İYİ Parti Çanakkale Belediye Başkan Adayı Burak Kunt; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle, Çanakkale’de aktif olarak görev alan basın mensupları ile bir araya geldi. Kahvaltılı basın toplantısına; İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, İYİ Parti Çanakkale Belediye Başkan Adayı Burak Kunt, İYİ Parti Çanakkale İl Başkanı Selahattin Yıldızlar, İlçe Başkanı Emirhan Şahbaz, Belediye Meclis Üyesi Didem Güner, partililer ve basın mensupları katılım sağladı. Toplantıda birer konuşma yapan Kunt ve Uz, yaklaşan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunarak, seçim çalışmalarından ve projelerinden bahsetti.
Geçtiğimiz günlerde; Çanakkale Belediyesi tarafından, şehirde neden raylı sistem yapılamayacağı kamuoyuna sunulmuştu. Belediyeden yapılan açıklamada, Çanakkale’nin taşıması gereken yolcu sayısının yetersiz kalındığı ifade edilmişti. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kunt, rapordaki rakamların taşınacağını iddia ederek, kurulacak olarak hattın, ana aktarma hattı olacağını söyledi. Kunt, “Bundan sonra Esenler’den Kepez’e gitmek istiyorsanız, otobüse binip de saatlerce gitmeyeceksiniz, Esenler’de otobüs sizi elektrikli hatta getirecek, o hatta sizi trafiğin en yoğun olduğu Atatürk, Troya ve İnönü Caddesi’ndeki trafiğe takılmadan, sizi öbür tarafa taşıyacak. Tramvay bunu 13 dakikada yapıyor, elektrikli otobüs ise 10 dakikada… Elektrikli otobüs daha hızlı ama neden tramvay diyoruz. Tramvay, 300 kişi taşıyor. 300 kişi taşımak bir vatman ile benim birim taşıma maliyetimi aşağıya çekiyor. O yüzden diyorum ama diyelim ki olmadı… Bizim B,C ve D planlarımız da var. Burada önemli olan şu: Biz bir irade ortaya koyacağız. Çanakkale’nin toplu taşıma ile ilgili bir sıkıntısı var, herkes de bunu biliyor. Ben bunu çözeceğim.” ifadelerini kullandı.
50 gündür seçim çalışmaları yürüttüklerini aktaran Kunt, “Bizim şansımız şu: Son 30 belki de 40 senenin yaşanmamış olayını yaşıyoruz. Sayın vekilim yanımızda, il başkanımız, ilçe başkanımız yanımda. Bütün ekip olarak biz bir aradayız. Genel Başkanımız Çanakkale’ye geldi ve adayı açıkladı. En son ne zaman bir Genel Başkanın Çanakkale’de aday açıkladığını hatırlamıyoruz. Birlik ve beraberlik bizim en büyük farkımız. Ve Çanakkale halkı çok özlemiş, neyi özlemiş biliyor musunuz? Çanakkale halkı gerçekten çalışmak isteyen, ‘Ben Çanakkale’nin şu sorununu çözmek istiyorum’ diyen, kavgayla gürültüyle polemik yapmayan ve de mutlu insanları çok özlemiş. Biz de diyoruz ki mutlu bir ekibimiz. Çünkü biz çözüm üretmek isteyen, sırtında kamburu olmayan bir ekibiz ve de Çanakkale’yi mutlu bir şehir yapmak istiyoruz. Çanakkale’nin bugün mutlu bir şehir olmasının önündeki tek engel, hizmet edecek bir ekip. Burada gördüğünüz bu ekip de bunu bence çok güzel ifade ediyor, Çanakkale artık mutlu olmayı hak ediyor.” dedi.
Aday olduktan sonra değil; 5 senelik Belediye Meclis üyeliği boyunca projelerini açıkladığını ifade eden Kunt, “Yeri geldi çok şiddetli kavgalara da sebebiyet verdi. Bizim en önemli farkımız, veriyle, rakamla, projenin fizibilitesiyle çalışan bir ekibiz. Sunduğumuz her proje, vatandaşa doğrudan etki edecek şeyler. Yani afaki şeylerden konuşmuyoruz. Bu ekip, yenilikçi bir ekip, yeni yüzlere ve liyakate sahip bir ekip. Herkes bu şehir için bir şey yapmak istiyoruz. Bunların hepsi bir araya getirildiğinde aslında oy verilmesi gereken tek ekibiz.” ifadelerini kullandı.
