Bu kaçıncı acı?

Her facianın ardından “bu son” diyen iktidarların, “Yeni düzenleme yapacağız, kanun çıkaracağız, iş ve işçi güvenliğini sağlayacağız” ifadeleri ile ektikleri umutlar, yeni facialarla yok oluyor. Her maden faciası ve katliamı, bir sonrakine engel olamadığı gibi, kendisinden önceki facialardan ders alınmasını da sağlayamıyor.

587
Hep “İstatistik” içinde yer alan maden faciaları, o istatistik içinde sadece “kazaları” ve ölümleri barındırmaktan öte geçmezken, AKP iktidarı da dahil olmak üzere, kendinden önceki tüm iktidarlar, maden facialarına engel olamayarak, ölümü bu işin “fıtratı” haline getirdiler. Maden işçileri, 5-10`ar ölürken, dökülen gözyaşları ve verilen sözler ise ciddiyetini tamamen yitirdi.
 
1941 yılından bu yana 3 binden fazla işçinin maden facialarında hayatını kaybettiği ileri sürülürken, 100 binden fazla insanın ise yaralandığı “istatistikler” içinde yer aldı. Madenlerde en çok görülen kaza sebepleri ise grizu patlaması, göçük ve yangınlar olurken, Türkiye, en çok maden faciasının yaşandığı ülkelerden biri. Zonguldak faciaların yaşandığı illerin başında gelirken, 13 Mayıs tarihinde Soma`da yaşanan facia ise Türkiye`nin en büyük maden kazası olarak kayıtlara geçti.
 
Soma`nın halkın yüreğindeki sıcaklığı daha soğumadan bu kez de Karaman`ın Ermenek ilçesinde meydana gelen faciada ise maden, 18 yurttaşımızı esir aldı. Salı günü meydana gelen kazada su baskını ile madende mahsur kalan yurttaşlar halen kurtarılamazken, maden şirketinin “doğal afet” dediği faciadaki yurttaşlar için Enerji Bakanı Taner Yıldız, dün sabah saatlerinde “Umudumız azalıyor” dedi. Soma`dan ders almadığı görülen AKP hükümetinin, Karaman`da aldığı ders merak edilirken, acılı aileler, “Bu kaçıncı acı?” diyerek isyan ettiler....
Paylaş