Binlerce görevli sorgusuz ihraç edildi

627

 Birleşik Kamu İş Çanakkale Temsilciliği tarafından son çıkan KHK’lar ile ilgili açıklama yapıldı. KHK’lar ile ilgili yapılan ihraçların eleştirildiği açıklamada;  “Gece yarısı çıkarılan iki yeni OHAL KHK’sı ile yine binlerce kamu emekçisi, sorgusuz-sualsiz kamu görevinden ihraç edildi. İhraç edilenlerin içinde üst düzey bürokratlar, vali yardımcıları, kaymakamlar, generaller var. Bu KHK’larla ilgili ciddi kaygılarımız var: Gerçekten bir generalin, kaymakamın terör iltisaklı olduğunu yeni mi öğreniyorsunuz? Devlet memurları kanununa ya da bürokratların kendi özel kanunlarına uygun bir disiplin soruşturması açılmasına, ilgiliye Savunma Hakkı’nın sağlanmasına, delillerin gösterilmesine ve ikame edilmesine engel hangi olağanüstü hal koşulları kalmıştır? Neden KHK ihracı? Ve iki önemli alanda anti demokratik ve hukuk dışı uygulamaların ‘kararname’ biçiminde oluşturulduğunu görmekteyiz. Birincisi, tutuklu ve hükümlülere tek tip elbise dayatmasıdır. Bu dayatmanın çağdaş hukuk sistemlerinde aşıldığını bilmekteyiz. Üstelik tutuklular için daha da büyük bir hak ihlali vardır, zira henüz masumiyet karinesinin korunduğu, yargılama aşamasının sürdüğü bir evrede, tutuklular hem psikolojik, hem sosyal, hem de siyasal olarak damgalanmış, örselenmiş, hem de hüküm olmaksızın ifşa edilmiş olacaklardır. İkinci ve daha korkunç olanı ise resmî bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılmasına katılan sivil kişilerin de hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmayacağının düzenlenmesidir. Hukuk ve yasa dışı yapıların cinayetlerine, yargısız infazlarına açıkça zemin hazırlayan böyle bir düzenlemenin benzerini, 12 Eylül faşist darbecilerine getirilen 15’inci Madde dokunulmazlığında görmüştük. Ancak o madde bile sivil yapıları hukuktan bağışık tutmuyordu. Böyle bir düzenlemeyle sokaklar da yurttaşlarımızın can güvenliği kalmaz, yasa dışı yapılar koruma görür, herkes kendi hukukunu uygulamaya başlar ve her yasal/yasa dışı güç odağı kendi terör tanımlamasını yaparak kendisi gibi düşünmeyenler için tehdit oluşturur.  Çağdaş hukuk devleti kavramında böylesi bir ‘çok hukukluluk’ böylesi bir ‘hukuktan azad’lılık kabul edilebilir mi? Devletin kolluk güçlerinin dahi zaman zaman muhalif ile suçlu arasındaki ayrımı yapamadığı hukuk dışı uygulamalarına tanık oluyoruz. Bu kolluğun güç kullanma yetkisinin hem de sınırsızca sivillere devredilmesi düşünülebilir mi? Bu KHK’ların bir hukuk devletine uygun olması bahis dahi edilemez. Bu sınırsızlıkta bir KHK’yı Anayasa Mahkemesi mutlaka incelemeli ve iptal etmelidir. Kaldı ki 30 gün içerisinde yasama ile taçlandırılması zorunlu olan bu KHK’lar ‘Milli İrade’ vurgusunun kurumsal öznesi olan TBMM’den de kaçırılmaktadır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; demokrasi ve hukuk dışı her türlü uygulamalara karşı demokratik ve meşru zeminde mücadele etmeye kararlıyız” denildi.

(Haber Merkezi)
Paylaş