Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, dün CHP İl binasında düzenlediği basın toplantısında Çanakkale gündemindeki konular hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Gökhan’ın düzenlediği toplantıya CHP İl Başkanı Nejat Önder, Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, CHP’li meclis üyeleri ve partililer katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada sokak hayvanlarının zehirlenmelerine değinerek; “Burada şöyle bir bilgi vermek istiyorum, bütün halkın bilmesinde yarar var. İki ayrı zaman diliminde hayvanların zehirlenmesi durumu oldu. Bunu şiddetle kınıyorum. Bunu yapan insan olamaz. Yani hayvanları zehirleyen bir anlayışın sahibine insan denilemez. Bırakılan et parçalarından numuneler alındı. Hangi zehir kullanıldığı noktasında toksikoloji laboratuarına gönderildi. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. MOBESE incelemeleri için Emniyet Müdürlüğüne başvuruda bulunduk. Çünkü bazı tespitler var. Bir motosikletliden, bir plakadan bahsediliyor. Bir MOBESE incelemesinin detaylı yapılmasında fayda var. Bu bir insan ölümü olsaydı nasıl incelenecekse, bir katil nasıl incelenecektiyse, bir terör şüphelisi nasıl incelenecektiyse, hayvanları öldürmek de bir terör konusudur bence, hayvana karşı bir terör saldırısıdır, çok detaylı bir şekilde incelenerek bunların bulunması lazım. Bu kentte olan zehirleme olayını yapanların bulunamıyor olmasını kabul etmemiz mümkün değildir, bunlar bulunacaktır. Biz de bu konuyu savcılık aracılığı ile takip ediyoruz” dedi.
“Siz o görevinizden istifa edin”
Başkan Gökhan, geçtiğimiz günlerde AKP’li Avukat Gültekin Yıldız’ın yaptığı açıklamalara da cevap verdi. Başkan Gökhan, Yıldız’ın faturayı kendisine kesmeye çalıştığını belirterek; “Çevre biriminden sorumlu, üstelik bir de avukat, hukukçu olan Gültekin Yıldız beyefendi ahkam kesmiş. Diyor ki, ‘Yaşam hakkı bütün canlılar için kutsaldır. Hayvanları öldürmek, insanları öldürmek demektir’ diyor. Bunlar tamam. Şimdi geliyor faturayı kime keseceğine. ‘Bu ölümler Çanakkale Belediyesini zan altında bırakmaktadır’ diyor. ‘Bu olayların faili olup olmadığı bilinmese de, belediye sokak hayvanları için sorumluluğunu yerine getirmediği için bu ölümlerden birinci dereceden sorumludur’ diyor. O zaman savcılık orada, gidip suç duyurusunda bulunacaksın sevgili avukat. ‘Dolayısı ile belediyenin bir ilişkisi bulunursa, belediye başkanı istifa etmelidir’ diyor. Eğer benim talimatım ile köpekler öldürülürse, istifa etmeye hazırım. ‘Görevini laiki ile yerine getiremiyor. Türkiye ortalamasının altında hizmet vermektedir belediye’ diyor. ‘Bu noktada belediye sokaklara mama ve su kabı koymaktan bile acizdir’ diyor. Ben de haritayı gösteriyorum. Burada mor renkte olanlar, kedi evleri. Yeşil renkte olanlar da mama ve su kaplarının olduğu alanlar. 9 tane kedi evimiz var. 7 tane de sokak hayvanlarını besleme noktamız var. Halk Bahçesi, Özgürlük Parkı, Evcil Hayvan Oyun Parkı, 71’inci Yıl Parkı, Sarıçay kenarı, Yeni Kordon, Troia Atı önü. Buralardan geçmiyor herhalde bu sevgili avukat. Bu beslenme alanlarının olduğu yerlerde otomatik sulaklar vardır ve buralardaki beslenmeler kuru mamalar ile yapılmaktadır. Ayrıca hayvan severlerimiz de bu hayvanların beslenmesi ile ilgili, hatta bazen kirlilik de yaratıyor olsa gönüllülükle hayvanları beslemektedir. Çanakkale halkı, bırakın belediyeyi, hayvanlarını korumak konusunda en iyi seviyededir. Dolayısı ile bu avukat dostumuz, bundan bir siyaset üretmek istediğin dolayı açıklamalarda bulunmuş. Bu söyledikleriniz hiçbir konuyu bilmediğinizi ifade eder. Siz o görevinizden istifa edin” dedi.
