"Çağdaş uygarlık düzeyinde ilerlemeye iktidarımız ile devam edeceğiz"

 

“İstanbul ile gelen İstanbul ile gidiyor”

Açılış konuşmasını yapan Merkez İlçe Başkanı Uyanık, konuşasında; “Merkez 31 Mart seçimleri hepimiz için ülkenin içinden geçtiği genel süreci tanımlamak, nerede olduğumuzu anlamak adına önemliydi. Çanakkale Merkez ilçe olarak bir merkez belediyemiz, bir il belediyemiz, birde Kepez belde belediyemiz belediye seçimleri için ve İl Genel Meclisi için seçim sürecine girdik. Seçim sonuçları Merkez İlçe için merkez belediyemiz için bir prestij konusuydu. Biz burada seçilmek konusunda çok sıkıntılı değildik. Yerel seçimlerin fotoğrafı, bize rahat bir seçim geçireceğimizi gösteriyordu ancak katılım ve oranlar önemliydi. Adaylarımızı, üyelerin katılımıyla gerçekleşen eğilim yoklaması ile Genel Merkezi’mizin ön gördüğü şekilde çerçevelendirdik. Nihayetinde yüzde 60 gibi bir oranla il belediye başkanlığında Türkiye’de ilk sırada yer aldık. Bu, bizim için keyiftir. Bu seçimlerin sadece bir belediye başkanlığı seçimi olmaktan çıktığı başından belliydi. Özellikle ilk büyük 10 kentten Bursa hariç, bütün illerde Ankara, İstanbul ve İzmir, ardından Antalya, Mersin, Adana, Eskişehir… gibi illerde kazanırken, Bursa’da ise çok az bir farkla kaybettik. Bu yerel yönetim seçimlerinin iktidarın sorgulanması olduğunu mevut iktidarda gayet iyi biliyordu. İstanbul seçim sonuçları bir şekilde savsaklanarak, ötelenmeye çalışılarak, gölgelenmeye çalışılarak zorlandı ancak hiçbir türlü sonuçları değiştiremediler. Nihayet yaptıkları şey seçimlerin tekrarını sağlamak oldu. Bu noktada, yerel seçimler bitmemiştir. İstanbul bütün dinamiklerin olduğu bir kent. İstanbul ile gelen İstanbul ile gidiyor. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun şahsında bütünlüklü bir çalışma ile bu süreci tırnaklarını geçirerek, CHP buna sahip çıktı ve geleceği örgütledi.  Bundan sonraki süreçte Çanakkale Merkez Belediyemiz hem kadroları ile, hem meclis çoğunluğu ile, geçmişten gelen birikimi ile yerel yönetimde daha iyiyi arayacaktır. Kepez Belde Başkanımızda yüzde 51 oranı ile seçildi. Dolayısı ile Merkez ilçe Başkanlığı olarak görevimizi yaptığımızı düşünüyoruz. Daha iyisi var mı? Daha iyisi vardır. Mükemmelin sonu yoktur. Ancak mevcut şartlarda ortaya konan performansı bütün dostlarımızın katkıları ile gerçekleştirdiğimizin bilinci içinde aldığımızı bilerek keyifle paylaşıyorum. 23 Haziran İstanbul’daki seçimler sonucu, bu ülkede bundan sonraki 10 yılların nasıl geçeceği belli olacak. Her ne şekilde olursa olsun bu süreci mutlaka ve mutlaka CHP başarmak zorundadır.  Bizler, yok sayılıyoruz. Devletin kapıları bize kapalı. Bizim çocuklarımız devlet kurumlarında görev alamıyorlar. Ekonomik boyutunu, özel sektörün duruşunu anlatmaya gerek yok. Herkes bir emir erine dönüştürülmüş durumda. Ülkenin üreten insanlara, emeği ile geleceğe güvenle bakmak isteyen insanların CHP’nin bu süreçte başarmasına sonsuz ihtiyacı var” dedi. 

 

“Ülkemizin itibarını çaldılar”

Uyanık’ın ardında konuşan Milletvekili Ceylan; “Çanakkaleliler merkezde ve Çanakkale’nin genelinde yaşam biçimlerine, Atatürk ilkelerine, Cumhuriyet’e sahip çıkmıştır. ‘Biz yaşam biçimimizden, Atatürkçülüğümüzden, Cumhuriyetçiliğimizden taviz vermek istemiyoruz’ demiştir ve bunu sandıkta en güzel şekilde göstermiştir. Ekonomik kriz o kadar yüksek seviyede ki, şu anda iktidar can çekişiyor ve krizden çıkış yolları arıyor. Ama bunu çözmeleri mümkün değil, bu bugünün değil, 17 yıldır süregelen iktidarlarının yaptıkları yanlış politikaların neticesi. Bir ülkenin tarımını düşününki yalnızca ithalatla ayakta kalabilsin. Tarım politikalarının temelini tanzim satış mağazaları oluştursun. Ülkemiz artık üretmez ülke konumuna geldi. Sanayicilerimiz artık üretmek istemiyor. Gelen hammadde dolarla geliyor ve tekrar sattığında maalesef pazar sorunları yaşıyor. Bu kötü gidiş ülkemizde işsizliği de üst seviyelere çıkarttı. 10 milyonu geçkin işsiz var ve bunların yüzde 30’u genç işsizler. Artık işsizlerimize iş bulamaz hale geldik. Eğitim sisteminden ne öğretmeni, ne velisi, ne de öğrencisi memnun. Bilim üretmesi gereken eğitim kurumları maalesef hemşeri akraba yerleştirme yeri haline geldi. Sağlık politikamız resmen duvara tosladı. Ülkemizde kanser hastaları ilaçlarını bulamıyorlar. Bu iktidar hepsinden önemlisi hukuku, adaleti bitirdi. Hiç kimse senin adalete güveni kalmadı. Bunun en canlı örneğini İstanbul seçimlerinde hep beraber görüyoruz. 4 oydan 3’ünde hiçbir şey yok bir tanesi iptal diliyor. Böyle bir şey olmaz bunu açıklayamıyorlar. Bu çaldıkları yalnızca İmamoğlu’nun oyu değildir. Ülkemizin itibarını çaldılar. Biz bu seçimde oylarımızı arttırarak İstanbul’u yeniden alacağız” dedi.  

