"Başına gelenleri görüyorsun, artık kanmayın"

483

 CHP’de geçtiğimiz ay Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanlığına atanan Ümmühan Erdem ve Yönetim Kurulu Üyeleri, dün Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı makamında ziyaret etti. Erdem’in göreve yeni atanması nedeni ile gerçekleştirilen ziyarette gündem son dönemde kamuoyunda tartışmalara neden olan Anayasa referandumu oldu.  Yeni görevlerinde Erdem ve Yönetim kurulu Üyelerinde başarılar dileyen Başkan Gökhan, ziyarette Anayasa paketi ve referanduma değindi. Çanakkale’de referandumda büyük oranda ‘Hayır’ oyu çıkacağına inandığını ifade eden Başkan Gökhan; “Çanakkale’de CHP’nin başarı öyküsünü hep kadınlar yazar. Tüm Türkiye’de böyledir, ama Çanakkale’de daha farklı bir özelliğe sahiptir. Tüm seçimlerde, referandumlarda da başarı ile çıktık. Hepsinde kadınlarımız büyük bir emek verdi. Yine bu referandum sürecinde de burada yüksek oranda ‘Hayır’ çıkaracağız. Çünkü bu o kadar riskli bir Anayasa değişikliği ki, dikkat ederseniz bu Anayasa değişikliğinin müellifi yok. Son günlerde de ortaya çıktı, kim yaptı bu Anayasa değişikliğini belli değil. Geçmiş Anayasaların müellifleri vardır. Bu köklü bir değişiklik. Mesela bu hükümet zamanında yine Prof. Özbudun değişikliğin mimarı idi. Şimdi burada böyle bir şey yok. Kim hazırladı, neye dayanarak hazırlandı, bu kadar içinde çelişkiyi barındıran bir Anayasa değişikliği nasıl oluştu, çok enteresan. Onun için bu değişikliği çok iyi anlatacağız Bir siyasi partinin genel başkanın Cumhurbaşkanı olması olacak iş değildir. Çünkü Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin genel başkanı olursa, genel başkan olarak kendi örgütlerine talimatlar verecektir. Burada o zaman Çanakkale’de kime talimat verecek, AKP örgütüne talimat verecek. Bu arada burada bir Vali var, o da yasalarımız gereği Cumhurbaşkanını temsil ediyor. Bayrak taşıyor. Bu ne demek? Cumhurbaşkanın bu kentteki temsilcisi demek. Şimdi AKP il başkanı Cumhurbaşkanının emir ve talimatlarını yerine getirecek. İl Başkanı hangi emir ve talimatları yerine getirecek, Vali hangi emir ve talimatları yerine getirecek? İkisi çatışmayacak mı? Peki, o genel başkanı olduğu partinin dışındaki unsurlar ne olacak? Yani biz ne olacağız. Nasıl bizim Cumhurbaşkanımız olacak. Şu anda partili değil. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı sevsek de sevmesek de, yasal olarak saygı göstermek zorundayız. Şimdi parti genel başkanı olduğunda, yarın seçimler olacak, AKP, MHP’ye bir şeyler söyleyeceğiz, ama ilgili kşi de Cumhurbaşkanı. O bakımdan benim temel aldığım nokta bu. Yani Cumhurbaşkanının bir siyasi partinin genel başkanı olmaması lazım” dedi. 

 
“Geriye dönüş süreci başladı”
Cumhurbaşkanın partili olmasının büyük sorunlar doğuracağını ifade eden Gökhan; “Cumhuriyet kuruldu. O zaman tek parti vardı. Cumhuriyetin kurulması, devletin oluşması gereği, o zaman hem Atatürk, hem İsmet İnönü parti genel başkanlığı yaptı. Fakat demokrasiye geçerken, 1945’den sonra hem Demokrat Parti kurulduğunda kendi tüzüğünde, hem CHP kurultay yaparak, Cumhurbaşkanları partilerinden istifa edecek kararı alındı. Celal Bayar hiçbir zaman partili Cumhurbaşkanı olmadı. İnönü de parti genel başkanlığından istifa etti. Yani Cumhuriyetin süreci yavaş yavaş demokrasiye doğru evrimleşti. Şimdi tam tersine, geriye dönüş süreci başladı. Yani Sayın Recep Tayyip Erdoğan bugün de partili. Hangi partiden? Adalet ve Kalkınma Partisi’nden. Ama hem işlerinde tarafsız olması gerekir, hem parti sorumluluğu taşımaması gerekir. Taraftarı olunabilir, ama asla ve asla bu konuda taraf olunmaz. Dolayısı ile son derece sıkıntılı ve demokrasiyi geriye götürecek, ileride daha da sıkıntıya götürecek. Bu noktada demokrasinin geriye gitmemesi önemli. Demokrasinin geriye gitmesi ve KHK çıkarma yetkisi birçok sıkıntı yaratacaktır. Tabi bu kadınlar konusunda da birçok sıkıntı yaratacaktır. Özellikle bazı kesimlerde sıkıntılar doğabilir. Tabi bu bunlardan bir tanesi. Daha bunun gibi birçok şey var. Hakimlerin atanmasından tutunda, meclisin pasifleştirilmesi, güvenoyunun ortadan kaldırılması, soruşturmanın 400 milletvekili oyu ile olabilmesi gibi bir çok konu var. Bunu sizler çok net ve sade anlatmalısınız” dedi. 

