Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant ve yönetim kurulu üyeleri, dün basının karşısına çıkarak Çanakkale`de termik santral, altın madenciliği ve diğer çevreye zararlı faaliyetlerle ilgili açıklama yaptılar. Açıklamayı Çanakkale Çevre Platformu adına dönem Sözcüsü Hicri Nalbant yaptı. Çanakkale`de yürütülen çevreye zararlı her türlü yatırımın, kent vizyonu ile bağdaşmadığını ve büyük bir çelişki yarattığını ifade eden Nalbant, “Kent yöneticileri, Çanakkale için bir taraftan `tarih, turizm, kültür, eğitim ve tarıma dayalı sanayi kenti` diyor, diğer taraftan ise merkezi hükümet Çanakkale’de metalik madencilik (vahşi madencilik, altın ve gümüş)termik santraller, çimento sanayi ve her türlü hurdadan üretim yapan demir çelik gibi dünyanın en kirli sanayilerini desteklemekte, teşvik etmektedir.Bu durum yaman bir çelişkidir. Çanakkale’de yaşayan yurttaşlar olarak bu çelişkinin farkındayız. İlimizin yerel yöneticileri ile merkezi hükümet arasında yapılacak görüşmeler sonucu bu çelişkinin derhal giderilmesini bekliyoruz” dedi.
“Çanakkale, batının kalorifer kazanı olamaz”
Nalbant, Türkiye`nin başka hiçbir bölgesinde böylesi bir çelişki ve çevre saldırısı yaşanmadığını ifade ederek, Çanakkale`nin batının enerji üretim yeri yapılmak istendiğini, bunun asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Nalbant, “Acaba Türkiye`nin yeryüzü cenneti olarak da bilinen başka hangi yöresinde böyle bir çelişki yaşanmaktadır. Bir yanda Lapseki’den Bandırma’ya kadar 14 bin megavata varan ithal linyitle çalışan termik santral kurma çalışmaları hızla devam etmektedir. Bundan 4 yıl önceye kadar Türkiye’de linyitle çalışan termik santral kurulu kapasitesi 6800 megavat iken Karabiga yöresine 14 bin megavat termik santral kurmak doğa katliamıdır. Kaldı ki Çanakkale’nin anlık enerji talebi 850 megavat, halen Çanakkale’de üretilen enerji ise 1260 megavat dolayındadır. Yani şuanda Çanakkale’nin 400 megavat dolayında enerji fazlası bulunmaktadır. 14 bin megavatlık enerjinin batıya hatta yurtdışına gideceği açıktır. Bu durumda Çanakkale batının enerji üretim yeri, bir başka deyişle de batının kalorifer kazanı yapılmak istenmektedir. Bunu asla kabul etmeyeceğiz” dedi.
“Filiz Enerji`nin ÇED`i tam bir skandaldır”
“Son günlerde kent gündeminde nihai ÇED raporunu alan Filiz enerji bulunmaktadır” diyen Nalbant, Filiz Enerji`nin almış olduğu ÇED`in bir skandal olduğunu belirtti. Nalbant, “Filiz Enerjinin ÇED raporu açıkça orman yasasının 17. Maddesine aykırıdır. Kurulacak tesisin deniz ile bağlantısını sağlayan orman alanı için izin bile alınmamıştır.ÇED raporunda havaya salınacak gazları içeren 6 parametrenin 4 ünde saatlik ortalamaların bulunmadığı görülmektedir. Yapılacak termik santrallerde kükürtdioksit, azotoksit ve havada bulunması gereken partikül sayısı gibi parametreler yasaya göre bir kez bile aşılmaması gerekir iken Çanakkale bölgesinde yıl içinde onlarca kez aşılacağı raporla sabittir. Yine yasaya göre yakın etki alanı (7,5 km çap) çakışan santrallere izin verilmemesi gerekirken bölgemizde bu ölçüde dikkate alınmayarak emisyon hacmi aşılmış çok sayıda santrale izin verilmiştir. Filiz Enerjiye ait termik santral için alınan nihai ÇED raporunda İçdaş Bekirli termik santrali tek baca olarak modellemeye dahil edilmiş, yapımı sürmekte olan 2. baca hesaba katılmamıştır. Bekirli santrali modellemeye eksik dahil edildiği gibi CENAL, SARIKAYA ve KAPTAN gibi termik santraller modellemeye hiç dahil edilmemişlerdir. Tüm santrallerin etki alanlarının birbirine girdiği bu durumda Biga Yarımadasını kapsayan bir çevresel izleme planı yapılması gerekirken sözü edilen ÇED te böyle bir plan da bulunmamaktadır. Yine ÇED raporunda 14 yıl önce yapılan bir kömür analizinin kullanıldığı ÇED raporunun kopyala – yapıştır yöntemi ile hazırlandığının göstergesidir. Buradan görüleceği gibi ÇED çelişkilerle doludur. Alınması gereken izinler bile alınmamıştır. Buna karşın Çevre ve Şehircilik Bakanlığından olumlu ÇED raporu verilmiştir. Türkiye’de ÇED başvurularının yüzde 99`dan fazlasının olumlu sonuçlandığı bilinen bir gerçektir. Filiz Enerjinin ÇED`i Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açısından skandaldır. Görüldüğü gibi ÇED sulandırılmış bir kurum haline gelmiştir” dedi.
“Ortada bilgi kirliliği yoktur”
Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, ortada bilgi kirliliği olmadığını ifade ederek, yalan beyanlarla kafa karıştırmak isteyenler olduğunu söyledi. Nalbant konuşmasını, “Şekil şartını esas alıp ÇED i aldı diye, gerek termik santrallere gerekse altın tekellerine işletme izni vermek yanlıştır. Gelinen aşama mevzuatın bittiği yerdir. Burada ahlaki, insani ve vicdani kararın verilmesi gerekmektedir. Görüldüğü gibi bu konularda bilgi kirliliği de yoktur. Her şey ayan beyan ortadadır. Sadece yalan beyanlarda bulunarak kafa karıştırmak isteyenler vardır. Çanakkale’ye metalik madencilik, termik santraller, demir çelik ve çimento sanayi gibi dünyanın en kirli sanayileri ile saldıranlar vardır. Buna karşılık geleceğine ve yaşam alanlarına sahip çıkan Çanakkale halkıda dimdik ayaktadır. Mücadele bu iki kesim arasında kılıçla- saban örneği sonuna kadar sürecektir. Kazanan Çanakkale halkı olacaktır” sözleri ile bitirdi.
