Valiliğe gelişinde polis merasim mangasını selamlayan Yazıcı, daha sonra Valilik Şeref Defteri`ni imzaladı. Vali Tuna`nın çeşitli hediyeler sunduğu Yazıcı, gümrük kapılarındaki uygulamalarla ilgili olarak, şunları söyledi: “Bu, bir defa sınırların kapatılması şeklinde, hatta bazıları `ambargo` olarak niteliyor, böyle bir tasarruf değil. Çünkü yaptığınız faaliyetleri mutlaka güven içinde yapmanız gerekir. Gümrük kapılarındaki hizmetlerin güvenli ortamda sürdürülmesi temel amacımız. Dün açıkladığımız karara konu 3 gümrük kapımızda, gerçekten özellikle komşu ülkenin gümrük hizmetlerini yürütmesine, sürdürmesine imkan vermeyecek bir zemin oluşmuş durumda. O durum avdet edinceye kadar bu kararımız devam edecek. Geçici bir karardır. Dolayısıyla hizmetleri dün açıkladığımız çerçevede askıya alınmış bulunuyoruz.”
Yazıcı, Suriye`deki müteşebbislerin Türkiye`ye gelip, tırlarla yük temin edip, Suriye`ye gidebileceğini belirterek; “Bunun yolu açık. Ama Türkiye üzerinden transit olarak bir ticareti sınırlamış bulunuyoruz. Ama Suriye`deki müteşebbisler, kendi ülkelerindeki güvenlik ortamını kendileri takdir ederek, Türkiye`deki partnerleri her kimse onlardan ihtiyaç duydukları ürünleri, materyalleri, malzemeleri satın alıp, tekrar Suriye`ye, Suriye plakaları araçlarla götürebilir. Türk plakalı araçlara müsaade etmiyoruz. Dolayısıyla ticareti bu şekilde yeniden düzenlemiş... Güven ortamı doğuncaya kadar ve karşı komşu ülkenin bu kapılarda da gümrük hizmetlerini verecek donatıları yenileyinceye kadar bu devam edecek. Temennimiz bunun uzun sürmemesi” şekline konuştu.
Bakan Yazıcı, “Suriye`de yanan tırlarla ilgili zararların tazmini” konusuyla ilgili soruya şu yanıtı verdi: “Modern bir çağda yaşıyoruz. Herkes yaptığı faaliyetle ilgili risk değerlendirmelerini yapması lazım. Risk değerlendirmeleriyle ilgili kuruluşlar biliyorsunuz sigortalardır. Çok çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sigorta kuruluşları var. Büyük ihtimale o arkadaşlarımız, nakliyeciler, kamyoncular, tırcılar, araçlarını bu tür risklere karşı sigortalamışlardır. Dolayısıyla onun şartları, koşulları gerçekleşirse bunu muhtemelen sigorta karşılayacak. O yönden bir başvuru olmamıştır.”
Bakan Yazıcı’dan belediye fırçası
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çanakkale Valiliği ziyareti sırasında programına dahil edilmeyen Çanakkale Belediyesi ziyareti için tepki göstererek, Valilik ziyaretinin ardından Çanakkale Belediyesi’ni ziyaret etti.
Kentte bir dizi ziyaretler gerçekleştirmek için kentte gelen Bakan Yazıcı, ilk olarak Vali Güngör Azim Tuna’yı ziyaret etti. Biga Gümrük Müdürlüğü’nün açılışı için geldiği Çanakkale’de gerçekleştirdiği ziyarette yaptığı konuşmada Bakan Yazıcı; “Belediye niye programımıza konmamış. Zaman mı yok? Onu bilemiyorum” diyerek tepki gösterdi. Bakan Yazıcı’nın bu tepkisi üzerine programa Çanakkale Belediyesi ziyareti de hemen eklendi. Çanakkale Valiliği ziyaretinin ardından Bakan Yazıcı, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı da ziyaret etti. Başkan Gökhan’ın belediye binası önünde karşıladığı Bakan Yazıcı’ya Vali Güngör Azim Tuna, AKP Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ile İsmail Kaşdemir’in yanı sıra çok sayıda AKP’li eşlik etti. Çanakkale Meydan Projesi’nin yanı sıra Gökçeada Gümrük Kapısı ile Çanakkale Savaşları’nın 100. yıldönümü olan 2015 yılının da gündeme geldiği ziyarette Bakan Yazıcı, Gökçeada Gümrük kapısı hakkındaki bilgilerin kendisine ulaştırılmaması nedeniyle konu ile ilgili detaylı bilgi veremedi.