Seçildiği takdirde yapacağı ilk icraatının ne olacağının sorulması üzere yanıt veren Kunt,” Biz sokakta gezen bir ekibiz ve her gün birine söz veriyoruz, ajandasını tutuyoruz. Mazbatayı 5 Nisan gibi alırız diye tahmin ediyoruz. Mazbatayı aldıktan sonra 6’sı, 7’si dolu. 27 Nisan’a kadar doluyuz. Çünkü vatandaşlara randevu verdik. Önce o randevularla vatandaş ile görüşeceğiz. Çanakkale’nin ulaşım, trafik ve otopark sorunu en çok karşılaştığımız problemler arasında. Herkesin söylediği 3 sorun ama aslında tek sorun. Siz toplu taşımayı; konforlu, hızlı, çevreci ve ucuz şekilde çözerseniz, insanlar kendi araçlarına ihtiyaç duymazlar, şehrin dışındaki büyük otoparklarda kendi araçlarını park edip, şehrin içerisinde o konforlu toplu taşımayla girerler, buradaki otoparklar ne olur? Boş olur. Bizim de yapacağımız 1-2 otopark olacak ve boş olacakları için otopark sorunu olmaz. Yolların kenarlarındaki otoparkları kaldırdığımız için yollarımız genişler, şehrin içine giren araç sayısını azalttığımız için de trafiği ortadan kaldırırız. Ve de sirkülasyon projesiyle de bunu destekleriz. Yolları düzeltmemiz gerekiyor, Troya Caddesi olsun, İnönü olsun… Bunu yaptığımız zaman da zaten trafik rahatlayacak.” dedi.
Şehrin en önemli sorunlarından bir tanesinin temizlik olduğunun altını çizen Kunt, “Çanakkale, temizlikle ilgili ciddi sıkıntı… Bu çöple ilgili sıkıntıyı çözemediğimiz için bizim suyumuz pahalı. Ne alaka diyeceksiniz, suyun içerisinden katı atık vergisi alıyoruz. Çöp temizlik vergisi ve katı atık var. Katı atığın sebebi, bizim bu çöpleri pahalı bir şekilde topluyor olmamız. Niye? Çünkü sistematiğimiz yok. Çöp kutuları, yerin üzerinde; karasinek, haşere sorunu, koku-görüntü kirliliği yapıyor, bunların dışında takip edemiyoruz. Her gün araçlar, o trafiğe girerek, o çöp kutusunu gözle kontrol etmek zorunda. Biz ne diyoruz? Yerin altına alacağız, sensör koyacağız. Sensörler ile anlık olarak takip edeceğiz. Ve bu sistemin biz maliyetini sorduğumuzda, 1 sensör, 12 TL ildi. Bugün 100 TL olsun. 1 sensörden bahsediyoruz. Bu sensörü koyduğumuz anda şöyle bir şey olacak: o araçlar nerede doluluk varsa ona göre güzergâh çizecek. Boşu boşuna akaryakıt yakmayacak. Benim personelim boşu boşuna oraya gitmeyecek, akaryakıt yakmayacak. Böylece sizin ödediğiniz su parası da aşağıya inecek. Yani suyu da ucuzlatacağız. Bundan önce suyu ucuzlatacağız diyen kimse nasıl olacağını söylemiyordu. Ben size farkındaysanız nasıl olacağını detaylarıyla söylüyorum. Çanakkale’nin düğün salonu sorunu var. Ekonomik anlamda, insanlarım zorda. Düğün salonu yapacağız.” şeklinde konuştu.
