Diyetisyen Özgenaz Kazan, ""Ramazan boyunca süren yemek düzeni, bayram sabahı ister ağır yiyeceklere yönelmeyi cazip kılabilir. Ancak 30 günlük orucun ardından yapılan ilk kahvaltı sofrasında hafif ve dengeli bir sofra çok önemlidir. Bayram ziyaretlerinde gidilen her yerde tatlı mutlaka tabakta gelir. Baklava, lokum, şekerpare gibi geleneksel lezzetler sofralarının vazgeçilmezi olsa da bu tatlıların yüksek şeker ve yağ içerikli sağlık açısından risk taşıyan yöntemler" dedi.
Ramazan Bayramı'nda bir ay süren oruç döneminin ardından tatlılar ve ikramlar bolca tüketiliyor. Ancak uzun süreli açlıktan sonra normale dönen metabolizmayı yormamak ve sağlıklı bir şekilde yaşamak için beslenmeye özen gösterilmesi gerekiyor. Diyetisyen Özgenaz Kazan bayram sofralarında dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin bilgiler verdi.
Diyetisyen Özgenaz Kazan, "Ramazan boyunca yemek, bayram sabahı ağır beslenme rejimini sınırlandırabilir. Ancak, 30 orucun ardından yapılan ilk kahvaltısında hafif ve sadece bir çok önemli. Özellikle, yumurta, az yağlı beyaz peynir,, tam olarak zeytinli ekmek ve mevsimde beslenmeleri gibi beslenmenin sürdürülmesi hem kan şekerini dengeler hem de gün boyu enerji sağlar.
"Ramazan Bayramı denince akla ilk gelenlerden biri şüphesiz tatlılardır" diyen Diyetisyen Kazan, "Bayram ziyaretlerinde gidilen her yerde tatlı mutlaka tabakta gelir. Baklava, lokum, şekerpare gibi geleneksel lezzetler sofraların vazgeçilmezi olsa da buların tatlıların yüksek şeker ve yağ sağlık açısından risk altında olduğu. Şerbetli tatlılar yerine sütlaç, güllaç veya meyveli tatlılar gibi hafif alternatifleri tercih edebilirsiniz" açıklamalarında bulundu.
Bayram ziyaretlerinde ikram edilen yiyeceklerin çoğu zaman hayır demeyi zorlaştırdığının miktarını çizen Diyetisyen Kazan, "Ancak her ziyarette tatlı ve hamur işi tüketir, sindirim sorunlarına ve kilo artışına yol açabilir. İkramları küçük yiyeceklerde tüketmek almak ve anında fazla beslemeyi reddetmek daha sağlıklı bir seçenek olacaktır. Sık sık su ikramı de tokluk hissini fazladan" diye konuştu.
Ramazan boyunca yavaşlayan metabolizmanın bayramda hareketsizlikle birleştiğinde sindirim problemlerini tetikleyebileceği söylenen Diyetisyen Kazan, şöyle devam etti: "Bayram ziyaretleri arasında kısa yürüyüşler yapmak, evde hafif egzersizler yapılır veya ailecek açık havada vakit geçirmek, hem kalori yakımını hem de bayramın keyfini artırır."
Diyetisyen Kazan, "Oruç tutabilecek sıvı alımı, bayramda sağlanır. Gün içinde en az 2-2,5 litre su, vücudun susuz kalmasını sağlar ve tatlıların yol açabileceği şekerli içeceklerin yerine şekerli içecekler ve asitli içecekler yerine, şekersiz komposto, bitki çayları veya maden suyu gibi alternatifler tercih edilebilir" şeklinde konuştu.
Diyabet, hipertansiyon veya mide hastalıkları gibi kronik hastalıkları olanların bayramda daha dikkatli olması dileme Diyetisyen Kazan, "Şekerin tatlı tüketimi minimumda tutmalı, izolasyonu ise tuzlu beslenmeden kaçınmalı. Sağlıklı bir sağlık sorunu yaşayanlar, bayram öncesi doktor ve diyetisyene tedavi ederek beslenme planı yapabilirsiniz. Ramazan Bayramı, sevdiklerimizle geçirdiğimiz bu güzel anları bir şekilde taçlandırmak için bir fırsat. Dengeli besleyerek hem midenizi hem de ruh mutlu tut. Herkese sağlıklı ve bir bayram" dedi.
(İHA)