“Bunlar da mı PKK, FETÖ yandaşı?”
Referandumun sadece bir siyasi partinin konusu olmadığını ve herkesi ilgilendirdiğini belirten Başkan Gökhan; “Bu bir parti konusu değildir. Bu CHP’nin konusu değildir. Bu demokrat insanların birlikte savunacağı bir konudur. Bunun olmaması için, ‘Hayır’ demesi için mücadele edeceği bir konudur. Çünkü içerisinde STK’lar, başka partiler var. Şimdi bir de olumsuz sonuçlar aldılar ki, ‘Hayır’ diyenleri kategorize ediyorlar. CHP, HDP; PKK… Devam et. Sadet Partisi,Vatan Partisi. Onlar ne oluyor? Onlar da mı onlardan. Onları söylemiyorlar ama. Ya da tarafsız, sade vatandaş, hiçbir parti ile alakası yok. Bunların da ‘Hayır’ dediğini düşündüğümüzde, bunlar da mı onlarla beraber. HDP ile CHP ne zaman bir araya gelmiş. Nerede görüntü vermiş. Ama AKP’nin görüntüleri var. Somut görüntüler var. Hem PKK ile var, Habur olayları ile sınırdaki olaylar, Oslo görüşmesi, İmralı’ya ziyaretler var. HDP ile ilişkiler var. Dolmabahçe görüşmeleri var. CHP’nin böyle görüntüleri yok. CHP döneminde oralara bombalar filan yerleştirilmedi. Kim bunlara müsemma etti? Bunlar açık ve net. Şimdi kalkıp bizi suçlamaya çalışıyorlar. Sadece CHP yok ‘Hayır’ diyen. Diğer siyasi partiler de var, STK’lar var. Bunlar da mı PKK, FETÖ yandaşı? FETÖ’cülerin kim olduğu belli. İl Başkanının akrabası bile FETÖ’cü çıktı. Bizden hiç kimse PKK’lı filan çıkmadı.
 
“Biz kanmadık, kandırılmadık”
Konuşmasında 2010 yılında gerçekleştirilen Anayasa referandum sürecini hatırlatan Gökhan; “2010 referandumunu unutmayın. Bunların içerisinde ‘Yetmez ama Evet’ciler de vardı. Ne oldu? O referandum sonun da ne oldu? Ne değişti, ne iyileşti? Hakimler ve Savcılar Kurulu şöyle iyi olacak böyle iyi olacak diyorlardı. Tam tersine FETÖ’cüler ile doldu. Hani siyasi partiler yasası değişecekti, hani seçim barajı kaldırılacaktı, hani YÖK kalkacaktı? Bunları söylemediler mi? Ne oldu? Şimdi kandırıldık meselesi var ya, biz kanmadık, kandırılmadık. Çünkü açık ve net bu söylenenlerin olmayacağını söyledik ve ‘Hayır’ oyumuzu verdik. Çanakkale’de de büyük çoğunlukla ‘hayır’ oyu çıktı. Çanakkale’de yüzde 64, ilde de yüzde 55. Bir kez daha insanları kandırmasınlar. Biz kanmadık, yine kanmayacağız. Ama artık eskiden kandırdıkları da kanmayacaktır. Artık kanmayın. ‘Evet’ verdiysen başına gelenleri görüyorsun. Artık kanmayın. Biz buradan büyük bir oranda ‘Hayır’ı çıkaracağız” dedi.   
(Şenol Güven)
Paylaş