"Belediyeler şirket değildir, şirket gibi yönetilmemesi lazım"

1776
Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek ve Merkez İlçe yönetim kurulu üyeleri tarafından gazetemize ziyaret gerçekleştirildi. Ölçek, ziyaretin ardından kendisine yöneltilen soruları samimiyetle cevapladı. Gerçekleştirdiğimiz söyleşide kongre sonrası gelişen süreci ve Ak Parti Merkez İlçe yönetimi olarak gerçekleştirdikleri çalışmaları anlatan Ölçek, devamla Çanakkale Belediyesi`ne eleştirilerde bulundu. Pandemide evlerinde sıcak yemek yiyemeyen insanlar olduğunu, işini kaybeden insanlar olduğunu dile getiren Ölçek, "Bunların derdini çözen adam belediye başkanı olmalı" dedi. Ak Parti il yönetimiyle merkez ilçe yönetiminin ilişkilerini de anlatan Ölçek, son olarak Terzioğlu Vakfı tarafından yeni kurulan iş hanına `Dede Musa` ismi konulmasını da değerlendirdi... 
 
Kongreler süreci bitti. Yeni dönemde neler yaptınız? Nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?
"4 Ekim 2020 Merkez İlçe tarihinde ve Ak Parti`nin Çanakkale`deki siyasi hayatında önemli bir tarih oldu. Şu ana kadar olmayan birlik ve beraberlik içerisindeydik. Herkesin kenetlendiği milletvekillerimizde, il başkanımıza ve tüm örgütlerimize hem belediye meclis üyesi hem il genele kadar herkesin kenetlendiği bir seçim oldu. Dolayısıyla bana bu kadar teveccüh gösteren bütün siyasi yandaşlarıma, arkadaşlarıma, büyüklerime teşekkür ediyorum. Daha öncesinde buçuk senelik bir görevim oldu. Belli bir tecrübe ve birikimim oluştu. Bu dönemde bunları yansımalarını sahada görüyorsunuz, görmeye başlıyorsunuz, göreceksiniz de... Şu anda yanımda olan Özhan kardeşim ve İshan kardeşim de yönetim kurulumuzun kıymetli üyeleri. Yönetimime çok güveniyorum. Çok tecrübeli bir ekibimiz var. Hepsi kendi branşlarında, kendi iş alanlarında kendilerini ispatlamış insanlar. O yüzden gücümüzü buradan almak da beni çok mutlu edecek. Bu süreç boyunca genel merkezimizin başlattığı üye kampanyamız vardı. Ciddi bir üye kaydı yaptık. Pandemi başlar başlamaz da öncelikle sokağa çıkma yasağı olan tüm 65 yaş üstü büyüklerimizi aradık hatırlarını sorduk. İhtiyaçlarını giderdik, taleplerini aldık. Siyasetçinin asıl malzemesi insan ya biz de doğum günlerinde arıyoruz, soruyoruz... Bir sempati oluşuyor. Yeni yaptığımız üyeleri de bu süreçte tekrar aradık. Partimizle ilgili, devletimizle ilgili ya da bir isteğiniz var mı diye sürekli bir iletişim halindeyiz. Bunu hem sosyal medyada hem basın mensubu arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Görevimizi büyük bir şevkle ve istekle yapmaya devam ediyoruz. Güzel başladı. Önemli olan her şeyin sonunu iyi getirmektir. El birliğiyle Çanakkale yapılması gereken her şeyin en iyisini yapmayı düşünüyoruz. Sonu da iyi olacak inşallah."
Çanakkale belediyesinde uzun yıllardır sosyal demokrat yönetim anlayışı hâkim. Bunu değiştirmek için çalışmalarınız var mı? Ya da ne gibi çalışmalarınız olacak?
"Biz hiç yapılanı yapmayacağız. İnsanları ötekileştirmemek lazım. İnsanların siyasi fikirleri farklı olabilir. O başka bir şey. Hükümetler gelir hükümetler gider. Ama belediye hizmetleri böyle değildir. Beşeriyet merkezli yönetim tarzıdır. İnsanlar kime güvenirse ona oy verirler. Biz şimdi bununla ilgili hiç karşı tarafı eleştirmeyeceğiz. Romanlar, filmler, senaryolar çıkar ama bunları hepsini es geçiyoruz. Bunları herkes biliyor zaten, bunu söylemeye gerek yok. Ama şunu söylüyoruz ki biz insana dokunan, ihtiyaçlarını önceleyen, ezilmişin yanında olan... Bakın pandemide evlerinde sıcak yemek yiyemeyen insanlar var. Ekmeğinden, işinden gücünden olan insanlar var. Bunların derdini çözen adam belediye başkanı olmalı. Eğer sen yatağa girdiğinde huzurlu bir şekilde bu gece deprem olmasın, aman bir şey olmasın diye olanı koruyaraktan gidersen zaten sen bunu koruyamazsın. Eğer sen bir gün bir koltuğu korumaya başlarsan o koltuğu er geç mutlaka kaybedersin. Üzerine koymazsan kaybedersin. Dolayısıyla milleti bunu anlatacağız. Otopark sorunu var mı? Çözüldü mü? Mimari sorunlar çözüldü mü? Trafik sorunu çözüldü mü? Pandemide belediye hiçbir yerde yok. Evsiz insanlar var. Doğalgazı ödeyemeyen insanlar var. Belediye olarak benim bin tane gayrimenkulüm olmuş, zengin belediye olmuşum, gün gelmiş bunları satmamış paraya çevirmemişim. O insanlar orada aç kalmış, doğalgazını ödeyememiş, evine ekmek girmemiş... Sonra biz zengin belediyeyiz. Hiç taş üzerine taş koymamışın ama benim milyonlarca değerinde gayrimenkulüm olmuş bu neye yarar? Kimseye yaramaz ki. Bu iyi belediyecilik tarzı değil. Belediyeler şirket değildir, şirket gibi yönetilmemesi lazım. İnsan odaklı yönetilmesi lazım. İnsanların ihtiyaçlarını öncelemesi lazım. Geçen Biz belediye meclisine bununla ilgili yetki verdik. Belli bir gayrimenkulü satın nakde çevirin ihtiyaçlarınızı görün dedik. Ama 47 milyon lira para merkezdeki inşaat için boşa harcandı. Şimdi ikinci bir ihaleye çıktı. Oraya yine iller bankasından para gelecek. O inşaatı yapacağız. Yahu üzerine koymazsak bu iş olmaz ki..."
 
