Çanakkale’de 1 Mayıs’ın öğrettikleri
Çanakkale’de bu yıl 1 Mayıs her zamankinden daha fazla kitlesel ve coşkulu kutlandı.
Bunun bir gerekçesi vardı doğal olarak.
Sistemin gerek ekonomik, gerekse demokrasi ve özgürlükler alanındaki baskılarına karşı gelişen memnuniyetsizliğe bağlı bir protesto ihtiyacı idi; bu katılımın altında yatan gerçek.
Ülke çapındaki kutlamalarda da bu gerçeği gördük.
Bu durumdan AKP hükümeti ne kadar ders çıkarır, bunu bilemem, fakat şunu söyleyebilirim; kitlelerin bu talebi göz ardı edilir ise bunun siyasal sonuçlarına da katlanırlar.
Çanakkale kutlamalarında bu yıl diğer yıllardan farklı olarak, ÇOMÜ’de işten atılan işçiler talepleri ile var oldular.
Yürüyüş kortejinin en önünde, adeta ayaklarındaki pranga misali siyah kurdeleleri ile yaşadıkları hukuksuzluk ve baskılara bir kez daha dikkat çektiler.
Onların kortejin en önünde olmaları anlamlı idi.
Bütün 1 Mayıs katılımcıları bu şekilde; kendileri ile birlikte olduklarını ve desteklerini sergilediler.
Ayrıca çeşitli emek dostları ÇOMÜ’lü işçilerin pankartı arkasında yer alarak yalnız olmadıklarını gösterdiler.
Bu tabloyu rektör yine görmezlikten gelecektir.
Bu son derece normal,fakat bu gerçeği paylaşan biz gazeteciler için rektörün bir yerel gazetede sarf etmiş olduğu sözlerin kodlarını çözdükçe , gerçeklerden rahatsız olma psikolojisini daha iyi kavrayabiliyorum.
Rektör “biz iyi şeyler yapıyoruz ama yerel basın hakkımızda hep küfür ve hakaretler yağdırıyor” diyor.
Biz, 40 işçinin işten atılmasına, onların aileleri ile birlikte zor durumda kalmalarına tabiî ki karşı duracağız.
Bu konuda tavrımız işten atılmış, mağdur işçilerden yana olacak.
Böylesi insani bir durumda yerel basın sizleri eleştiriyor ise kin kusmanız, yerel basının hakaret ve küfürleri ile karşılaştığınızı söylemeniz şık olmamıştır.
Ben de, bu yıl ÇOMÜ’de işten atılan işçiler ile birlikte katıldım, 1 Mayıs kutlamalarına.
Benim için bir başka anlamı daha vardı bu katılımın.
Geçen sene de 1 Mayıs’a Çağdaş Gazeteciler Derneği Çanakkale şubesi olarak Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Sezek’in de aramızda olduğu bir gazeteci grubu ile katılmıştık.
Bu sene Mustafa arkadaşımız aramızda olamadı.
Neden?
ÇOMÜ yönetimi bunu çok iyi biliyor.
ÇOMÜ’de çalışan eşi işten atılan Mustafa Sezek yaşadığı strese bağlı olarak tetiklenen bir kalp krizi sonrasında yaşamını yitirmişti.
İşte bu bakımdan anlamlıydı bu yıl 1 Mayıs’a ÇOMÜ’den atılan işçiler ile birlikte katılmak.
Bunları biz yazmaya devam edeceğiz.
Rektör hoca bizi “küfür ve karalama gazeteciği” yapmakla suçlasa da.
Gerçekler öyle değil.
Gerçekler kapitalist toplumun vahşi bir uygulaması olan işten atmaların bir parçası olan ÇOMÜ yönetiminin bu durumu kendilerinin de kabul edememesinin getirdiği rahatsızlık.
Gelin bu gerçeği kabul edin, vicdanınız rahatlasın
“ÇOMÜ işçileri yalnız değildir “diye haykırdık, kulaklarınız çınlamıştır.
1 Mayıs korteji sayısal olarak Çanakkale kriterleri bazında oldukça kalabalıktı.
İşçi sendikalarının sayısal potansiyeli açısından bir bilgim olmadığı için katılımlarının nicelik değerlendirmesini yapamayacağım.
Fakat Kamu çalışanlarının katılımı oldukça yüksekti.
KESK bileşenleri gerek nicelik, gerekse nitelik anlamında kortejin göz dolduran katılımcıları arasında idi.
Siyasal yapılanmalar arasında Halkların Demokratik Kongresi ( HDK) organizasyonu göz doldurdu.
Bu potansiyeli ile HDK siyasal anlamda gelecek açısından dikkatleri üzerine toplayacak gibi duruyor.
Doktorlarımız, Tabip Odası örgütlülüğü altında beyaz önlükleri ile kortejde yerlerini alarak son dönemde yaşadıkları olaylar anlamında duyarlılıklarını gösterdiler.
Öğrenci Kolektiflerinin “isyan koşusu” gençlik dinamizmine yakışır bir şekilde kortej yürüyüşüne renk verdi.
Bunlar öne çıkan bazı özellikler idi.
Katılım sağlayan tüm örgütlerin, platformların bu yılkı performansı daha önceki yıllara göre bir adım ilerideydi.
Yalnız CHP örgütü kendini gözden geçirmelidir.
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi Çanakkale’nin en önemli siyasal gücü böylesi bir günde gerektiği gibi organize olamamıştı.
Bu arada Meydan’da yaşanan kürsü gerginliği konusu da hala bazı hastalıklardan kurtulamamanın ifadesi.
Buna rağmen Çanakkale’de 1 Mayıs coşku ile kutlanmıştır.
Herkesin Çanakkale kutlamalarından çıkaracağı dersler vardır.