Çanakkale’de neler oluyor?

Memur-Sen’in merkezi miting kararının ardından önce sendikalar, ardından da siyasiler tepki göstermişti. Dün geniş bir basın bildirisi yayınlayan Çanakkale Halkevleri, önceki akşam AGD (Anadolu Gençlik Derneği) isimli bir grubun kendilerine saldırdığını iddia etti. Halkevleri’nden yapılan açıklamada “Memur-Sen’in 1 Mayıs kutlamaları Çanakkale’yi merkez olarak seçmesi, AKP’nin Çanakkale’ye yönelik politikalarının bir adımıdır. AKP politikalarına karşı çıkan. Emeğine, doğasına, haklarına sahip çıkan Çanakkale halkını kuşatmaya dönüktür. Bu politikanın bir hedefi de Çanakkale Belediyesi’ni almak ve Çanakkale’yi yeni dönem AKP’nin manevi başkenti haline getirmektir” dendi.

1326
Memur-Sen’in merkezi miting kararı başlayan, sendikaların ve siyasilerin “Provokasyon” uyarısı ile devam eden süreçte, önceki akşam Halkevleri üyesi gençlere, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyesi gençlerin saldırdığı iddia edildi. Dün Halkevleri’nden konuyla ilgili olarak yapılan geniş çaplı açıklamada, tüm Çanakkaleliler dikkatli olmaya çağrıldı. Yapılan açıklamada “İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs’ı kutlama ve emekten yana tüm Çanakkale halkı ile yan yana alanlarda olmak için Halkevleri’nin afişleriyle tüm kenti süslüyor ve halkın haklarını savunmak için 1 Mayıs’a katılım çağrısı yapıyoruz. Fakat yaptığımız tüm afişler kısa süre içinde elleri telsizli sivil kişiler tarafından sökülmektedir. Bu sistematik saldırı karanlığa karşı aydınlığı, sermaye politikalarına karşı halkın haklarını savunan Halkevleri’ne dönüktür. Afişimizin üzerinde yazan, (Savaşın, sömürünün, Gericiliğin Karşısında Halkevleri Var, Halkın Hakları için 1 Mayıs’a) sloganı savaş destekleyicilerini, emeği sömürenleri ve gericileri rahatsız etmektedir. Afiş yaptığımız yerlerde Halkevleri’nin afişleri anında sökülürken, gerici Anadolu Gençlik Derneği’ne ait hiçbir afişe müdahale edilmemekte, her yerde AGD afişlerinin olması görmezlikten gelindiği gibi sökülen her Halkevi afişinin yerine de gerici AGD afişleri asılmaktadır” dendi.
 
Halkevcilere saldırı iddiası
Halkevi’nden yapılan açıklamada “Memur-Sen’in yaptığı çağrı ve 1 Mayıs kutlamaları için merkez olarak Çanakkale’yi seçmesiyle başlayan gergin süreçte ilk provokasyon dün akşam AGD’den gelmiştir. Çanakkale çarşı civarındaki tentenelere asılmış olan Halkevi afişlerini yırtıp yerine kendi afişlerini yapan gerici-faşistler, afişleri söktürmeyeceklerini söyleyen Halkevcilere saldırdılar” denildi.
 
Amaç Çanakkale’yi kuşatmak mı?
Halkevleri, bu yaşananların arkasındaki amacın Çanakkale’yi kuşatmak olduğunu söylerken, amacın Çanakkale Belediyesi’nin alınması olarak yorumladı. Halkevleri’nden yapılan açıklamada “Memur-Sen’nin Çanakkale çıkarması yapma kararıyla beraber Çanakkale’nin gerginleşeceği, provokasyonların yapılmasına uygun ortamın oluşacağı, Çanakkale’deki tüm sendikalar ile emek ve demokrasi güçleri tarafından dile getiriliyordu ve buna yönelik basın açıklamaları yapılıyordu. Memur-Sen’nin 1 Mayıs kutlamaları Çanakkale’yi merkez olarak seçmesi, AKP’nin Çanakkale’ye yönelik politikalarının bir adımıdır. AKP politikalarına karşı çıkan. Emeğine, doğasına, haklarına sahip çıkan Çanakkale halkını kuşatmaya dönüktür. Bu politikanın bir hedefi de Çanakkale Belediyesi’ni almak ve Çanakkale’yi yeni dönem AKP’nin manevi başkenti haline getirmektir” dedi.
 