“Bugün, Türkiye’nin verdiği mücadele demokrasi mücadelesi”

Son olarak konuşan Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Erkek; “Genel seçimler sürecini maalesef bitiremedik. 23 Haziran’da İstanbul’da yeniden kazanmak zorundayız. Yerel seçimlerde özellikle büyükşehirlerde başarılı ilçe belediye başkanlarımızı büyükşehir belediye başkanı yaptık. Şu anda Bursa dışında bütün büyükşehirlerde başarılı olduk. Bursa’da daha dikkatli olunsa orayı da kazanacaktı. Ankara’da, İstanbul’da birçok yerde birçok ilçe belediyesi olması ile övünen iktidar, bir tane başarılı büyükşehir belediye başkanı çıkartamadı. Referandumdan başlayan önemli bir süreç yaşıyoruz. Saha çalışmalarımız, siyasette kullandığımız dil, Türkiye’de demokrasiye inanan her kesimi bir araya getirmemiz. 31 Mart’taki başarının tesadüf olmadığını bize gösteriyor. Bugün, Türkiye’nin verdiği mücadele demokrasi mücadelesi. Önümüzdeki süreçte de tüm demokrasi güçleri ile ittifak yaptığımızı kesimlerle çalışmalarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğiz ve canlı tutacağız. Çanakkale’de merkezde büyük başarıya imza atıldı. Sevindiğimiz ve üzüldüğümüz İlçeler oldu. Daha çok çalışacağız Çanakkale’de de, Türkiye’de de öncelikli görevimiz yerel demokrasiyi test etmek, daha sonrada ülkeye demokrasiyi getirmek. 1950’den beri YSK Türkiye’de seçimler yapıyor. İlk kez böyle bir süreç yaşadık. Seçmenlerin evlerine polisler gönderildi. Polislere gerçeğe aykırı tutanaklar tutturuldu. YSK, bizzat İstanbul’da seçim sonucuna doğrudan müdahale etti. Hiçbir hukuksal gerekçe, sebep olmadığı halde. Her şeye rağmen bu ağır sorunlarımızı sandıkta çözmek zorundayız. Onun için 23 Haziran’da İstanbul iradesinin, demokrasinin kazanması bize çok büyük bir güç katacak. Onlar korku isteyecekler biz umut. Korkmalarının sebebi iktidarı kaybettiklerinde ne yapacaklarını bilmiyorlar.  O kadar çok yolsuzluğun içine battılar ki, bir yerel seçimde bile bu kadar büyük korku yaşanıyor. Sarayın duvarları arasında yaşayanlar halktan iyice korktular. ‘Artık karınlarını doyuruyoruz ama oy vermiyorlar’ noktasına geldiler. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında Cumhurbaşkanlığı makamında örtü olarak kullanarak otoriter bir sitemi yarattılar. Bu sistemin Türkiye’nin ağır sorunlarını çözebilmesi mümkün değildir. Bu bir sistem değil, bu tam bir sistemsizlik. CHP, 2018 Ağustos ayında krizin derinleşeceğini gördü ve ekonomik çözüm paketini kamuoyuna sundu. Maalesef IMF’ye gitmek zorunda kalacaklar. Çünkü Türkiye’nin kısa vadede yaklaşık 200 milyar dolar bir parayı bulması gerekiyor. Bugün Türkiye borçlarının faizini ödeyebilmek için borç arıyor. Çok ağır bir tablo Türkiye’yi bekliyor. İşsizlik, yoksulluk büyüyecek. Türkiye’de her 3 çocuktan biri şiddetli yoksulluk çekiyor. Vatandaş geçim derdinde, birileri şahsi ikballeri için seçim derdinde. Korksalar da 2023’ü Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında biz yenden Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandırmak için çağdaş uygarlık düzeyinde ilerlemeye iktidarımız ile devam edeceğiz. Çocuklarımızın geleceği için bunu yapmak zorundayız. Çanakkale’de de herkes önemli mücadeleler veriyor. Kazdağlarını, tarımımızı, havamızı, toprağımızı, suyumuzu korumak için termik santrallere, altın madenciliğine karşı ciddi mücadeleler veriyoruz ama iktidar sahipleri maalesef uluslararası şirketlere karşı boğun eğmek zorunda kalıyorlar. İktidar sahipleri Çanakkale’de Çanakkale’nin havasını, suyunu, doğasını korumuyorlar. Tam aksine, Çanakkale’nin geleceğini karartacak projelere destek veriyorlar. İstanbul içinde çalışmalarımız yapıyoruz. İstanbul’da 2 bine yakın bina var. Her okulda bina sorumlusu olarak en az iki avukatımız olacak. Ağırlıklı olarak İstanbul ve Ankara barosu avukat arkadaşlarımız olacak. Sandık kurulu üyesi olarak seçim deneyimli üyelerimiz görev alacak. Bizlerde orada olacağız. İstanbul’da sandıklara mutlaka ve mutlaka sahip çıkacağız. Bunu başarmak zorundayız” dedi. 

(Eren Aşnaz)