"Bizler, tarımsal alanlarımıza gözümüz gibi bakmaktayız"
ÇOMÜ’nün ev sahipliğinde 8’nci Uluslararası Ekoloji ve Çevre Sorunları Sempozyumu başladı. Ekoloji ve çevre sorunları ile ilgili araştırma ve bildirilerin sunulacağı, çevre koruma bilincine ve sürdürülebilir bir çevre konularına katkı sağlaması planlanan sempozyum, 4-7 Ekim tarihleri arasında olmak üzere 3 gün sürecek. ÇOMÜ Troia Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyum açılışına Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, ÇOMÜ Rektör Vekili Ahmet Erdem, İl Emniyet Müdürü Celal Sel ile ekoloji ve çevre konusunda uzmanlar katıldı. Büyümekte olan Çanakkale’de yer altı ve yer üstü zenginliklerinin birçok Sanayi dalını karşıladığını belirten Rektör Vekili Erdem; “Karabiga’da termik santraller kurulmak isteniyor. Zenginlik istiyoruz, Kaz Dağları’nda altın madenciliği karşımıza çıkıyor. Teknoloji istiyoruz Biga’da metal madenciliği karşımıza çıkıyor. Rüzgar alan bir yerdeyiz ve Çanakkale’nin her yerinde rüzgar değirmenleri görebiliyorsunuz” dedi. Çanakkale’nin bir tarım sahası olduğu ve tarım ile çevrenini korunmasına yönelik sempozyumu önemine vurgu yapan Vali Tavlı ise konuşmasında; “Hem kültürümüze, hem tarımsal alanımıza bizler gözümüz gibi bakmaktayız. Çanakkale Valisi olarak İl Toprak Kurulumuzun Başkanıyım. Özellikle yapılacak projede tarımı ilgilendiren, tarımsal havzaları ilgilendiren konular gelmekte. Burada STK temsilcisi üyeler ve birlikte kurul arkadaşlarımız ile hassasiyetli davranmaktayız” dedi.
“Zenginlik istiyoruz Kaz Dağları karşımıza çıkıyor”
Çanakkale’nin her sanayi dalına uygun yer altı ve üstü zenginlikleri olan bir kent olduğunu ifade eden Rektör vekili Erdem; “Çanakkale’miz güneyde Kaz Dağları’ndan başlıyor. Kuzeyde Gelibolu ve Trakya’ya kadar uzanıyor. Yemyeşil, bitki örtüsü ve masmavi denizi, tertemiz havası ile Türkiye’mizin en nadide yerlerinden biri olduğunu fark edeceksiniz. Muhteşem zenginliğinin yanında hepinizin bildiği bir tarih zenginliği var. Sadece Türkiye değil, bütün Çanakkale’miz büyüyor ve güçleniyor. Hepimiz güç ve sanayi istiyoruz. Sanayi dediğimizde karşımıza elektrik enerjisi ihtiyacı çıkıyor. Tabii ki en pratik yol olarak bakılan durum termik santraller. Karabiga’da termik santraller kurulmak isteniyor. Zenginlik istiyoruz, Kaz Dağları’nda altın madenciliği karşımıza çıkıyor. Teknoloji istiyoruz Biga’da metal madenciliği karşımıza çıkıyor. Rüzgar alan bir yerdeyiz ve Çanakkale’nin her yerinde rüzgar değirmenleri görebiliyorsunuz. Öte yandan şehrin içinde de büyüyen bir nüfusla trafik ve çevre sorunları giderek büyüyor. Bu çevre ve ekolojik sorunlar buraya gelen uzmanlarımız tarafından görüşülecek. Dolayısı ile bu çok önemli ve ciddi bir program. Bu sempozyuma ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
“Çanakkale bir tarım şehridir”
Çanakkale’nin tarım kenti olduğu aynı zamanda yer altı ve yerüstü zenginliklerin uyum içerisinde kullanılması gerektiğini ifade eden Vali Tavlı; “Yaklaşık bir yıl süren bir çalışmanın sonucunu burada sürecek olan 4 günlük sempozyumda göreceğiz. Çanakkale’miz boğazın iki kıyısında yer altı ve üstü güzellikleri ile cennetten bir köşe. Bugün baktığınızda Çanakkale ilimizde tarımsal zenginlik, turizm zenginliği var. Bir taraftan da yer altı zenginliklerini derlendirdiğimiz güçlü bir sanayimiz var. Bizler yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Bu nedenle insan olarak bedenimizin kıymetini bildiğimiz gibi, doğamızın da kıymetini biliriz, doğamıza ve çevremize önem veririz. Bugün tarım sektörüne baktığımızda fındık ve çayın dışında aklınıza gelen her türlü meyve sebze Çanakkale ilimizde üretilmektedir. Çanakkale bir tarım şehridir. Çanakkale’de kültürel zenginlikler vardır. Bu kültürel zenginlikleri koruyacak kültürel sit alanlarımız vardır. Ama bunun yanında tarımsal sit alanlarımız ve tarımsal havzalarımız vardır. Hem kültürümüze, hem tarımsal alanımıza bizler gözümüz gibi bakmaktayız. Gıda Tarım, Çevre şehircilik Bakanlığımız v üniversitemiz olmak üzere tarımsal çevre ile uyumlu çalışmalar yapılmaktadır. Çanakkale Valisi olarak İl Toprak Kurulumuzun Başkanıyım. Özellikle yapılacak projede tarımı ilgilendiren, tarımsal havzaları ilgilendiren konular gelmekte. Burada STK olan üyeler ve birlikte kurul arkadaşlarımız ile hassasiyetli davranmaktayız. Biz istiyoruz ki yer altı ve yerüstü zenginliklerimizi doğal ve uyumlu bir şekilde kullanalım. Bunun üzerine çalışmalarımıza yoğunlaşmakta ve doğamıza, çevrenize sahip çıkmaktayız” dedi.
(Eren Aşnaz)