Kepez Belediyesi tarafından, düzenlenen Uluslararası kongrenin bu yıl ikincisi “Umut” konu başlığında yapılacak. Türkiye’den ve dünyadan birçok sanatçı, bilim adamı, akademisyen ve siyasinin katılım göstereceği Kongre, 19-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek. Kongre kapsamında yer alan ‘Seramik Çalıştayı’ 8 Nisan tarihinde başladı. Türkiye’nin farklı okullarından Akademisyen ve öğrencilerin bir araya gelerek sürdürdüğü ‘Seramik Çalıştayı’ 18 Nisan tarihinde son bulacak. Çalıştay, süresince üretilen eserler başta ‘Umut Kongresi’ olmak üzere birçok sergide vatandaşların beğenisine sunulacak. Çalıştay’ın organizatörlerinden ÇOMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Yrd. Doç. Fatih Karagül, gazetemiz Çanakkale ’OLAY’a devam eden Çalıştay ve çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulundu. Çalıştayın mitolojik eserlerden esinlenmesi sebebi ile ‘Troia 2018 Yılı’na entegre’ bir Çalıştay denilebileceğini belirten Karagül, aynı zamanda Çalıştay’ın Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen Akademisyen ve öğrencilerin katkıları ile sürdüğünü dile getirdi. Çalıştay bileşenlerinin fedakar bir biçimde çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Karagül; “Umut ediyoruz ki, verimli sonuçlar olur ve önümüzde yıllarda da bunun devamını getirebiliriz” dedi.
“Çanakkale’nin antik burnu; Kepez Burnu”
İlk olarak Çalıştay’ın Kepez’de yer alan mitolojik bir öykü ile entegre bir çalışma olduğunu söyleyen Karagül; “Kepez Belediyesi ve Rating Academy işbirliğinde düzenlenen ‘Umut Kongresi’ önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Çanakkale’nin antik burnu olan Kepez burnu, tarihte Lidya kralı Giges’in adı ile anılıyor ve ‘Giges Burnu’ olarak geçiyor. Burada bir mitolojik öykü var, bu da aslında Troia ile bağlantılı. Dolayısıyla ‘2018 Troia Yılı’na entegre edebiliriz’ düşüncesiyle bu çalıştayı gerçekleştiriyoruz” dedi.
“Troia, Assos ,Apollon, Smintheus kentlerinden esin alındı”
Türkiye’de farklı üniversitelerden akademisyenlerin katılımı ile Çalıştay’ın sürdüğünü dile getiren Karagül; “Çalıştay sonunda 2 sergi ve çalıştay sergisi de gerçekleşecek. Türkiye’deki farklı üniversitelerden katılacak olan akademisyenlerin yanı sıra İstanbul’dan iki serbest sanatçımız Tuğrul Selçuk ve Metin Ertürk etkinliğe dahil oldu. Müşit Öztürk Eskişehir Anadolu Üniversitesinden geldi, Kağan Canduran Hacettepe Üniversitesinden geldi, Tuğba Kurtuluş, Berrin Kayma ve ben (Fatih Karagül) Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden katıldık ve Kamuran Ak da Afyon Kocatepe Üniversitesinden. Bizim buradaki 3’üncü günümüz. İlk gün, etkilenim ve esin toplama adına Troia, Assos ,Apollon, Smintheus kentlerine gidildi. Buradaki arkeolojik ve mitolojik verilerini hikayede kendilerine aktarmıştık. Kafalarında şekillendirdikleri imajları, kendi yorumlarıyla güzel bir süreçte pratik eserlere dönüştürecekler” dedi.
“Fedakarca çalışan arkadaşlarımız var”
Çalıştay’da üretilen eserlerin farklı sergilerde yer alacağını belirten Karagül; “19 Nisan’da da sergimiz olacak. Bunun yanı sıra bir jürili sergimiz var bir de karma sergimiz var. Hepsi aynı gün Kongrenin birinci günü akşam saat 20,30’da Turhan Mildon Kültür Merkezinde gerçekleşecek. Çanakkale, çömlekçilik ve seramik kenti olması dolayısıyla biz, Üniversite çalışanı olarak daha önce de bu tarzda bir çalıştay ve sempozyum deneyimi olan Kepez Belediyesi işbirliği dahilinde bunu farklı bir boyutta yapmak istedik. Umut ediyoruz ki, verimli sonuçlar olur ve önümüzde yıllarda da bunun devamını getirebiliriz. Çünkü buradan Kepez Belediyesinin oluşturduğu çok güzel bir atölye var, fedakarca çalışan arkadaşlarımız var, dolayısıyla ‘ilgi paylaşıldıkça büyüyerek güzelleşiyor. Biz de burada böyle bir ortam teşekkül etmeyi sağladık” dedi.
“Usta çırak ilişkisi ilişkisini yakalamış oluyoruz”
Son olarak Çalıştay’ın devamı ile ilgili bilgilendirmede bulunan Karagül; “Toplam 8 katılımcı hocamız var. Diğerleri de yardımcı asistanlık yapıyorlar. Onların dördü, benim yüksek lisans öğrencilerim arasında, bir tanesi de lisans öğrencilerimizden. Onlar da dönemler halinde farklı konularda yardımcı oluyorlar, hem şekillendirmede hem organizasyonda. Tabi güzel oluyor, onlar da bir şeyler öğreniyorlar, ustalarla tanışıyorlar. Sonuçta yapılanların fotoğrafları her yerden, her şekilde görülüp izlenebilir kitaplardan dergilerden ama bunu canlı canlı gördüğünüz zaman usta çırak ilişkisi dediğimiz mevzuyu yakalamış oluyoruz” dedi.
(Seçkin Sağlam- Eren Aşnaz)