"Bu karar hukuka aykırı!"

826
Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu`nun 16 Mayıs tarihli sokağa çıkma kısıtlaması başlıklı kararının sosyal yaşam alanlarının halkın kullanımına kapatılmasını içiren ilgili maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açıldı. Çanakkale Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Avukat Erdal Gezen, tarafından açılan davada, kademeli normalleşme tedbirleri kapsamında alınan ve "İlimiz merkezi ve Kepez Belediyesi mücavir alanlarındaki tüm sahil bantları (Kordon, İskele meydanı, Yeni Kordon, Kepez Sahil bandı, Güzelyalı sahil bandı, Dardanos sahil bandı) ile park ve bahçelerde (Özgürlük Parkı ve Halk Bahçesi dahil) teması ve yoğunluğu önlemek için 1 Haziran 2021 saat 05:00 `a kadar vatandaş girişlerinin kapalı kalmasına devam etmesi kararı alınmıştır" ifadesinin yer aldığı maddenin hukuka uygun olmadığına vurgu yapıldı. 
"Halk dar cadde ve sokaklara sıkıştırıldı"
Gezen, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamasında; "Çanakkale Belediyesi mücavir alan sınırları içinde kalan Kordon, İskele Meydanı, Yeni Kordon, Güzelyalı Köyü ve Dardanos mevkii ile Kepez Beldesi gibi uzun ve geniş sahil şeritlerine, aynı zamanda vatandaşların sosyal mesafe kriterlerine kolaylıkla riayet edebilecekleri Halk Bahçesi, Özgürlük Parkı gibi birçok park ve toplanma alanlarına sahiptir. Hukuka aykırı olduğunu düşündüğüm karar neticesinde Çanakkale kent halkının yaşam alanları sınırlanmış, şehir halkını sosyal mesafenin korunamadığı dar cadde ve sokaklarda sıkışmaya mahkum edilmiştir. Çanakkale Merkezinde eski kordon olarak bilinen alanın kapatılmasıyla Esenler ve Cevatpaşa mahallelerinden kent merkezine gitmek zorunda olan vatandaşlarımız genellikle Kayserili Ahmet Paşa Caddesini kullanmaktadırlar. Bilindiği üzere Çanakkale Valiliği`nin de bulunduğu caddenin büyük bir bölümü yayaların yürüyebilmesi adına oldukça dar bir alana sahiptir. Yürüyüş sırasında birbirlerine son derece yakın olarak geçen ve istemsizce temasta bulunmak zorunda kalan vatandaşlarımız bu durumdan oldukça tedirginlik duymaktadır.Vatandaşların temas ve mesafe riski bulunmadan yürüyecekleri sahil bandının yasak kapsamında olması vatandaşları dar caddeleri kullanmakta çaresiz bırakmıştır. Bu durum açıkça pandemi önlemleri ile çelişmektedir" dedi. 
"Karar vericiler tutarlı ve öngörülü olmak zorundadırlar"
Gezen, "Salgınla mücadelenin başladığı tarihten bu yana, tam kapanmanın olmadığı kısmi ve süreli sokağa çıkma yasakları vatandaşı ekonomik ve sosyal kaygılarla dışarı çıkmaya mecbur bırakırken alınan tedbirler insanları kalabalık ve bulaşın çok daha riskli olduğu ortamlarda toplanmaya itmiş, bunların sonucunda şehrimiz Türkiye`de nüfusuna oranla en çok korona vakası bulunan il olmuştur. Kent halkı salgınla mücadelede amacından uzak tedbirler neticesinde psikolojik ve ekonomik olarak zorluklar yaşamaktadır. Alışveriş merkezlerinin ve bunlara ait açık alanların yasak kapsamı dışında olmasına rağmen halkın ücretsiz ve özgürce faydalanabileceği,vakit geçireceği, daha geniş yürüme ve dinlenme alanlarının bulunduğu, her türlü çevrelenmiş ve kapatılmış bölümden uzak sahil kenarı, park, ve bahçelerin kapalı olmasının izah edilir bir yanı bulunmamaktadır.Çanakkale halkının buluşma ve sosyalleşme alanının sadece alışveriş merkezleri ve cadde, sokaklarla sınırlandırılmasının buralardaki insan yoğunluğunu arttıracağı açıkça görülmektedir. Karar vericiler tedbirlerin alınması aşamasında tutarlı ve öngörülü olmak zorundadırlar. Alışveriş merkezlerinin açık alanlarında vakit geçirilmesinin bulaşın yayılma hızına etki etmeyeceği düşünülürken, şehrin farklı yerlerinde bulunan toplanma yerlerinin korona virüsün yayılma noktası olarak düşünülmesi ne mantık ne de hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilebilir. Bu durum salgınla mücadelenin amacına ters düşmektedir" dedi. 
"Alınan karar açıkça hukuka aykırıdır"
"Bu durum hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan ölçülülük ilkesiyle ters düşmektedir" diyen Gezen, "Anayasanın 13. maddesinde belirtildiği üzere "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz." Alınan bu kararın gayet açık bir şekilde hukuka uygunluğu bulunmamaktadır. Temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlandırılabileceği Anayasamızda hüküm altına alınmış böyle bir yasaklama anayasanın sözüyle ve özüyle bağdaşmamaktadır" dedi. 
 
"Telafisi güç zararlara neden olacaktır"
Gezen, açıklamasını, "Anayasanın 13.md gereği temel hak hürriyetlerin sınırlandırılması yöntemine ve İl Hıfzıssıhha Kanununun 72/1 ve 72/7 maddelerinin lafzına aykırı kurulun yetkisi dışında aldığı bu kararın 1 Haziran 2021 tarihinde sonlanacak olması Çanakkale halkının bu süre sonuna kadar yasaklanan yerlere girememesi vatandaşın temel hak ve hürriyetlerinin açıkça ihlali niteliğinde olup bir çok açıdan telafisi güç zararların doğmasına neden olacaktır. Yaşamını ve avukatlık mesleğini uzun yıllardır Çanakkale`de sürdürmekteyim. Ayrıca Çanakkale Belediye Meclis üyesi olarak görev yapmakta olmam nedeniyle de kentimize, halkımıza karşı sorumluluklar üstlenmiş bulunmaktayım. Bu nedenlerle davalı idarenin savunması beklenmeksizin ivedi olarak yürütmenin durdurulma kararının verilerek iptali istenen karar maddesinde tanımlanan yerlerin halka açılmasına ve haksız kararın iptaline karar verilmesini sayın mahkemenizden talep etmekteyim" dedi.
(Seçkin Sağlam) 
Paylaş