“Çanakkale’nin seçilmesi olması tesadüfi değil”
Halkevleri’nden yapılan açıklamada ÇOMÜ Rektörü Laçiner’e de değinildi. Yapılan açıklamada “Çanakkale’nin seçilmiş olması da tesadüf değildir. AKP’nin kendi siyasi çıkarları uğruna bu toplumun geçmişinde yaşananları kullanarak bir tür AKP ‘milliyetçiliği’ yaratma girişimi Çanakkale örneğinde somutlaşmaktadır. AKP “Çanakkale Şehitliği”ni ve Çanakkale cephesinde kaybedilen insanlar üzerinden Çanakkale’yi bir sömürü alanı haline getirmiştir ve bu sömürüyü dinsel söylemler üzerinden yükseltmektedir. Talan düzenini din sömürüsü ile maskelemeyi ve gerici-piyasacı bir rejim inşa etmeyi hedefleyen AKP’nin Çanakkale’ye dönük saldırıları sürecektir. AKP, Çanakkale’yi gerici siyasal projelerini pişirdiği 3 yıllık seçimler sürecinde bir Mekke bir Medine bir Kudüs haline getirmek istemekte ve dinsel bir temel üzerinden yeni bir ‘Çanakkale ruhu’ yaratmaya çabalamaktadır. Sedat Laçiner’in ÇOMÜ’ye rektör olarak atanması ve Çanakkale’deki büyük öğrenci potansiyelini itici güç olarak kullanma girişimleri, Türkiye’nin en büyük İlahiyat Fakültesini Çanakkale’de inşa etmeye başlaması bu politikaların adımları olarak hayata geçilmiştir. 18 Mart haftasında tüm AKP kurmaylarının Çanakkale’ye gelmesi de bunun birer adımlarıdır. Büyük kısmı emekten yana değerlerden yana ve AKP iktidarına muhalif olan Çanakkale’nin AKP tarafından özel bir strateji ile dönüştürülmeye çalışılması Çanakkale’de bundan sonraki süreçte etkisini gösterecektir. AKP iktidarı mülki amirleri ve polisi Çanakkale halkının demokratik hak ve özgürlüklerini engellemeye doğrultusunda yönlendirdiği gibi şimdi de gericilere tetikçilik yaptırmaktadır. Ancak tüm bu adımlar karşısında Çanakkale halkını, ilerici, demokrat kurum ve örgütlerini bulacaktır. Çanakkale’yi AKP’nin gerici siyasal projelerine, gerici-faşist saldırılara teslim etmiyoruz. Saldırılara Halkevleri olarak sömürüye, savaşa, gericiliğe karşı verdiğimiz halkın hakları mücadelesini büyüterek cevap vereceğiz. AKP’nin Çanakkale’ye yönelik politikalarına karşı mücadele etmeyi görev olarak görüyoruz. Çanakkale’nin gericileştirilmesine, sömürülmesine izin vermeyeceğiz. AKP’nin gerici faşist politikalarına karşı gerektiği her anda alanlarda olacağız. AKP karanlığına meydan okuyoruz. Memur-Sen ve Hak-İş’in Çanakkale çıkarmasına karşı, gerici saldırılara karşı 1 Mayıs’ta alanda sesimizi en gür şekilde yükselteceğiz. Emekten, demokrasiden, halktan yana olan herkesi, Çanakkale’yi AKP karanlığına bırakmayacak tüm Çanakkale halkını 1 Mayıs’ta alanlara, halkın kortejine, Halkevi ile yürümeye davet ediyoruz” dendi.
Paylaş