Çan’da, ‘Kömürlü Termik Santrali’ başvurularında artış yaşanırken, tepkilerde artara devam ediyor. Plan Bütçe Komisyonunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2019 Yılı Bütçesi Görüşmelerine katılan CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’i Çanakkale’de verilen Termik Santral Ruhsatları hakkında eleştirerek; “Hem benim hem de hemşerilerimizin anlam veremediği Çanakkale`nin hızla Türkiye`nin kazan dairesine dönüştürülmek istenmesidir” dedi. Çan Çevre Derneği Başkanı Hamza Yıldız ise Helvacı Köyü`nde 15 Kasım tarihinde kömür işletmesi için yapılacak ÇED toplantısı için bilgi aldıklarını açıkladı. Yıldız, ODAŞ termik santralinin çevreye verdiği zararları anlatan, sürekli denetim ve kontrol edilmesini talep eden ve bu taleplerin sonuçlarının taraflarına zamanında ve eksiz bildirilmesini isteyen dilekçeleri 14 muhtarın desteği ile İl Çevre Müdürlüğü’ne teslim ettiklerini belirtti.
“Onlarca kömürlü termik santrale ruhsat verilmesini nasıl açıklayabilirsiniz”
CHP Çanakkale Milletvekili Ceylan, önceki gün Plan Bütçe Komisyonunda yapılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2019 bütçesinin görüşmelerine katıldı. Burada bir konuşma yapan Ceylan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’i Çanakkale’de verilen Termik Santral Ruhsatları konusunda eleştirerek, Çanakkale’nin Türkiye’nin kazan dairesi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Çanakkale’nin jeotermal potansiyeli yüksek illerden biri olduğunu kaydeden Ceylan; “Tarımsal üretimin yerli, anaç tohumlarla en kaliteli şekilde yapıldığı bir kentte, çevre ve insan sağlığını hiçe sayarak onlarca kömürlü termik santrale ruhsat verilmesini nasıl açıklayabilirsiniz” dedi. Bakan Dönmez’e yönelik olarak, “Çanakkale ilinde ve ülke genelinde ithal kömüre dayalı olarak üretim planlaması yapan kaç termik santrale bugüne kadar ruhsat verilmiştir? İthal kömüre dayalı olarak üretim yapacağını bildiren ve lisans projesi başvurusu yapan kaç termik santral projesi bulunmaktadır?” sorularını yönelten Ceylan, Çanakkale’de kaç termik santrale ruhsat verildiğinin cevabını istedi.
“Termik Santrallerinin yüzde 20’si Çanakkale’de”
Toplantıda konuşan Milletvekili Ceylan; “İthal kömüre dayalı olarak üretim yapacağını bildiren ve lisans projesi başvurusu yapan kaç termik santral projesi bulunmaktadır? Bunlardan kaçı ÇED aşamasındadır? Çanakkale ilinde lisans almış ve lisans başvurusunda bulunmuş kaç termik santral projesi bulunmaktadır? Kaçının lisansı iptal edilmiştir? Bunlardan kaçı ithal kömüre dayalı olarak lisans başvurusu yapmıştır?” sorularını yöneltti. Türkiye’nin toplam termik santralleri kurulu gücünün kaç megavat olduğunu soran CHP’li Ceylan; “Planlanan termik santrallerin tamamlanması durumunda Çanakkale şu anda Türkiye`nin toplam kömür termik kurulu gücünün yüzde 20`sini bünyesinde barındıracaktır” dedi. Ceylan; “Çanakkale ilimizde biri yerli kömür, üçü ithal kömürden elektrik üretilmektedir. Çan ilçemizde hava kirliliği değerleri sağlığı tehdit eder bir noktaya tırmanmış durumdadır. Türkiye`nin toplam kömür termik santrali kurulu gücü kaç megavat büyüklüğündedir? ÇED süreci devam eden termik santrallerin toplam gücü kaç megavat olacaktır? Çanakkale`deki işletmedeki kapasite 3.703 megavattır. Şu anda inşa hâlindeki kapasite 2.620 megavattır. İnşa hâlindeki termik santraller tamamlandığında kapasite 6.323 megavat olacaktır. Türkiye`nin şu andaki kurulu kömür termik santrallerinin 18.658 megavat olan gücünü baz alırsak ülkedeki kurulu termik santrallerin yüzde 33`üne tek başına, hem de ağırlıklı olarak ithal kömür santralleri yoluyla Çanakkale`nin coğrafyasında üretilecek, bu coğrafyaya yüklenecektir” şeklinde konuştu.