Gökhan’dan Yazıcı’ya bilgilendirme
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, kentteki bazı projeler hakkında Bakan Yazıcı’ya bilgiler verdi. Kentin gündeminde yer alan Anafartalar Oteli’nin de dahil olduğu alan hakkında bilgiler veren Başkan Gökhan; “İskele meydanında otel var. İl Özel İdaresine ait idi. Oteli yıkacağız. Bunun terkinini aldık. Belediye olarak bina yapıyorduk ondan vazgeçtik. Güzel bir meydan yapacağız.2015 yılına hazırlığını yapacağız” dedi.
Yazıcı’dan 2015 vurgusu
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise, 2015 yılının Çanakkale açısında önemli bir yıl olduğunu söyledi. Çanakkale Savaşları’nın 100. yıldönümü olan 2015 yılına vurgu yapan Bakan Yazıcı; “2015 yılı önemli bir tarih. Bu tarihi çok iyi değerlendirirseniz, Çanakkale olarak marka kentlerden biri olduğunun mührünü basar. İnşallah başarılı olunur. Çanakkale, tarihi ve kültürel değerler bakımından son derece önemli bir ilimiz. Çok iyi ambalajlamamız lazım. 2015 yılında Çanakkale tanıtımı çok katkı sağlar” diye konuştu.
“Talimat verdim ancak hala bilgi notu gelecek”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, daha sonra Gökçeada’ya Gümrük Kapısı ihtiyacını gündeme getirdi. Gökçeada ile alakalı bilgi notu istediğini ancak hala eline bilgi notu ulaşmadığı için detaylı bilgi veremediğini dile getiren Bakan Yazıcı; “Gökçeada Gümrük kapısı hukuki anlamda açık. Devamlı bürokrasiye takılıyoruz. Pazartesi günü İstanbul da ekonomi yazarlarıyla bir iftarımız vardı. Orada dile getirdiler. Müşavirime talimat verdim. Gökçeada ile alakalı bilgi notunu hazırla bana ver dedim. Hala vermemiş. Bunu getirmiş olsaydı ben daha detaylı bilgi verirdim. Ama herhalde bugün temin eder ve akşama bana getirir” dedi. Yapılan konuşmaların ardından Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Bakan Yazıcı’ya Çanakkale’ye özgü seramik hediye etti.
Engin, çarpıcı mesajlar verdi
Biga Gümrük Müdürlüğü’nün açılışını yapmak için Çanakkale’ye gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası`nı (ÇTSO) ziyaret etti. Ziyarette konuşma yapan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Engin çok sert mesajlar verdi. Engin’in “Çanakkale adını askeri geçilmezliğiyle tarihe yazdırdığı günden sonra maalesef istemezükçü bağnaz bir zihniyete esir düştü. Çanakkale yeni yatırımlar için gelip geçilmez oldu. Küçük olsun benim kalsın diyen çağ gerisi bir anlayışın prangalarına vuruldu. Bu anlayışa teslim olmayacağız” sözleri salonda soğuk rüzgarların esmesine neden oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da Çanakkale’nin Türk tarihindeki önemine dikkat çekerek Ahi Evran kültürünün esnaflık tarihin de çok önemli bir yeri olduğunu bildirdi.