“FETÖ’cülerin dışında kimler vardı bir tespit edin”
Başkan Gökhan Toplantıda AKP İl Başkanı Yeşim Karadağ’ın eleştirilerine de cevap verdi. 15 Temmuz sonrasında İskele Meydanı’nda düzenlenen etkinliklerin AKP mitinglerine dönüştüğünü belirten Gökhan; “15 Temmuz sürecinde İskele Meydanındaki buluşmalara CHP ve benim katılmadığım konusunda eleştiri getirmiş. 50 kere söyledim, bir kere daha söyleyeyim, orada ilk gece hariç, ondan sonraki gecelerde AKP’nin dışında, hatta çoğunluk FETÖ’cülerin dışında kimler vardı bir tespit edin. Sonra Çanakkale halkı benim ve İl Başkanının iznine tabi değil bir yere katılma konusunda. Bizim Çanakkale halkına izin verme gibi bir haddimiz yok. Ama o alanları AKP’nin şov alanına dönüştürmesine hem İl Başkanlığımız, hem Belediye Başkanı olarak ben defalarca söyledik. Ama biz ne yaptık? Hemen Belediye Meclis Üyelerini toplantıya çağırdık, deklarasyonu yayınladık. İlk gece ben İstanbul’daydım oradan tweet attım. İl ile beraber etkinliklerde bulunduk. 2 tane CHP mitingine ciddi katkı verdik. Daha sonra burada Selda Bağcan ile bir demokrasi konseri yaptık. Orada 10 bin insana hitap ettim. İşte oradaki insanlar bu darbeye karşı olan insanlardır. Buradakiler değil. Buradakiler AKP’nin adamlarıdır. O kesinlikle ve kesinlikle bizim onlara güç vermemizi gerektirmez. Vali çağırsaydı ben giderdim. Ama AKP İl Başkanı çağırması ile ben AKP şovunun yapıldığı yere gitmem, gitmedim. Bu bağlamda Genel Başkanımız Yenikapı Mitingine katıldı. Çok güzel bir konuşma yaptı. Yenikapı Ruhu dendi, Yenikapı ruhunun meğerse bugün, demokrat öğretim görevlilerinin, gazetecilerin işten atılmalarının ve hapse atılmalarının demek olduğunu öğrenmiş olduk. Onun için Yenikapı ruhunu kendileri yıkmışlardır” dedi.
“Ömrü billah yerel iktidarı göremeyeceğiniz açık”
Eleştirilere cevabını sürdüren Gökhan, CHP’nin Çanakkale’de her seçimde oyunu yükselterek yerel yönetimi kazandığını ifade ederek; “Bu kent bu kadar beceriksiz bir şekilde yönetilebilir mi? diyor. Tam tersine her seçimde artan bir oyla seçimi kazanıyoruz. Çanakkale’de CHP iktidarı artan oylar ile devam ediyor. Çanakkale halkı sizin gibi düşünmüyor Sayın Karadağ. Siz de bu kafada giderseniz, ömrü billah yerel iktidarı göremeyeceğiniz açık ve nettir. Çünkü biz, kenti burada bulunan insanların hakları ve hukukları üzerinde, kaynaklarını kullanmamız üzerine felsefemizi oturtmuşuzdur. Yeşil bina ile ilgili eleştirisinde klasik havuz filan söylemlerinde bulunuyor. Biz, bu kentin zeminine uygun bir yapı yapmak ile mükellefiz. Çünkü Çanakkale halkının parasını harcıyoruz. Binayı yaptıktan sonra herhangi bir olumsuzluk olursa, bu Çanakkale halkına haksızlık olur. Biz bugünün teknolojisinde en sağlam zemini oluşturmaya çalışıyoruz. Yakın zamanda da temelimiz atılıyor. Gecikme olabilir, ama biz işi sağlıklı yapmak zorundayız” dedi.
“Devlet Havalimanları İşletmesinin sorumluluğundadır”
Barbaros Mahallesi’ndeki su kesintilerine de değinen Başkan Gökhan, kesintilerin sebebinin Devlet Havalimanı İşletmelerinin kullandığı kalitesiz borular nedeni ile olduğunu ifade etti. Başkan Gökhan; “Su konusunda da eleştiri getiriyor. Barbaros Mahallesi’nde 3-4 günde bir su kesiliyor diyor. Bunu açıkladım. Ya okumuyor ya da işine gelmiyor. Eğer eleştirecek olursak, sizin yönettiğiniz kurumlardan birisinin kötü imalatı nedeni ile oluşan bir kesinti. Devlet Havalimanları İşletmesinin sorumluluğundadır o boruların yer değiştirilmesi. O borular yer değiştirirken, kötü malzeme kullanılmasının sorumlusu Çanakkale Belediyesi değil, sizin iktidarınız yönetimindeki Devlet Havalimanları İşletmesinin sorumluluğundadır. Dolayısı ile olayları her zamanki gibi iftira ile yalanla çarptırarak konuşmayın” dedi.
