Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP’li Belediye Meclis üyeleri, İda Dayanışma Derneği üyeleri ve çevreciler, Atikhisar Barajı Su Toplama Havzası’nda yürütülen metalik madencilik faaliyetlerini yerinde inceledi. Kirazlı-Balaban Tepesi Orman Gözetleme Kulesi’nde toplanan heyet, burada ilk başta yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Daha sonra Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Balaban tepesinde konuyla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Çanakkale Belediye Meclisinin geçtiğimiz ay bu konu hakkında bir karar aldığını ve olayları hukuki anlamda incelemeye başladıklarını söyleyen Başkan Gökhan; “Bugün Balaban Tepesi’nde sizlerle ve belediye meclisi üyeleri, çevreciler, İda dayanışma derneği üyeleri ile birlikte toplandık. Geliş nedenimiz ise Atikhisar barajı sularının temin edildiği bu bölgede beklenen tehlikeyi yerinde görmek için toplandık. Şimdi Çanakkale’nin hemen arkasında, yaklaşık 10 kilometre arkasında Atikhisar barajımız var. Kapasitesi 51 milyon metreküp. Ve o barajın besleyen su kaynakları bir tane değil. Birçok yer altı ve yer üstü kaynaklarla beslenen bir baraj. Şu arkamda gördüğünüz su derecekleri bu havzamızın sularıdır ve Atikhisar barajına doluyor. Barajımız mutlak koruma altındadır. Burada şu alanda herhangi bir tarım yapılabilir. Ama suları kirletecek hiçbir eylem yapılamaz. Burada kimyasallarla yapılan işlemlerden bahsediyorum. Çok çeşitli kimyasallar kullanılıyor. Bir tanesi siyanür, ikinci cıva. Bir şey hatırlatayım cıvalı termometreler yasaklandı. O kadar tehlikeli bir metal ki doğada kaybolmuyor. Cıva ağırlığının bütün bu yerden nereden çıkacağını bilemezsiniz. Böyle riskli metallerin kullanacağı altın işleme eyleminin en önemli sorunu kullanılacak olan metallerdir. Ne olacak burada tepe bu alan bu bina boşaltılmış durumdadır. Komple aşağıya kadar çukur olacaktır bu tepeler. 300 metre yarı çapında en az 600 metre çapında bir çukur derinliği olacak. İki tane çukur olacak. Buradan çıkarılan kayaçlar, o söylediğim metallerle siyanürle işlenmek suretiyle alınacak. O topraklar dolduğu yerde kalacak. Burası bir deprem bölgesi, burada yaşanacak en küçük çatlama bu bölgeyi tehlikeye sokacak” dedi.
“Tüm Türkiye buradaki sorunu görmelidir”
Atikhisar barajı çevresinde yapılan çalışmaların sadece Çanakkale halkı tarafından görülecek bir sorun olmadığını söyleyen Başkan Gökhan, Türkiye halkına da bir çağrıda bulundu. Başkan Gökhan; “Bu metaller, derelerden, yer altı su kaynaklarından bizim barajımıza dolacak. Bu metaller bu barajı kirlettiği andan itibaren ise dönüşü olmayacak. O metaller suyumuza girdiği an geri dönüşü yok. Bu suyu arıtmamız mümkün olmayacak. Bu kimyasalla kirlenmiş suyu arıtamıyoruz. Dolayısıyla bu baraj sıfırlanacak. Sadece insanlar için mi hayır. Hayvanlar için, tarım için tehlike oluşacak. Bu derecikler kanalıyla yer altı sularına girecek. Kirazlısından, Serçilerinden tutun ona benzer birçok alanda, yerleşim alanında yaşamı tehlikeye sokacak. Buradaki çalışmaların esas yaşam olan barajımızın tehdit eden altın işleme çalışmalarının derhal durdurulması lazım. Daha doğrusu başlatılmaması lazım. Şu anda arama çalışmaları yapıldı, tamam ama işletme ruhsatı verilememesi lazım. Bunu bütün sadece Çanakkale kamuoyuna söylemiyorum, bütün Türkiye’deki insanlara söylüyorum. Çünkü bu doğa Kazdağıları, Çanakkale’nin kendi yapısı doğal değerleri itibariyle tüm Türk insanı halkına aittir. Sadece Çanakkaleliler ait değildir. Bu ormanların bu doğanın korunması son derece önemlidir. Burada sadece kimyasallarla toprakları yok etmiyorlar şu gördüğünüz bütün orman alanlarını yok ediyoruz. Binlerce, onlarca orman alanını yok ediyoruz. Bunu yaratanlar çekip gidecek. Ve elde ettikleri altının sadece yüzde 3’nü Türkiye’ye devredecekler. Yaşam hakkımızı kısıtlamış oluyoruz. Suyumuzun kirlendiği noktada hayat biter ve Çanakkale biter” diye konuştu.