Bir STK yerleşkesi yaparak, sivil toplum örgütlerini bir araya toparlamak istediklerini ifade eden Kunt, şunları kaydetti: “Altına vatandaşa hizmet veren alanlar yapacağız ki STK’lar ile vatandaşı iç içe getireceğiz. Çünkü sicil toplum kuruluşlarının gücünü almak demek, demokrasiyi ortadan kaldırmak demektir. En demokratik olduğunu düşündüğümüz kent konseyine bile siyaset karıştırıyoruz, olmaz. Özgür bırakarak, meslek odalarını ve STK’ları birlikte üretmeye davet edeceğiz. Çok ilginç bir şey söyleyeyim, belediye meclisinin 31 olan koltuk sayısını 40’a çıkaracağız. 7 tane mahalle muhtarını oturtacağız. 2 tane de kent konseyi için koltuk bırakacağız. Oy vermelerine gerek yok, önlerine ekranı koyacağım. Onlara fikirlerini soracağım. Oy vermenin zaten bir etkisi yok, biz oy veriyoruz da ne oluyor? Ben belediye meclis üyesiyim, oy veriyoruz da bir şey değişmiyor. Önemli olan şey, oradaki mahallenin muhtarına şu soracağız. Örnek vereyim, Cumhuriyet Meydanı projesinden Leyla Hanım’ın haberi yok, mahalle muhtarının. Ben oranın yapılacağını kazma vurulduğunda öğrendim. Olur mu? Bizim mahalle muhtarına bunun sormamız gerekmiyor mu? Belediye meclis üyeleri, karar verdiği birçok parselin hiç önündeki geçmemişler. Biz belediyenin imar ve bütçe komisyonlarına mühendislerinden, mimarlardan, her meslek odasından temsilciler davet edeceğiz. Diyeceğiz ki bununla ilgili fikriniz nedir? Meslek odalarını kıymetli kılacağız. İmar komisyonu bizden hiç gitmediğimiz bir yerle ilgili oylama yapmamızı istiyor. Ben o bölgeyi, dokusunu hiç bilmiyorum. Çanakkale artık benim çocukluğumdaki büyüdüğüm şehir değil. 188 bin kişi yaşıyor, birçok sokağına artık kimse uğramıyor, gün içerisinde… Artık Çanakkale bu noktadayken bizim sicil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını yönetime katmamız gerekiyor. “
İmarlaşmaya ilişkin bir projesinin olup olmadığına ilişkin soru yöneltilen Burak Kunt, “Çanakkale Merkez’de, bugün ne yazık ki bir ranta sebep oluyoruz. Yani rant vermemeye çalışarak, sözde, kat artışı vermeyelim, yeni imara alan açmayalım diyoruz ama ne oluyor? Dardanos, Güzelyalı’da bir parselin bedeli hiç hak etmediği bir fiyata satılıyor... Yatay mimari istiyoruz o zaman bunları planlasak ya, o alanlar tarım arazisi de değil şu an, hiçbir şey. Tarım arazisi vasfından çıkmış bir sürü alan var Güzelyalı’da ve Dardanos’ta, neden yapmıyorsunuz? Efendim, ranta sebep olmak istemiyoruz. Hayır, bir şeyin arzını, talep arttığı halde azaltırsanız, rant budur. Bir kişinin cebine daha fazla para sokarsınız, biz bunu anlatamıyoruz. Belediye meclisinde de bunun kavgasını yaptık. Depremde, 4 katlı bir binada 12 tane hane var. 12 tane hanede emeklinin 7 bin 500 TL aldığı bir ülkede 1,5-2 milyon TL vererek evini tekrardan yaptırması veya 1 milyon vererek güçlendirmesi mümkün değil. Önümüzdeki 2 seçenek var: bu insanların, Allah korusun bir deprem olduğunda, ya o riskli binalarda oturmasına müsaade edeceğiz ya da elimizi taşın altına koyacağız. Ne yapacağız, kat artışı vermek zorundayız. Ama zemin uygunsa, doğru imalat yapıyorsa… Bunu yaparsanız ne olacak? Adamın cebinden hiç para çıkmayacak ya da az para çıkacak. Aynı zamanda biliyorsunuz devletin İstanbul’da başlayan hibe desteği var. O da gelirse ne olur? Çanakkale’de 5 bin tane sosyal konutlar gibi yapıyı yenileme şansımız var. Bunun rant olduğunu size iddia eden biri varsa, bu rant değildir. Rant, bir kişinin cebine giren paradır. Ben oradan 12 kat malikinin cebinden para çıkmaması için uğraşıyorum, bir kişinin sahip olduğu arsaya kat artışı yapacağım demiyorum. Tabii ki yeniden söylüyorum, bilime uygunsa. Bunu neden söylüyorum çünkü Japonya depremin en çok olduğu yer. Japonya’da kocaman gökdelenler var. Demek ki siz bilimin, irfanın yolundan ayrılmazsanız, bu işi yapabiliyoruz. Bizim ada bazlı özellikle, kentsel dönüşümü desteklememiz lazım. Bununla ilgili de projelerimiz var.” dedi.
