Bir yanda toplumsal olaylar konusunda duyarlı bir bilim insanı olarak tavrını koyan,diğer yanda üniversitelerdeki özgürlük kavramını dahi anlamaktan yoksun bir rektörün güvenlik güçleri vasıtasıyla engelleme girişiminde bulunan tavrı nedeniyle; üniversitenin iki farklı öğretim üyesinin yaklaşımını yaşarak gördük.
Yaşadıklarımız itibarıyla, ÇOMÜ yönetiminin hızla demokrasi ve özgürlükler alanından uzaklaştığını, siyasal vizyon üzerine oturmuş, kendisi gibi düşünmeyen herkesi ötekileştirdiği cezalandırdığı uygulamaların yön verdiği bir pratik içersinde olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıktı.
Yaşanılan bu süreçte Prof. Dr. Telat Koç’un vermiş olduğu demokrasi dersinden öğrenilmesi gerekli çok şey var, tabiî ki anlamak isteyene.
Prof. Dr. Telat Koç’un ; “Ama görüyoruz ki arkadaşlarımızı gergin. Benim tavsiyem gerilmesinler, rahat olsunlar, dostça bir ortamdalar. Biz dostluklarımızla onların her zaman yanındayız. Biz bu süreçten keyif alıyoruz, çünkü demokrasi böyle gelişiyor. Arkadaşlarımız da bu demokrasi sürecinin işlemesinden keyif alsınlar” bu sözleri çok anlamlı.
Telat Koç demokrasiyi içselleştirmiş bir bilinç ile demokratik hakların kullanılmasının engellenmesi girişimine karşı dahi olgunluk ile hareket ederken üniversitenin bazı tetikçilerinin kendisi hakkındaki karalamalarını da artık çok olağan olarak karşılıyorum.
Bu karanlık ve kiralık kalemler, olgular ve nesnel gelişmeler bazında olaylara yaklaşmadıkları için söylediklerinin kıymeti harbiyesi yoktur.
Yapmış oldukları tek şey “çamur at, izi kalsın” türünde zavallı ve seviyesiz bazı karalamalardır.
Böyle yaptıkça kendi seviyelerini de ortaya koymaktadırlar.
Bu karalama çabaları ile gerçeklerin halka ulaşmasını hiçbir zaman engelleyemeyeceklerdir.
Telat Koç gibi bilim insanları olduğu sürece gerçekler her zaman kazanacaktır bu böyle biline.
Telat Koç ve birlikte olduğu duyarlı diğer bilim insanlarının , öğrencilerinin Çanakkale halkı her zaman destekçisi olmuştur ve olacaktır.
Rektörün göstermiş olduğu anti demokratik bu tavır, kentin hafızasında yeni bir saygısızlık örneği olarak yer almıştır.
Kent hafızasında ÇOMÜ yönetiminin izleri her geçen gün daha da olumsuzlaşarak yoğunlaşmakatdır.
Bu konuya ilişkin sizler ile çok şey paylaştım.
Böyle bir gelişimi yaşamaktan da ayrıca son derece mutsuzum.
Bir üniversite kenti olma hedefi olan Çanakkale açısından ne yazık ki bu durum son derece üzücüdür.
Bu olumsuzluğun bir an önce telafi edilmesi konusunda herkesin duyarlı olması gerekmektedir.
Temennim; yeni eğitim yılına yeni bir başlangıç yapılması noktasında olup,demokratik hakların özgürce kullanıldığı kimsenin ötekileştirilmediği , düşüncelerinden dolayı cezalandırılma yoluna gidilmediği, kentin dinamikleri ile birleşmiş, kentin sorunlarına bilimsel çözümler üreten bir üniversite kültürünün yaşam bulması.
Gerçekleştirmek çok mu zor ?