“Hukuki sürecimizi başlatacağız”
Çanakkale Belediyesi’nin Atikhisar barajı hakkında yasal süreci başlatacağını söyleyen Başkan Gökhan, ayrıca konuşmasında konuyla ilgili yasal takibin yapıldığını belirterek; “ Nitekim su kaynakları dünyada azalıyor. Özellikle Türkiye’de azalıyor. Su kaynağımızı gözümüz gibi korumamız gerekirken onun kirliliği riskine karşı hiçbir tedbir almıyoruz. Sivil toplum kuruluşları, çevreciler mücadele veriyor. Onları kutluyorum. Bizde belediye meclisi olarak, bir fiil katılmak amacıyla geçen ay bir meclis kararı aldık. Yazılar yazdık, cevaplar geliyor. Bu cevaplara karşı hukuki cevaplar alıyoruz. Hukuki mücadelemizi başlatmış bulunuyoruz, gelen verilere göre konuyu hukuka taşıyacağız. İkinci noktada ise bir şey yapmamız lazım. Çanakkale halkı bilinçli ama onlarında bu konuda daha fazla bilinçlenmesini sağlamalıyız. Artık sadece sivil toplum kuruluşları çevreciler, belediye kalmamalı bu iş. Herkesi davet ediyoruz. Sayın valimiz, il genel meclisi üyeleri, ticaret odasından ÇASİAD’a, ÇASİAD’dan MÜSİAD’a kadar, Çanakkale’de ilgili turizmcisinden, turizm derneklerinden herkesten bu noktada duyarlılık bekliyoruz. Bu barajı kaybettiğimiz noktada geri kazanma şansımız sıfır. Öyle bir ekosistem vaki bu bölgede, binlerce yıl gerekir tekrar oluşması için. Bu konuda bencil davranamayız. Burayı başka türlü değerlendirebiliriz. Sürdürülebilir bir turizm alanı var bu alanda” dedi.
"Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum”
Konuşmasında son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet erkanına seslenen Başkan Gökhan; “Altını alıp gidersin. Biz ekosistemimizi kullanamıyoruz daha, önce bunlardan yararlanmaya bakalım. Eylem planı yapmak zorundayız. Bu konuyu devamlı gündemde tutacağız. Herkesi göreve davet ediyorum. Bir hamaset yapmıyoruz, muhalefette yapmıyoruz. Görün bakın ne dediğimiz duyun yorumunuzu yapın. Eminim vicdanınız burada yok edilmesine izin vermeyecektir. ; “Bugün mübarek bir gün yarın Ramazan ayı. Bu bölgedeki madenciliğe karşı çıkmayanlar büyük günah işlerler. Açık ve net söylüyorum. Yarın hesabını vereceğiz öteki tarafta. Allah’a karşı hesap veririz. Allah’ın bize bahşettiği güzelliği, suyu, ormanı, biz üç kuruşluk mal için, sadece borsada değeri olan bir mal için talan edersek bunun hesabını veremeyiz. Allah’a karşı hem çocuklarımıza, hem de torunlarımıza karşı bunun vebalini veremeyiz. Herkesi göreve davet ediyorum. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Sayın Başbakan, bakanlar ve devletin bütün kurumlarını buradaki konuya dikkat etmeye davet ediyorum” dedi. Grup üyeleri daha sonra madenin açılacağı bölgede altın madenine karşı olduklarını anlatan pankartları kuleye astı.
(Şebnem Özer)