Türkiye’nin kıyı şeridine sahip en uzun 2’nci ilinin Çanakkale olduğunu belirten Kunt, “Çanakkale’de bizim acilen bir liman ihtiyacımız var, hem ekonomimiz hem turizm için. Çünkü buradan hem ekonomik bir katkı sağlayabiliriz. Bir yat limanına ihtiyacımız var. Yanlış hatırlamıyorsam bundan 10 sene önce bir proje çizilmişti. 17 Burda AVM’nin tam karşına… Bununla alakalı sadece bizim yetkimizde değil ama içerisinde gastronomi, deniz ürünlerinin pişirildiği ve ucuza satıldığı, balıkhane gibi bir halinin olduğu, insanların içerisinde vakit geçirebileceği, tramvay hattımızın geçeceği toplu taşımanın yanında olan bir bölgeye projemiz var. Bundan sonra da Sarıçay projemiz var. Çünkü Sarıçay’da bugün siz ne derseniz deyin, taşkın sahasıdır. Hiçbir şey yapamazsınız. İçeride 500 tane tekne bağlı, tekneleri çıkaracağınız, götüreceğiniz hiçbir yer yok. Önce onları oradan bir çıkaralım, sonrasında ıslah edelim ve o kenarları Çanakkale halkına sunalım. Diyelim ki ne yapalım? Hep birlikte yapacağız, çay bahçesi mi, spor alanı mı, yürüyüş alanı mı yapalım. Ama şu an bir güvenlik kulübesi bile koyamayız, gerçekçi olmamız lazım. Protokol buna izin vermiyor. Dalış turizmine katkı sunmamız lazım, bu o kadar önemli bir şey ki dalış turisti, şehre para bırakıyor. Bir otele girip de üç kuruş bırakıp, sonra şehre hiçbir katkısı olmayan bir şekilde değil. Dünyada başka böyle bir yer yok. Bizde 1. Dünya savaşından kalma savaş gemileri var, bununla alakalı hala Çanakkale’de 5 senedir bir tane tekne yeri, kiosk koyamadık. Yalvardım dedim ki dalış yapan ve milyonlarca takipçisi olan fenomenleri getirelim, bu adamlar Çanakkale’nin tanıtımını yapsınlar. Gerekiyorsa bir tane tekne Belediyemiz alsın dedik. O zaman 500 bin TL idi bir tekne, fiyatını da aldım, teklifini de sundum. Yapmadık, acilen yapacağız. Bizim ihtiyacımız bu. Çanakkale’yi turizm ile kalkındırmamız gerekiyor.” sözlerini söyledi.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününün önemine de değinen Kunt konuşmasını şu sözler ile tamamladı: “Yüzyıl önce Kurtuluş Savaşında da gazeteciliğin önemi çok fazlaydı. O gün memleketin umudunu, gerçek anlamda gazetecilik yapan kahraman gazetecileri vermiştir. Misak-ı Milli sınırları içerisine Mustafa Kemal ve arkadaşlarını ruhunu gerçek anlamda yayan Hasan Tahsin İzmir’de başlamıştı. Biz de burada hep birlikte sizin elinize, ayağınıza sağlık diyoruz. Süreç içerisinde hakkınızı da helal edin istiyoruz. İyi ki varsınız, inşallah hep birlikte bundan sonrasında da yeni ve mutlu bir Çanakkale’ye sizin katkılarınızla ulaşacağız. “
Kısa bir konuşma yapan Çanakkale Milletvekili Uz ise şu ifadeleri kaydetti: “Biz Burak Beye, ekibimize, vekiline, il ve ilçe başkanına çok güveniyoruz. Bu şehir için doğru bir şey yaptığımıza inanıyoruz. Bu şehirde biz eski bir vekili aday çıkarmadık. Bir koltuk boş, bu koltuğa da bir vekil otursun da demedik. Dedik ki bu şehir hizmeti hak ediyor. Dolayısıyla genç, dinamik, şehri bilen, dünyayı okuyabilen, inancı, azmi, kudreti olan ve hizmet yapmak isteyen bir arkadaş olmalı dedik. 5 yıldır bu işe hazırlanan bir arkadaşımız var o da Burak Kunt, Belediye Meclisinde Grup Başkan Vekilimiz; hem şehri biliyor, hem de buralı. Bu şehir hakikaten gülmeye ihtiyacı olan bir şehir. Esnafımızı geziyoruz, bize dedi ki: ‘Ben 2004’ten beri burada esnafım, bu işi bırakacağım diyordum. Tramvay projesini duydum, şehrin ruhu değişiyor, ben işime devam edeceğim sayenizde’ dedi. Biz bir umut olsun, hizmet gelsin istiyoruz. Biz parti olarak bu şehre doğru aday çıkardık, artık karar şehrimizin.”
(SEVİ GÖZAY UĞURLU - YUSUF SONKURT)
(HABER MERKEZİ)