"Vatandaş mutlaka bunun hesabını sormalı"
"Benim bildiğim kadarıyla ciddi sayıda gayrimenkul sayısı var. Satalım bunları. Nakde çevirelim. İnsanların evine sıcak yemek girsin. İhtiyaçlarını giderelim. Her şeyi devletten beklemeyelim. En zoru da bir insana bir şeyi zorla yaptırmak. Devlet olarak tüm kurumlarımızla sahadasın. Sağlık Bakanlığından, Milli Eğitime kadar... Tüm kamu kurumları... Ama birazcık da yerelde yerel gücü arkamızda hissetmek istiyoruz. Hepimiz Çanakkale`de paydaşız. Dolayısıyla burada ısrarla söylüyorum, siyaset yapmaksızın, gerçeklik olsun diye söylüyorum belediye bırakın normal bir günde, pandemide üzerine düşen görevleri maalesef yerine getirmiyor. Koltuğu korumak için her türlü siyasi yola girerekten bunu kazanç görüyorlar. Vatandaş mutlaka bunun hesabını sormalı."
 
Aklınızda bir belediye başkanı adayı var mı?
"Çok erken bir tarih ama neticede bu seçimi biz organize edeceğiz. Merkez ilçe yönetimi olarak arkadaşlarla bunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Algıda seçicilik diye bir olay var. Kahveye girdiğim zaman, bir ortama girdiğim zaman arkadaşlar buna birkaç defa şahit oldular... Diyorum ki bu arkadaştan iyi bir belediye meclis üyesi olur, bu arkadaştan iyi bir il genel meclis üyesi olur, bundan yönetici olur... Herkese bu şekilde bakıyoruz. Ama hep aynı kadrolarla hep dar kadrolarla değil. Belki şu ana kadar hiç partiyle alakası olmayan, hiç siyasetle alakası olmayan insanları siyasete sokarak bu işlere gireceğiz. O kısık dar kadrolara bulaşmayacağız. İşi büyüteceğiz. İnsanlara değeceğiz. Yeni yeni insanları siyasete katacağız."
 
"İstikrarı sağladık"
"Benim iş hayatımda da, aile hayatımda da, siyasi hayatımda da en üzerinde durduğum şeylerden bir tanesi istikrar. Eğer bir sistem kuruluyorsa ve bir sistem yürüyorsa bundan iyi netice alırsınız. Doğru insanlarla, doğru işler kurarak netice alırsınız. Merkez ilçede bu istikrarı sağladık. "
 
İl yönetimiyle aranız nasıl?
"Gayet güzel, çok güzel görüşüyoruz. Çanakkale`nin tüm dinamikleri beraberiz. Zaten herkes çalışmayı çok seviyor. Merkez ilçe yönetimleri ya da ilçe yönetimleri aslında sorumlu olduğu bölgenin istikrarıdır. Patinin, hükümetin hizmetkarı gibi çalışırlar. Dolayısıyla biz zaten bunu seve seve yapıyoruz. Öncelikle vatandaşla ilişkileriniz iyi olacak, ekibinizle ilişkileriniz iyi olacak, partinizin diğer dinamikleriyle ilişkileriniz iyi olacaksınız, tabi ki kamuoyuyla bu birlikteliği yürütmek zorundasınız. Biz bunu yaptığımızı düşünüyoruz. Elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Merkez ilçe biraz da siyasetin mutfağıdır. Bütün yolların buradan geçmesi lazım. Pişmesi lazım derler ya merkez ilçeyi bunun için iyi bir okul gibi düşünelim."
 
"Bu vakfın kıymetini bilmek lazım"
"Terzioğlu Vakfı tüzüğüne göre, vakıf tarafından yeni kurulan yerlere "Akif Terzioğlu"ndan başka bir isim konulmaması maddesi yer alıyor. Vakıf tarafından yeni kurulan iş hanına `Dede Musa` ismi konulmuş ve bu konu Çanakkale kamuoyunda tepki görmüştü. Bu konu hakkında sorulan soru üzerine değerlendirmede bulunan Ölçek şunları söyledi; "Bu basına yansıyınca haberim oldu. Sizin gazetenizde manşette gördüm. Vakıfın sözleşmesinde böyle bir hüküm varsa onu uygulamak lazım. Buna dikkat etmek lazım. Bunlar Çanakkale`nin değerleridir. Özellikle bu aile Çanakkale`de en önemli vakıftır. Ben de biliyorum, bizim de paydaşlarımızdandır. Sık sık paslaştığımız, görüştüğümüz vakıflardan biridir. Eğitim hayatına Çanakkale`de büyük katkılar sağlamıştır. Bu tür müesseselere saygı duymak lazım. Vakıfların ömürleri devletlerden çok olmuştur. Dolayısıyla bu vakfın kıymetini bilmek lazım. "
(Atakan Alkış)
Paylaş