçiner’e yakınlığı ile bilinen başkanlığını öğretim üyesi Halil Şimsek’in yaptığı Akademi Çanakkale adlı dernek bir açıklama yayınlayarak bu mitingi düzenleyenleri karanlık güçler olarak nitelendirdi.Bu arada ÇOMÜ’de bazı öğretim üyeleri de Rektör Laçiner’e desteklerini ifade etmek için Raktörlük binası önünde basın açıklaması yaptı.
Tüm bu gelişmeler sonrasında Rektör Laçiner’in dün yaptığı basın toplantısında, “Biz kendi işimize bakıyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapmaya çaba gösteriyoruz. Halka ve Hakk’a hizmet düsturumuz. Bundan sonra da böyle olacak. Az sayıda kişinin çıkardığı büyük gürültüyü olabildiğince duymamaya çalışacağız, kendi işimize bakacağız. Bilim ve eğitim yapacağız. Birileri sadece konuşurken bizler Çanakkale’ye hizmet edeceğiz” sözlerinin sadece bir propagandadan ibaret olduğu yorumları yapıldı.Laçiner’in sözleri gerçekten içinde bulunduğu durumu yansıtmış olsa idi; mitinge karşı organize edilmiş , bir yandan öğrencileri korkutmaya yönelik diğer yandan kamuoyu nezdinde karanlık güçler tanımıyla yaratılmak istenen infial çabalarına gerek olmadığına da ayrıca dikkat çekildi.
Aynı mantık
Laçiner’e tepki göstererek istifasını isteyen çeşitli örgütlere karşı Laçiner taraftarlarının başlattığı saldırıdan Çanakkale Tabipler Odası da nasibini aldı.Mantık ve saldırı cephesi aynı, tıpkı ODTÜ’de olduğu gibi; marjinal olmak demogojisi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde bir açıklama yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr.Emine Coşar;” üniversitemizdeki tabip odası üye sayısı iki elin parmaklarını ve aktif üye sayısı da 1 elin parmaklarını geçmemektedir. Tabip odası bu durumun neden böyle olduğunu düşünmek ve biz hekimlerin daha iyi imkanlarda çalışmamızı savunmak yerine siyasi birtakım yapılara payanda olmaktadır. Biz Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorları olarak üzülerek görüyoruz ki, tabip odası marjinalleştikçe ve aşırı uç örgütsel gruplara tampon oldukça biz doktorları temsil yeteneğini kaybetmektedir” dedi.
