Batdal’dan sitem dolu sözler
Türkiye Görme Engelliler Derneği Çanakkale Şube Başkanı İbrahim Batdal, 7 yılda hiçbir şey yapılmayan Özürlüler Kanunu’nun uzatılmasına sert tepki gösterdi.
Ankara Keçiören”de meydana gelen kazada engelli vatandaşın hayatını kaybetmesiyle, kamuya açık yerlerin engellilerin erişebilirliğine uygun hale getirilmesi ile ilgili kanunu gündeme getiren Türkiye Görme Engelliler Derneği Çanakkale Şube Başkanı İbrahim Batdal, kanunun uzatılması için meclise önerge veren milletvekillerini topa tuttu. Dernek binasında düzenlediği basın açıklamasında konuşan Batdal; “Bizler,1991 yılında Şanlıurfa ilinde Türkiye Körler Federasyonu öncülüğünde başlattığımız engelli hareketinin kağıt üzerindeki ilk meyvesini 1995 yılında 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi çıkarttırarak aldık. 1996 yılında bunu 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname takip etti ve nihayetinde 2005 yılında tüm meclisin oy birliği ile kabul edilen 5378 sayılı Özürlüler Kanunu.Gelişmelere baktığımızda ilk hareket ile yasa arası 14 yıl ,bizler 14 yıl bir kanun için mücadele ederken de bu ülkede yaşıyorduk öncesinde de yaşıyorduk şimdi de yaşıyoruz.Uluslar arası imzaladığımız engelli mevzuatları,ülkemizde çıkartılan yönetmelik,genelge,KHK,kanun değişiklikleri ve kanun evrakının sayfaları herhalde 5 000 sayfa vardır.Ya icraat?” dedi.
“Dilekçemize cevap alamadık”
Özürlüler Kanunu ile ilgili gerekli girişimleri yaptıklarını ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını kaydeden Batdal; “5378 sayılı Özürlüler Kanunu 7 yıl süre içinde kamuya açık her yerin engellilerin erişebilirliğine uygun hale getirilmesi konusunda bir hüküm içeriyordu, hadi dedik bu kadar uğraştık nihayetinde 7 yıl sonunda insanca bir yaşama kavuşacağız. 7.7.2012 geldiğinde 2005 yılında bu yasa çıkarken oy verenlerden iki milletvekili bir önerge vererek bu 7 sene yetmedi 3 sene daha verilsin erişebilirliğin hazırlanması için dediler isyan ettik, kulis lobi ve eylemler sonucunda bu 3 sene 1+2 olarak değiştirilerek kabul edildi yani 7.7.2013 yılına kadar yine kulak üstü yatılacak ha bu tarihten sonra uygun hale getirilmeyen erişebilirliğini tamamlamamış kurum, belediye ve diğer kuruluşlara ceza kesilecekmiş… Bunlar ile ilgili Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerinde komisyonlar hemen kurulacakmış… Biz bu değişiklik onaylanır onaylanmaz bari komisyon marifeti ile hakkımızı arayıp işi hızlandıralım diye hemen dilekçe ile müracaatımızı yaptık ancak bu güne kadar bir cevap dahi alamadık” diye konuştu.
“Son olay da kim suçlu?”
Ankara Keçiören’de bir engellinin ölmesine neden olan kazada kimin suçlu olduğunu soran Batdal; “Son olayda herkesin bildiği Ankara Keçiören’deki elim kaza ve ölen engelli kardeşimiz. Kendisine Allahtan rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyorum ve soruyorum bu kardeşimizi ezen şoför mü suçlu ? Kaldırımını bir sandalyenin dahi gidemeyeceği kadar dar yapan, rampa yapmayan belediye yetkilileri mi suçlu? Süreyi uzatmak için öneri getiren sayın miletvekilleri mi suçlu? Bu öneriyi kabul eden ve hayata geçirenler mi suçlu? ya da tüm sorulara rağmen evinde oturmayıp sokağa çıkan insanca gezmek başkasının yardımı olmadan dolaşmak isteyip de kaldırıma çıkacak yeri olmadığı için yoldan giden rahmetli mi suçlu?” dedi.
“Gelin yer değiştirelim”
Engellilerin bir çok sorun ile yaşamaya çalıştığını ancak bu sorunlara yetkililerin bir çözüm bulmadığını da vurgulayan Batdal, ülkeyi yönetenlere “Gelin yer değiştirelim” diyerek tepkisini gösterdi. Batdal şu şekilde konuştu: “Bizler yaşam hakkımızı yasal sürelere bağlayan kişilerin sağladıkları özgürlüğü kendimize yeterli bulmuyoruz ve teklif ediyoruz gelin yer değişelim bize layık gördüğünüz size göre yeterli ise buyurun siz layık gördükleriniz ile yaşayın! Ben bana başkalarınca yeterli görülen 800 m görme engelli yolunda mı gidip geleceğim? Kaldırımlardaki babaların yüzünden hiç iyileşmeyen kaval kemiklerimin acısı ve sızısı ile mi bir ömür yaşayacağım? Benim arabamın yerine parkeden benden daha özürlülerin sıkıntıları ile mi yaşayacağım? Arabasının aynası ile bana çarpan sonra gözüme biber gazı sıkan ve mahkemede utanmadan bu görüyor deyip gördüğümü iddia eden görme engelliye görmediğimi ispatlamak için mi yaşayacağım? Ben bunların hiçbirisine bir insan olarak layık değilim ve bunlara bize layık görenlere açık davet buyurun siz bunlar ile yaşayın.”