“Ortada herhangi bir plan yok”
Toplantıda son olarak AKP meclis üyelerinin istifa etmesine neden olan Sümerbank arazisine değinen Gökhan; “Son günlerde basında yer alan, sonrasında da basın toplantıları ile gündeme gelen bir konu var. Sümerbank arazisi ile ilgili konu. Ben gazetelere bakıyorum, Sümerbank’ın alanı ile ilgili herhangi bir plan yayınlandığını görmüyorum. Ortada herhangi bir plan yok. Peki, planı olmayan, Belediye Meclisini geçtim, belediyeye, yani idareye girmemiş, kayıt bürosundan geçmemiş bir imar konusu nasıl oluyor da AKP’nin meclis grubunda gündeme geliyor. Hangi konuya okey denmek isteniyor? Daha CHP meclis üyelerinin haberi yok. Daha ne olduğunu bilmiyoruz. Tartışılan konular var. Buna evet mi denecektir, hayır mı denecektir, bu konular gündemde bile değil. Ama bu gündemde olmayan bir konunun, bu konu okeylensin, geçsin diye AKP meclis grubuna taşınmış olması soru işaretidir. Bu gündeme gelecektir, buna bakarız, çözülsün denmiş olabilir. Buna bir itirazım yok. Ama yukarıdan okey deniyor denilerek olayı karmaşık hale getirmek, burada bir soru işareti ortaya koyuyor. Kamuoyu bunu takibe alacaktır” dedi.
“İmar konularında grup kararı alınamaz”
AKP’li meclis üyelerine istifa sebeplerini soran Gökhan, istifaların soru işareti yarattığını belirterek; “Daha sonra şaibeyi ortadan kaldırmak için toplantı yapılıyor ve Sayın Tülay Ömercioğlu diyor ki, ‘İstifa ettirilmedik, biz ettik’. Neden? Niye istifa ettiniz? Siz Belediye Meclis üyesisiniz. Edeceksen partinden edebilirsin. Niye ediyorsun? Belediye meclis üyeleri halk tarafından seçilmiş üyelerdir. Parti tarafından aday gösterilmişlerdir, ama meclis üyeleridir ve halk seçmiştir. Halka karşı sorumluyuz biz artık. Elbette ki partinin bizleri denetlemesi son derece doğaldır, ama yaptığımız eylem ve işlemler, evetler ya da hayırlar halkın menfaati için olacaktır. Nitekim CHP’de imar konularında grup kararı alınamaz. Diğer konularda alınabilir, ama imar konularında grup kararı alınamaz. İmarda herkes serbesttir. Oylara bakın, çekimser var, ret var, kabul var, bazen oy birliği var” dedi.
“İstifa etmiş olmanız dikkat çekici”
Sümerbank arazisi için para toplanması söz konusu olduğu ve ortada olmayan bir proje için para toplamanın tehlikeli bir şey olduğunu belirten Gökhan; “Peki, belediye meclis üyeliği için istifanızı niye verdiniz? Ne için güvenoyu istediniz? Sizin bu işte bir suçunuzun olmaması gerekir. Eğer bir toplantının içerisindeki bilgiyi sızdırdıysanız, o zaman partiden istifa etmeniz gerekir. Değilse, bir şeyler ortaya çıkıyor diye bir şeyler hasıl oldu ve siz de meclis üyeliğinden istifa etme noktasına geldiniz. Bence istifa ettirildiniz. Bunun böyle olduğunu biz de biliyoruz, ama siz öyle diyorsanız, sorun değil. Ama her halükarda istifa etmiş olmanız dikkat çekici noktadır. Dolayısı ile Sümerbank arazisi ile ilgili her şeyin artık kamuoyu önünde açık ve şeffaf bir şekilde konuşulması gerekir. Bu konuda insanlardan para toplanması ve insanlara bir takım projelerden bahsedilmesi söz konusu. Bu konu çok tehlikelidir. Ortada net ve somut bir projesi olmayan konu ile ilgili herhangi bir biçimde para toplanıyor olması hayırlı olmaz” dedi.
“Demek ki, yukarıdan bir okey alınmış”
Sümerbank arazisinin yüzde 10’unun belediyeye ait olmasına rağmen kimsenin konu ile ilgili belediye ile görüşmediğini ifade eden Başka Gökhan; “Elbette ki Çanakkale’de dönüşümü yapılması gereken alanlardan birisi Sümerbank alanıdır, TRUTAŞ alnıdır. Ama bu bağlamda çok titizlikle davranmalıdır. Çünkü orada çok ciddi bir rant oluşmuştur. 2 milyon 100 bin dolara üretim amaçlı alınan, teknolojisinin geliştirerek, daha çok ihracat, daha çok üretim sözü ile alınan Çanakkale halkına ait bir alanın 800-900 konuta çevrilmesi söz konusudur. Burada Çanakkale halkına ait olan haklar tespit edilip kurtarılmalıdır. Hiç bunlar konuşulmuyor. Bu alan 50 bin kusur metrekaredir. Bu alanın yüzde 10’u Çanakkale Belediyesi bünyesin-dedir. Bizim kapımızı çalan yok. Yani demek ki, yukarıdan bir okey alınmış. Ama muhte-melen CHP örgütü ve meclis üyeleri bunu iyi takip edecekler diye düşünüyorum” dedi.
(Seçkin Sağlam-Şenol Güven)