Çanakkale’de ilk süt vakası

Bayramiç ilçesindeki Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu`nda `Okul Sütü Akıl Küpü` projesi kapsamında 170 öğrenciye süt dağıtıldı. Süt içen öğrencilerden ikisinin mide bulantısı ve kusma şikayetiyle hastaneye başvurdu. 5-B sınıfı öğrencileri 12 yaşındaki Atakan Özden ve aynı yaştaki Serhat Önsüz dağıtılan sütü içtikten sonra rahatsızlandı. İki öğrencideki mide bulantısı ve kusma belirtilerinin sütten kaynaklandığı ileri sürüldü.

 

Süt nedeniyle rahatsızlandığı iddia edilen öğrenciler hemen öğretmenleri tarafından Bayramiç Devlet Hastanesi`ne götürüldü. Hastanede tedavi altına alınan ve sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilen iki öğrenciye serum takıldı. Serum takılan öğrencilerden Atakan Özden, süt içtikten sonra midesinin bulanmaya başladığını belirterek; “Sütü içtikten sonra midem bulunmaya başladı. Lavaboya giderken istifra ettim. Bazı arkadaşlar da süt içmek istemedi” dedi. Bayramiç Kaymakamı Osman Yenidoğan ise olayın psikolojik ya da alerjik bir durumdan kaynaklandığını iddia etti.

 

“Devlet eliyle toplu zehirlenmeye hayır”
TÜKODER Çanakkale Şube Sekreteri Hacer Yeşilbaş, Türkiye’de skandala neden olan süt projesine sert tepki gösterdi. Bir süre önce büyük reklam kampanyalarıyla başlayan Okul Sütü Projesi’nin ilk uygulamasında iflas ettiğini belirten Yeşilbaş, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortak projesi olarak tanıtılan ve kamuoyuna büyük reklamlarla tanıtılıp ilk uygulamaları yapılan okul sütünün çocukları zehirlediğini ve birçok ilde çok fazla sayıda çocuğun hastaneye kaldırıldığını anımsattı.

 

Türkiye’de sorumsuzca yapılan ve denetimin ne kadar eksik olduğunu bir kez daha ortaya koyan bu uygulamanın çocukların hayatına mal olabileceğini ifade eden Yeşilbaş; “Evrensel Tüketici Hakları arasında ‘Sağlık Ve Güvenliğimizin Korunması’ hakkı yer almaktadır. Hükümet ve onun Bakanları bu hakkımızı hiçe sayarak üstelik küçücük çocuklarımızın sağlığı ve hayatıyla oynayarak denetimsiz bir şekilde süt içirmeye başlamışlardır. Aklı başında bilim insanlarımız yıllardır sütlerde bulunan katkı maddelerinin sağlığa zararlı olduğunu, sütlerin dayanıklı olması için içlerine konulan birtakım kimyasalların kanser ve benzeri hastalıklara neden olabileceğini söyleyerek yetkilileri uyarmalarına karşın hükümet bu uyarılara kulaklarını tıkamakta ve bildiğini okumaya devam etmektedir. Zehirlenmeler üzerine bunun sütten değil, çocukların ‘alerjilerinin olması, aç karnına içilmesi nedeniyle mide bulanmasının normal olması, aşırı doz’ gibi ciddiyetten uzak açıklamalarla geçiştirmeye çalışmaktadır.  Hükümet; yaptıklarının hesabını vermediği gibi yapacakları için de ilgili ve bilgili kişilere danışma gereği duymamakta ve yaptığı değişiklik ve uygulamalarla sorumsuz ve denetimsiz çalışmalarını sürdürmektedir. Çocuklarımızın yaşları gereği bu uygulamaya karşı çıkma gibi bir anlayışları elbette olamaz. Ancak siz Değerli Veliler bu uygulamaya ve çocuklarınızın kobay gibi kullanılmalarına karşı çıkmalısınız. Ülkemizde sorumsuzca yapılan ve denetimin ne kadar eksik olduğunu bir kez daha ortaya koyan bu uygulama çocuklarımızın hayatına mal olabilir. Hükümet ve yandaşları kendi çıkarları uğruna ülkemizin tüm kaynaklarını tüketmenin yanı sıra çocuklarımızın hayatlarını tüketmekten vazgeçmelidirler” dedi.

 

“Çocuklarımızın sağlıklarıyla oynanmasına dur demeliyiz”
Okul sütü uygulamasına son verilmesi için tüketicilere bazı uyarılarda bulunan Yeşilbaş, hükümetten ve ilgili Bakanlardan da derhal bu kampanyayı durdurmalarını istedi. Çocukların sağlıklarıyla oynanmasına izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Yeşilbaş; “Değerli tüketiciler Okul Sütü uygulamasına son verilmesi için imza kampanyaları başlatarak çocuklarınızın okuduğu okullara ve ilgili Bakanlıklara gönderiniz. Daha ilk uygulamada sonucu ortaya çıkan bu projenin durdurulması için çocuklarımızın ölmelerinin beklenilmesine izin vermeyiniz. En değerli varlığımız çocuklarımız kobay değildir. Onların sağlıklarıyla oynatılmasına dur demeliyiz. Hükümetten ve ilgili Bakanlardan derhal bu kampanyayı durdurmalarını ve çocuklarımızın sağlıklarıyla oynanmasına izin verilmemesini istiyoruz. Değerli tüketiciler bu konuda bizleri desteklemek ve talebimizin tüm ülkede dile getirilmesi ve hep birlikte sesimizi yükseltmek üzere hepinizi TÜKODER’de örgütlenmeye çağırıyoruz” diye konuştu.