Türkiye`de milyonlarca vatandaşın merakla beklediği EYT düzenlemesini ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamada bulundu. Çok sayıda yurttaş askerlik ve doğum borçlanmasını ödemeyerek emeklilik hakkı kazanmak için, Sosyal Güvenlik Kurumu müdürlüklerinde Büyük yoğunluk oluşturdu. yoğunluk oluşturdu. Yaklaşık 2 milyon 250 bin vatandaşın emekli olma hakkına kavuşacağı düzenlemede, akıllardaki soru ise emeklilere bağlanacak olan aylık tutar oranı. Konuyla ilgili Cumhuriyet Meydanı`nda Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği açıklamada bulundu. Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Av. Erdal Gezen, Belediye Meclisi İYİ Parti Meclis üyesi Didem Güner, İYİ Parti İl Başkanı Selahattin Yıldızlar çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi açıklamaya destek verdi. EYT Başkanı Murat Çağlayan, "Büyük uğraşlar ve mücadelelerden sonra, bugün artık emeklilikte yaşa takılanlar diye bir şey söz konusu değil. EYT, tarihe karışmış durumda. Emeklilikte Yaşa Takılanlar emeklilik hakkını aldı ama yarın düşük emekli maaşlarıyla sıkıntı içinde olacak. Bu da ayrı bir problem. Aylık bağlama oranlarının da düzeltilerek, insan onuruna yaraşan emekli maaşlarının bağlanması gerekmektedir ki emeklilerimizi de iş hayatından çekebilelim" ifadelerine yer verdi.
"EYT, tarihe karıştı"
Çağlayan büyük mücadelelerin ardından haklarını geri kazandıklarını dile getirerek, "Keşke bu zamana kadar uzamasaydı. Bu mağduriyetlere daha önce kulak verilseydi ve mağduriyet çözülseydi. Bugün itibariyle ne kadar yorgun olsak da mutluyuz ve gururluyuz. Büyük uğraşlar ve mücadelelerden sonra, bugün artık emeklilikte yaşa takılanlar diye bir şey söz konusu değil. EYT, tarihe karışmış durumda" dedi.
"Hakkımızı kazandık"
Çağlayan emeklerinin karşılığını aldıklarını dile getirerek, "Hiçbir zaman lütuf talep etmedik. Hakkımızı talep ettik. Anamızın ak sütü kadar helal olan, emeklilik hakkımızın iadesini talep ettik. Emeklilikte yaşa takılanlar, yaş problemi değil bir hak problemidir. Adalet problemidir. EYT`nin bir sorun değil, mağduriyet olduğunu ifade etmiştik. Vermiş olduğumuz mücadeleyle, hakkımızı kazandık. Bu mücadele tarihe geçecek olan bir hak mücadelesi. Tarihte yerini alacak. İnsanların örnek alacağı, kırmadan, dökmeden hakaret etmeden; sadece hakkını isteyerek, hakkını arayan, mücadele eden bir kitle." diye belirtti.
"Maalesef staj ve çıraklık dahil edilmedi"
Henüz yürürlüğe girmeden çok sayıda vatandaş borçlanarak emekli olmak için SGK önünde kuyruklar oluşturdu. Bu duruma dair açıklamada bulunan Çağlayan, "Askerlik ve doğum borçlanması bizim kanunlarımızda düzenlenmiş. Borçlanıp da tamamlayamıyorsak da çalışıp prim günümüzü tamamlayacağız. Ne ise o SGK mevzuatına göre uygulanacak. Kritik bir tarih var; 8 Eylül 1999. Bu tarihten önce emekli sandığı, BAĞ-KUR ve sigorta girişi olan herkesi kapsayacak. Şöyle bir detay var. Maalesef staj ve çıraklık dahil edilmedi. Bu ayrı bir konu olarak gündemde. 4A`lılar yani sigortalılar; kadınlar 20 yıl erkekler 25 yıl 5 bin iş günü; Bağkur`lular kadınlar7bin200, erkekler 9 bin; 4C`liler yani emekli sandığı ise kadınlar 7 bin 200 erkekler 9 bin; olarak emekli olacak. 1999 yılı öncesinde de emeklilik bu şekildeydi. Sonuç olarak, bu haklar iade edilmiş oldu" dedi.
Aylık bağlama oranları düzenlenmeli"
Başkan Çağlayan emekli maaşlarındaki düşük oranlara dair ise, "Emeklilikte Yaşa takılanların 3 talebi vardı. Hizmet yılı, pirim yılı ve yaş şartı. Hizmet yılı ve prim yılını tamamlamıştık zaten. Yaş şartıyla ilgili talebimiz vardı. Bu açıdan beklentiyi karşıladı. Beklentiyi karşılamayan şey, aylık bağlama oranları. Bizde potansiyel emekliler olarak, bu mücadeleye de muhakkak devam etmeliyiz. Emeklilikte Yaşa Takılanlar emeklilik hakkını aldı ama yarın düşük emekli maaşlarıyla sıkıntı içinde olacak. Bu da ayrı bir problem. Aylık bağlama oranlarının da düzeltilerek, insan onuruna yaraşan emekli maaşlarının bağlanması gerekmektedir ki emeklilerimizi de iş hayatından çekebilelim" diye belirtti.
"2002`de en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 30 üzerindeydi"
Aylık bağlama oranlarının düşük olması nedeniyle emeklilerin geçinemediklerinin altını çizen Çağlayan, "Özellikle 2008`den sonra yüzde 28`lere kadar düşen aylık bağlama oranları ve ülke refahından emeklilere ayrılan payın düşmesinden dolayı; düşük emekli maaşları söz konu oldu. 2002 yılında en düşük emekli maaşları asgari ücretin yüzde 30-40 üzerindeyken şu anda en düşük emekli maaşı 3 bin 500 lira" sözlerine yer verdi.
"Bu bir lütuf değil"
Çağlayan, gazetecilerin sorduğu "EYT düzenlemesinin önümüzdeki dönem gerçekleşecek olan genel seçimlere yansır mı" sorusuna ise; "Yapılan açıklamalarda, bu konunun popülist yaklaşımla yapılmadığı tarzında ifadeler var. Bu bir hak meselesidir. Bu bir lütuf değildir. Hiçbir zaman siyaset yapmadık, siyasetin içinde olduk, siyasetçilerle birlikte bu mücadeleyi verdik. Bunu zaman gösterecek. Seçime daha var bunu zaman gösterecek. Verecek bir kısım olabilir ama sonuçta herkes hakkını aldı. Hakkını aldın diye fikrin değişiyorsa buna diyecek bir şey yok. Bu alın, terinin gasp edilen hakkının iadesi. Siyasi partilerin çalışmasıyla, çalıştaylarla, iktidar bunu en sonunda duyup; hayata geçiriyor. Belki de Meclis`te iktidarıyla muhalefetiyle ilk defa büyük bir çoğunlukla kabul edilip çıkacak olan bir kanun var. Demek ki büyük bir mağduriyet" diye cevap verdi.
(Damla Yeltekin)