“Çanakkale’nin Üstü Altıdan Değerli”
Çanakkale’nin sorunlarının termik santral bacalarıyla sınırlı olmadığını belirten Milletvekili Ceylan; “Kentin doğasını tahrip eden bir diğer büyük sorun ise kentimizde ruhsat almakta hiç sıkıntı yaşamayan madencilik firmalarının faaliyetleridir. Çanakkale`nin üstünün altından değerli olduğunu defalarca anlatmamıza ve bu noktada onlarca sivil toplum örgütüyle birlikte, on binlerce Çanakkaleli tepki göstermemize rağmen, bunu karar vericilere bir türlü anlatamadık. Çanakkale`ye yüz yıl önce savaş makineleriyle saldıran vahşi kapitalizmden beslenen emperyalizm bugün altın madenciliği ve termik santraller eliyle saldırıyor. Özellikle dünya harikası Kaz dağlarımız altın arama madenlerince talan edilmektedir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir" dedi.
“Atikhisar için verilen GSMR, 2 milyon insanın su kaynağını kirletecek”
Ceylan, Çanakkale`de ya yargının hiçe sayılarak ya da mülki idarenin anayasal çerçeveyi göz ardı ederek verdiği kararlarla, özelde Çanakkale`nin ve aslında binlerce yıllık tarihî mirasıyla Kaz dağları olarak bilinen Hira Dağı’nın yok edilmesine çanak tuttuğunu söyledi. Ceylan; “Atık Hisar Su Barajı Havzası içerisinde yer alan ÇED süreciyle ilgili yasal süreçleri tartışmalı olan Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artışı ve Zenginleştirme Tesisi Projesi için Çanakkale Valiliğinin GSMR vermiş olması yaklaşık 2 milyon insanın sağlıklı, güvenilir, temiz içme suyu kaynağı olan havzanın kirletilmesine onay vermek anlamını taşımaktadır. Kirazlı madeniyle ÇED iptal davaları devam ederken, yer altı ve yer üstü su kaynaklarını, doğal varlıkları, biyolojik çeşitliliği, orman ekosistemini ve yaşam alanlarını yok edecek olan ağaç kesimine izin verenler, maden şirketinin bir şekilde işletme ruhsatı alacağını öngörmüş olmalılar ki yapılan o kesimleri o dönem izlemekle yetinmiş ve görevlerini ifa etmeyerek yaşanan insanlık suçuna ortak olmuşlardır. 24 Haziran seçimleri ardından verilen ÇED onaylarıyla Çanakkale ve Kaz dağları âdeta ölüme mahkûm edilmektedir. Çanakkale`nin verimli toprakları ve sahip olduğu orman zenginliğiyle ülkemizin en zengin illeri arasındadır. Bu konuda önleyici ne yapmayı düşünüyorsunuz” dedi.
“Suyumuzun ve toprağımızın zehirlenmesine müsaade etmeyeceğiz”
Çan Çevre Derneği Başkanı Yıldız, termik santralin denetim ve kontrolleriyle ilgili İl Çevre Müdürlüğüne dilekçe sunduklarını belirterek; “Çan Çevre Derneği olarak ODAŞ Termik Santralinin çevreye verdiği zararları anlatan, sürekli denetim ve kontrol edilmesini talep eden ve bu taleplerin sonuçlarının tarafımıza zamanında ve eksiz bildirilmesini isteyen dilekçelerimizi İl Çevre Müdürlüğüne verdik. ODAŞ`tan en çok etkilenen 14 köy muhtarımıza verdikleri imza ve desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz. Helvacı Köyü`de 15.11.2018 tarihinde Kömür işletmesi için yapılacak ÇED toplantısı için bilgi aldık. Hava kirliliği ölçüm cihazları için daha önce yapılan müracaat sonucunda hepsinin en modern cihazlarca yenileneceği bilgisini aldık. İl Çevre Müdürlüğü bürokratlarına samimi ve duyarlı yardımları için teşekkür ediyorum. Çan ve çevresinin hoyratça havasının, suyunun ve toprağının zehirlenmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda Çan`ı seven herkesi duyarlı olmaya ve birlikte mücadele etmeye davet ediyorum” dedi.
(Eren Aşnaz)