Çanakkale’de neden olmasın?

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ), Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde 15 Mart tarihinde ziyarete açılan “Piri Reis ve 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi” 31 Mayıs tarihine kadar açık kalacak. Oldukça ilgi gören serginin Çanakkale’ye de getirilmesi isteniyor.

876
Dünya haritacılık tarihine adını yazdırmış ünlü Osmanlı Kaptan-ı deryası, Gelibolulu Piri Reis’in 1513 tarihli dünya haritasının 500’üncü yılı kutlanıyor. UNESCO tarafından da resmi olarak desteklenen “Piri Reis ve 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi” isimli sergi, 15 Mart Cuma günü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ), Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde ziyarete açıldı. Prof. Dr. Mustafa Kaçar’ın başdanışmanlığında, İstanbul Exhibitions ve Boyut Yayın Grubu tarafından gerçekleştirilen sergide, Piri Reis öncesi dünyaya bakış, 1929’dan günümüze haritanın hikayesi, 1513 Dünya Haritası’nın özellikleri, çağdaş Türk tasarımcılarının gözünden Piri Reis ve haritalarının yanı sıra, bu haritaların geleneksel çini sanatına yansıtılmış hali ile büyük bir çini koleksiyonu da yer alıyor. “Piri Reis ve 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi” sergisi, 31 Mayıs tarihine kadar, haftanın her günü 10:00 – 19:00 saatleri arasında izlenebilecek.
Çanakkale’de neden olmasın?
Çanakkale’de ise özellikle Piri Reis’in Gelibolulu olması sebebiyle Gelibolu’da böylesi bir etkinliğin organize edilebileceği ifade ediliyor. Gerek belediye, valilik ve Kaymakamlık gibi kurumlar gerekse Ticaret ve Sanayi Odası gibi güçlü örgütlenmelerin serginin Çanakkale veya Gelibolu’da da halkın beğenisine sunulabileceği söyleniyor. Bu konuda henüz hem Gelibolu’da hem de Çanakkale’de herhangi bir girişimin olmaması dikkat çekiyor.
Piri Reis`in 1513 tarihli dünya haritası hakkında
Piri Reis, amcası Kemal Reis`in 1511`deki ölümünün ardından Gelibolu`ya çekilip orada bir dünya haritası hazırlamıştır. Haritayı 1513`te tamamlayıp 1517 yılında, Mısır’ın fethinin hemen sonrasındaki günlerde Yavuz Sultan Selim’e takdim etmiş, bunun ardından Kaptan-ı Derya rütbesine getirilmiştir. Harita, 9 Kasım 1929`da Topkapı Sarayı`nda sarayı müzeye dönüştürme sırasındaki envanter çalışmaları sürerken Milli Müzeler Müdürü Halil Ethem Eldem tarafından tesadüfen bulunmuştur. Halil Ethem Bey, o sırada İstanbul`da bulunan ve Türk denizciliği hakkında uzman olan Alman bilim adamı Prof. Paul Kahle`den bu haritayı incelemesini istemiş ve Paul Kahle bu haritanın, Piri Reis`in ilk dünya haritası olduğunu terhis etmiştir. Prof. Kahle, harita ile ilgili inceleme sonuçlarını 1931 yılında 18. Doğubilimleri Kongresi`nde sunmuş, haritanın üzerindeki notları Hasan Fehmi Bey Latin harflerine aktarmıştır. Türk Tarihi Araştırma Kurumu Başkanı Prof. Yusuf Akçura 1935 yılında “Piri Reis Haritası hakkında İzahname” isimli kitabı Türkçe, Almanca, Fransızca, İngilizce olarak yayımlamıştır. 1954 yılında yayımlanan "En Eski Amerika Haritası" adlı kitabında Prof. Dr. Afet İnan haritanın kenar notlarının, Osmanlı Türkçesinden yeni harflere çevirilerini yayımlamıştır. 6 Temmuz 1960 tarihinde Prof. Charles Hapgood, ABD Hava Kuvvetlerinde görevli Albay Harold Ohlmeyer’e bir mektup gönderip 1513 tarihli Piri Reis Haritasında bulunan bir özellik üzerine görüş talep etmiştir. Albay Ohlmeyer’in cevabı dünyada bir bomba etkisi yaratır. Bunun üzerine Prof. Hapgood 1966 yılında yazdığı “Maps of the Ancient Sea Kings” isimli kitabı ile Piri Reis 1513 Haritası’nın önemini bütün dünyaya duyurmuş olur. Amerika’nın doğu ve Afrika`nın batı kıyılarını gösteren bu harita, Albay Ohlmeyer’in de belirttiği gibi Antartika kıtasının buzullardan arındırılmış kara sahilini gösteriyordu. Halbuki Antartika’nın buzullardan arındırılmış hali en az MÖ 9.000 döneminden önce mümkün idi. Böylece 1513 tarihli Piri Reis Haritası dünya tarihinde üzerinde en çok konuşulan harita özelliğine kavuştu.
Paylaş