“Gencecik insanlarımızı kaybettik” diyen Gökhan, “Bunların hepsi bizim insanımız. Nereli olduğu, ne olduğu önemli değil. Onlar gencecik bir insan. Bizim toplumumuz böyle bir toplum değildi. Bu toplumu yozlaştıran nedenleri irdelememiz lazım. Niye böyle oldu? Niye kadınlarımıza karşı saldırgan bir hal içersine girdik? Niçin gençlerimizi öldürür hale geldik? Benim görüşüm şöyle; her akşam televizyonu açtığımızda, bu ülkenin en başındakiyle, devamlı bir savaş halindeyse, bir söylem savaşı, bir şiddet, bir aşağılama savaşı içindeyse, insanları tehdit noktasındaysa, Merkez Bankasını vatan haini ilan edebiliyorsa, o zaman toplumun diğer kesimlerinin kızgın, hınçlı olmaması düşünülemez” ifadelerini kullandı.
Gökhan ayrıca, “Elbette ki, başka konular da var. Öldürenlere, kadına yönelik şiddete sessiz kalanlar da var. Hatta kadın cinayetlerine kılıf uyduranlar var. Yazıktır günahtır. İçim yanıyor. Daha niceleri var. Ölmeyenler, yaralananlar aşağılananlar var. Bu ülke böyle bir gerilimi hak etmiyor. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok. Bir ülkenin yöneticilerinin sürekli olarak birilerini harladığını Afrika ülkelerinde bile göremeyiz. Bunun sonunun `hayırlara vesile` olamayacağını bilmemiz lazım. Özellikle milletvekilleri, üst düzey yöneticiler, valiler, ağızlarından ne çıktığının farkında olmalılar. Yani cumhuriyeti bir reklam arası olarak nitelendirenler, İnönü`yü `Bizans kahpeliği` ile niteleyenler, ona ben sıfat da bulamıyorum. Bütün bunları biriktirdiğiniz zaman bu gençlerin sonunu hazırlıyoruz. Üzülüyoruz, inşallah kentimizde böyle şeylerle karşı karşıya gelmeyiz” diyerek tepkisini gösterdi.