“AB sürecine devam edilmelidir”
ÇTSO Meclis Başkanı Niyazi önen yaptığı konuşmada “Arkamıza dönüp baktığımızda son 10 yılda Türk Özel Sektörü, hükümetimizin de aldığı kararlar ve verdiği destekler ile, küresel krizin etkili olduğu birkaç yılı dışarıda tutarsak, yıllık %10`lara yakın reel büyüme göstermiş ve yıllık ortalama %20 yatırım artışı sağlamıştır. Bu gelişim,Dünya ile kıyaslanacak olursa çok dikkat çekicidir” dedi. Başkan Önen şunları söyledi; “Özel sektör olarak,bizim görevimizde, ülkemizi kalkındırmak bu kalkınmayı en az kamu varlığı düzenlemesi ve müdahalesiyle gerçekleştirmek,yatırım yapmak,istihdam yaratmak,çevreye ve insan değerlerine önem vererek sürdürülebilirlilik seviyesinde faaliyetlerimize devam etmektir. Peki bundan sonra devletimizden ne bekliyoruz? Cevabı ise çok basit ve yalın. Kayıtsız ekonominin önüne geçilmesi ve böylece rekabet eşitsizliğinin kaldırılmasıdır. Fiyat istikrarının yani Merkez Bankası`nın enflasyonu düşük ve sürdürülebilir bir düzeyde tutmasının sağlanmasıdır. Avrupa Birliği sürecine istek ve arzuyla devam edilmelidir. Ve Bürokratik engellerin minimuma indirilmesidir. Önümüze baktığımızda ise, kendimizden kaynaklanmayan pek çok zorluğun varlığını görüyoruz. Avrupa`daki Euro krizi, Amerika ve Japonya ekonomilerinin kötüye gitmesi,dolayısıyla yurtdışı taleplerindeki zayıflama, Dünya enerji fiyatları, Euro - Dolar paritesindeki olumsuzluklar, Finansman teminindeki zorluk ve maliyet artışları, Ortadoğu ve Suriye`deki sıkıntılar. Ancak bizler özel sektör olarak tüm bu zorlukların aşılacağına ve Türkiye ekonomisinin, hükümetimizin 2023 yılı için koyduğu hedeflere ulaşılacağına inanıyoruz.”
“Bağnaz zihniyete teslim olmayacağız”
Çanakkale bu ülke için çok şey ifade ediyor sözleri ile konuşmasına başlayan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Engin “Bu ülkenin kurucusu bu topraklarda savaşarak Anafartalar kahramanı oldu. Ve dedi ki; kurduğumuz cumhuriyet, iktisadi zaferlerle taçlanırsa baki olacaktır. Cumhuriyeti baki kılmak, istediği iktisadi zaferleri elde etmek hepimizin görevidir. En çok ta; Çanakkale`nin Ticaret ve Sanayi Odasının görevidir. Çanakkale adını askeri geçilmezliğiyle tarihe yazdırdığı günden sonra maalesef istemezükçü bağnaz bir zihniyete esir düştü. Çanakkale yeni yatırımlar için gelip geçilmez oldu. Küçük olsun benim kalsın diyen çağ gerisi bir anlayışın prangalarına vuruldu. Bu anlayışa teslim olmayacağız” dedi. Başkan Engin şunları söyledi; “Çanakkale’yi bu anlayışın prangalarına esir etmeyeceğiz. Bizden geriye kalacak tek şey eserlerimiz olacaktır. Bu topraklar yedi düvelden korkmadı. Tuzu kurulardan niye korkalım? Üç günlük dünyada kimseden çekincemiz yok. Çanakkale için bu meclisin oybirliği ile aldığı her kararın sonuna kadar takipçisi olacağız. Gerekirse projelerimizin harcını ellerimizle kararız, gerekirse tuğlalarını ellerimizle koyarız. Bundan onur duyarız, gurur duyarız. Dünya dönüyor ve değişiyor. Çevremizde olup bitenlerden doğru dersler çıkarmalıyız. Üretmeyen, içine kapanan, dünyanın gelişimine seyirci kalan, daha önemlisi sermayesini toplumsal tabana yaymayan, gelişime karşı duran her toplum büyük sancılar ve acılar yaşıyor. Bugün ülkemizin en batısındaki Çanakkale artık sadece coğrafi anlamda batıda olmamalıdır. Batının zenginliğinden, dünya ile ticari ve ekonomik gelişiminden payını alma anlamında da batılı olmalıdır.”
