16 Nisan`da yapılacak anayasa değişikliği referandumunda sahada çalışmalarını sürdüren Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, "neden hayır?" denilmesini Çanakkale Merkez`e bağlı Serçeliler Köyü`nde anlattı. Başkan Yılmaz`a çalışmaları sırasında CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nurcan Bingöl, CHP Merkez İlçe üyeleri eşlik etti. Serçeler Köyü`ndeki kahvehanede ilk olarak konuşma yapan CHP İl Kadın Kollar Başkanı Nurcan Bingöl, referandum paketinin içeriğinden bahsetti. Anayasa oylaması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bingöl; "Sandıkta bize sunulan bir proje var. Bu projenin sahibi cumhuriyeti parantez arası görenlerdir. Bu projeyi sunanlar cumhuriyeti 90 yıllık pranga olarak görenlerdir. Bize sunulan başkanlık rejimi de değildir, başkanlık rejiminin bozulmuş kötüye kullanılmak üzere özel tasarlanmış bir modelidir" dedi. Bu projenin cumhuriyetin oylanması projesi olduğunu dile getiren Bingöl katılımcılara seslenerek; "Siz Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşasın mı, yaşamasın mı... Bunu oylayın diyorlar. Siz cumhuriyetimize, bayrağımıza, ülkemize sahip çıkacak mıyız, çıkmayacak mıyız... Bunu oylattırıyorlar bize. Bakıyorum billboardlara `Tüm kalbimle evet` yazmışlar. Ben de diyorum ki bu kalp malp meselesi değildir, devletin işleri akıl işleridir, ben de tüm aklımla hayır diyorum. Siz de sandığa gidiniz tüm aklınızı kullanarak, elinizi vicdanınıza koyarak ülkemiz için hayırlı bir iş yapınız ve hayır deyiniz" dedi.
Yılmaz; "180 kilometre hızla giden arabaya fren koymayı unutmuşlar"
Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, Bozcaada halkının selamlarını ve sevgilerini getirdiğini belirterek başladığı konuşmasının devamında 16 Nisan`da yapılacak oylamanın bir parti seçimi olmadığını ülkenin sistem değişikliğinin oylanacağını ve anayasa değişikliğinin içeriğini Serçelilere anlattı. Başkan Yılmaz devletin hızlı yönetilmesi için tek adam rejiminin getirilmeye çalışıldığının söylendiğini belirterek; "180 kilometre hızla giden arabaya fren koymayı unutmuşlar" diyerek hızlı devlet yönetimi söylemlerini eleştirdi. Yılmaz partili bir Cumhurbaşkanı olmasını eleştirdi. Yılmaz; "Hem kaymakamı atayacak, hem kendi partisinin bütün milletvekillerini yazacak, partisinin il başkanlarını kendisi atayacak, ilçe başkanlarını kendisi atayacak, belediye başkan adaylarını kendisi belirleyecek. Tek başına. Komedi gibi bir 103`üncü madde var, herhalde onu kaldırmayı unutmuşlar. Bütün bu yetkilere rağmen, bütün bu dokunulmayacak pozisyona rağmen Cumhurbaşkanı`nı 2019`da bu sisteme göre seçersek TBMM`ye çıkıp tarafsızlık yemini edecek... Diyecek ki bütün milletvekillerini ben yazdım, yürütmenin başı benim, TBMM adına ben yasa yapabiliyorum, yargının bütün üst düzey bürokratlarının hepsini ben atıyorum, savcıları ben atıyorum ama ben gerçekten tarafsızım diye yemin edecek. Biz de o yeminin tutmasını bekleyeceğiz..." dedi.
“Hayır çıkarsa güneş, evet çıkarsa zifiri karanlık var”
Dertlerinin kişiler ile değil sistemle olduğunu söyleyen Yılmaz, hayır çıkarsa ve evet çıkarsa neler olacağı hakkında düşüncelerini belirtti. Başkan Yılmaz; "Eğer hayır çıkar ise `bakın şurada bir yanlış yapıyorsunuz, gelin bir de bizim açımızdan bunları bakın` diyebileceğimiz, siyasi politika üretebileceğimiz bir alan hala yaşıyor olacak. Yani kafamız biraz suyun üzerine çıkmış nefes alıyor olacağız. Bir günde her şey değişmeyecek ama hayır çıkarsa bunu tanyerine benzetin, zemheri karanlığın sonu, sabah ilk ışıklar... Yine alacakaranlık vardır ama gün boyu devam eden bir güneş vardır. Ama evet çıkar ise bunu da gün batımına benzetin... Yine alacakaranlık vardır ama gece boyunca devam edecek zifiri bir karanlık vardır" dedi.
"Terörist denilmesini içimize sindiremiyoruz"
Sadece anayasa paketindeki maddeleri inceleyerek `hayır` dediklerini belirten Başkan Yılmaz;"Bu maddelere bakıyoruz diyoruz ki Türkiye`nin gelecekte sıkıntısı var. O yüzden biz hayır diyoruz ama bizi en fazla üzen nokta `hayır` diyenlere terörist, darbeci, PKK`lı denmesi. Ya ben Bozcaada`dan kalktım geldim, bu devletin okullarında okudum, doktor oldum, bu halkın oylarıyla ben belediye başkanı oldum... Konuşmamın başında beri size kimsenin ismini vermeden maddeler üzerinden bir şeyler anlattım. Ya ben terörist miyim? Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu bize yapılmış çok büyük bir hakaret olarak değerlendiriyoruz, gerçekten bu bizi çok üzüyor. Madem hayır diyenlere terörist diyecektiniz, Türkiye`de belki 30 milyon insan var hayır diyecek; Türkiye`de 30 milyon terörist mi var? Madem hayır diyenlere terörist diyecektiniz, o zaman hayır seçeneğini hiç pusulaya koymasaydınız. Sadece evet koysaydınız, evet diyenler atsaydı; biz de sadece tercihimiz yüzünden terörist olmazdık. Terörist denilmesini içimize sindiremiyoruz, bunu gerçekten kabul etmiyoruz.
(Atakan Alkış)