“Hedeflere doğru yürüyoruz”
Vali Güngör Azim Tuna da konuşmasında, Çanakkale’nin daha iyi bir noktaya gelebilmesi için net hedefler koyduklarını belirterek; “2015, yüzüncü yıl diyoruz, Çanakkale için tarihi bir fırsat diyoruz. Çanakkale’nin turizm potansiyelinin yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konuda çalışmalar yürütüyoruz. Kentin ne yapması gerektiğini birlikte konuşuyoruz. Tarım alanında yaptığımız çalışmalar var. İlimizin bu alanlarda sesinin duyurmaya çalışıyoruz. Odalarımız, borsalarımız her konuda birlikte hareket ediyoruz. Bundan sonrada birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
“Hedefimiz Ahi Evran”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı yaptığı konuşmasına, “Çanakkale hepimize sinerji veren ve Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi olan şehirlerinin başında gelmektedir. Çanakkale ili ve destanında sinerji almamak gelmeden hissettiğiniz o sinerjiyi Çanakkale’ye geldikten sonra daha da hissetmemek mümkün değil. Bu başlı başına bir destan. Var oluşumuzun temel taşıdır. Binlerce şehit verdik. Bu vesile ile şehitlerimizi ve bu savaşı yöneten gazilerimiz başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere rahmet ve minnetle anıyorum” sözleri ile başladı.
Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı da değerlendiren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bürokratik süreci azaltan bir yönetim anlayışı olduklarını ifade ederek; “Müteşebbisin önünü açacak bir perspektifle yolumuza devam ediyoruz. `Türkiye, bugün dünyanın 16`ncısı, Avrupa`nın 6`ncı büyük ekonomisi haline gelmişse bunda elbette ki en önemli etken en önemli faktör hükümetin sevk ve idaresi. Bakışının yanında müteşebbisimizin de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti`nin duruşuna, bakışına güvenerek elini taşın altına koymak suretiyle, yüklendiği riskler sonucu Türkiye ekonomisini bu duruma getirdik. Dünyada yaşanan gerçekten sonuçları çok ağır küresel krizlere rağmen Türkiye geçen yıl 8.5 oranında bir büyüme gerçekleştirmişse bu seneki rakamlarda arzu ettiğimiz seviyede olmasa da önemli mesafe kaydettiğimizi görüyoruz. Bizim tarihimizde özellikle ekonomik hayatın aktörlerine ilişkin çok özgün uygulamalar var. Ahilik bunlardan en önemlisi. Şu Ahi Evran bir başka ulusun tarihinde yer alan bir kişi olsaydı ve ahilik uygulamaları bir başka milletin ticari değerleri arasında yer alan değerler olsaydı, bugün herhalde uluslararası düzeyde kutlanan ve destanımsı bir duruma dönüşürdü. Bunu başaramamışız. Ama hedefimizin bu olması lazım. Esnaf sanatkarla, tüccarla ilgili çok önemli uygulamalar. Tüketici haklarına ilişkin çok özgün uygulamaları var” dedi.
Bakan Yazıcı vatandaşla görüştü
Konuşmaların ardından, ÇTSO Başkanı Bülend Engin, Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen, Bakan Yazıcı`ya çeşitli hediyeler sundu. Bakan Yazıcı Ticaret ve Sanayi Odası Hizmet binasından çıkmadan önce işlemlerini yapmak için sıra bekleyen vatandaşlarla bir süre sohbet etti.